TÇCD 2016 34th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 16

Intermamary pinodial sinus

Ü Çeltik, E Divarcı, Z Dökümcü, O Ergün, A Çelik
Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery

Aim:  Intermamary pilonidal sinus is a rare condition in children and it can be easily misdiagnosed. This study aimed to present two cases who were operated because of intermamary pilonidal sinus.

Methods:  Clinical findings, pathological results and treatment strategy were evaluated in two patients who were operated with intermamarian pilonidal sinus.

Results:  Two female patients in  adolescents  age admitted to hospital because of painfull catarrhal swelling for one year. Body mass index is 25.4 for first patients, 23.8 for second one. Both of them were operated in another center but painfull swelling was seen again on intermamarian area. Re-excision was performed both of them.  Pathological results were reported that; granulation and fibrosis. There is no recurrence in one year follow up. 

Conclusions: Pilonidal sinus usually found in sacrocccygeal region but they can also occur in the axilla, intermamarian areas,  umbilicus, feet, suprapubic area.  Especially in adolescents, pilonidal sinus should be keep in mind for painfull sweeling in this area.  

 

İntermamarian pilonoidal sinüs

Ü Çeltik, E Divarcı, Z Dökümcü, O Ergün, A Çelik
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Amaç:  İntermamarian pilonidal sinüs çocuklarda seyrek görülmesi nedeni ile kolaylıkla atlanabilen bir durumdur. Çalışmamızda intermamarian pilonidal sinüs nedeni ile opere edilen iki olgunun sunulması amaçlandı.

Yöntem: Kliniğimizde intermamarian yerleşimli pilonidal sinüs nedeni ile cerrahi uygulanan iki olgunun klinik ve patolojik özellikleri, tedavi planlaması değerlendirildi.

Bulgular: Adölesan yaşta iki kız olgu intermamarian bölgede 6 ay ile 1 yıl süre ile devam eden akıntılı ağrılı şişlik nedeni ile başvurdu. Vücut kitle indeksi ilk olguda 25,4 , ikinci olguda 23,8 olarak hesaplandı.  Radyolojik tetkiklerinde herhangi bir özellik saptanmadı.   İki olgu da dış merkezde opere edilmiş fakat kısa süre sonra bu bölgede akıntılı lezyon tekrar gözlenmişti.  Her iki olguya tekrar cerrahi eksizyon uygulandı.  Patolojik değerlendirme bol damarlı yangısal granülasyon, fibrozis şeklinde yorumlandı. Olguların ameliyat sonrası bir yıllık izlemlerinde henüz nüks saptanmadı.

Sonuç: Pilonidal sinüs sıklıkla sakrokoksigeal bölgede görülmekle birlikte, nadiren aksilla, intermamarian bölge, umbilikus, suprapubik bölge, ayak gibi bölgelerde de görülebilmektedir. Ön tanının pilonidal sinüs olmaması başlıca nüks sebebi gibi gözükmektedir. Özellikle adölesan yaş döneminde bu bölgelerde ağrılı akıntılı görülen lezyonlarda pilonidal sinüs akılda tutulmalıdır. 

Close