TÇCD 2017 35th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Oral Presentation - 67

Effect of fat grafting on postoperative intraabdominal adhesions on a rat model

AT Bozkurter Çil*, İO Aydoğdu**
*Medicana International Samsun Hospital, Pediatric Surgery
**Medicana International Samsun Hospital, Aesthetic and Reconstructive Surgery Clinic

Postoperative intraabdominal adhesions are the inevitable outcome of abdominal surgery. There exists no standardized clinical measure to prevent postoperative adhesions.

Studies mostly focus on generating anti-inflammatory, anticoagulant or fibrinolytic pharmaceuticals as well as biodegradable adhesion barrier membranes/ films or gels for intraoperative use that minimize tissue apposition and fibrin matrix formation.

While fat itself, containing pluripotent progenitor cells, has been the dearest of cosmetic and reconstructive surgeons since the early 1900s but has never been investigated for reasons other than restoring volume and rejuvenating of tissues.  

This study aimed to evaluate the effect of fat grafting on postoperative intraabdominal adhesions by promoting mesothelial healing on a rat model. 

Thirty Wistar albino rats were grouped as control and fat grafted group. They all underwent laparotomy, anterior cecal wall abrasion and peritoneal injury. The rats in the fat graft group further underwent autologous fat grafting. The fat pads of the rats were harvested through 2-cm-long inguinal oblique incisions. Nearly 2 gr of fat tissue was harvested from each rat which was almost equal to 1/100 of their total body weight. Mechanically chopped graft bulk was placed between cecum and abdominal wall. And the abdominal layers and skin were closed separately. On postoperative day 14, all surviving rats were sacrificed and adhesions, fibrosis and inflammation were graded using quantitative scoring systems.

Fat grafting significantly reduced adhesion formation compared to the control group (p<0,002), less fibrosis (p<0,025) and less inflammation (p<0,024).

Autologous intraperitoneal fat grafting promotes mesothelial healing in serosal and peritoneal injury rat model. The present study underlines the benefits of the pluripotent stem cell reservoir fat tissue and points to a new area of use. Results are promising for reducing adhesions, adhesion related morbidities and cost burden via a simple, cheap and applicable method; autologous fat grafting.

Sıçanlardaki postoperatif intraabdominal adhezyonların önlenmesinde yağ greftinin etkisi

AT Bozkurter Çil*, İO Aydoğdu**
*Medicana International Samsun Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
**Medicana International Samsun Hastanesi, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği

Postoperatif intraabdominal adhezyonlar abdominal cerrahinin kaçınılmaz sonuçlarındandır. Ve maalesef bunları önlemek için standardize edilmiş klinik bir tedbir yoktur.

Postoperatif adhezyonları önlemeyi amaçlayan çalışmalar genellikle anti-inflamatuar, anti-koagulan veya fibrinolitik ilaçlar ve intraoperatif kullanılan eriyebilen bariyer membranlar/ filmler veya jeller üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Halbuki pluripotent öncü hücreler içeren yağ dokusu, 1900’lerin başlarından beri estetik ve rekonstrüktif cerrahların gözdesi olmuş ancak doku hacminin geri kazanılması veya yenilenmesi dışında amaçlarda hiç araştırılmamıştır.

Bu çalışma yağ greftinin sıçanlarda mezotelyal iyileşmeyi desteklemek suretiyle, postoperatif adezyonlara etkisinin olup olmayacağını değerlendirmek için planlandı.

Otuz Wistar albino sıçan kontrol ve yağ grefti grubu olarak ikiye ayrıldı. Tüm sıçanlara laparatomi, ön çekum duvar abrazyonu ve periton hasarı yapıldı. Yağ grefti grubundaki sıçanlara ayrıca otolog yağ grefti uygulandı. Yağ yastıklarına ikişer cm.’lik inguinal oblik insizyonlarla ulaşıldı. Her denekten yaklaşık 2 gram yağ dokusu elde edildi, bu da toplam vücut ağırlıklarının 1/100’üne denk geliyordu. Mekanik olarak işlem yapılan yağ grefti çekumla karın duvarı arasına bırakıldı. Postoperatif 14.günde yaşayan tüm denekler sakrifiye edilip adhezyon, fibrozis ve inflamasyon skorlama sistemlerine göre derecelendirildi. Sonuçta yağ grefti yapılan grupta adhezyon, fibrozis ve inflamasyon, kontrol grubuna göre istatistiksel açıdan anlamlı ölçüde düşük çıktı (sırasıyla p<0,002; p<0,025; p<0,024).

Otolog intraperitoneal yağ grefti, seroza ve periton hasarı yapılmış sıçan modelinde mezotelyal iyileşmeyi destekler. Bu çalışma pluripotent öncü hücre rezervuarı yağ dokusunun yararının altı çizilmiştir ve yeni bir kullanım alanına işaret edilmiştir. Sonuçlar basit, ucuz ve kolay uygulanabilir bir teknikle, otolog yağ greftiyle, adhezyonları, adhezyonla ilişkili morbiditeleri ve bunların maddi külfetini azaltmak açısından umut vaadedicidir.

Close