Video Presentation - 20
The role of sinusectomy in the treatment of pilonidal sinus; in adolescents
C Karaali*, A Sayan**, M Emiroğlu*, G Köylüoğlu***, C Aydın*
*Health Sciences University Izmir Tepecik Training and Research Hospital
**SBU, İzmir Tepecik Training Hospital, Department of Pediatric Surgery, İzmir
***Izmir Katip Celebi University Department of Pediatric Surgery
AIM: Pilonidal sinus disease is usually a disease affecting young adult males.
There are a variety of methods ranging from radical excision to phenol
applications that are less invasive. For this reason, there is a need to apply
methods that do not impair the quality of life and have a low recurrence rate
in adolescents. In the literature, there is limited literature on the
publications in which only the cavitane is retrieved from the intact tissues
around the sinus, whereas in the adelosans, there are no publications related
to the closure of the wound in this minimally invasive method. For this reason,
we aimed to present our own series.
MATERIALS AND METHODS: Thirteen adolescent patients who were hospitalized in the Hospital
between July 2014 and December 2016 were included in the study, which were
closed with limited sinus excision and fascia relaxant incision. Patient
information and follow-up were filled prospectively.
FINDINGS: Thirteen patients were included in the study. The age of the patients was
14-18; 9 (69%) were males and 4 (31%) were females. The characteristics of the
patients are summarized in table 1. Two (15%) of the patients had recurrence.
RESULT: In primary pilonidal sinus without extensive pit, limited surgery allow
adolescents to quickly return to their daily activities. In addition, relapse and complication
rates are low, satisfaction rates are high. It can be done on a daily basis.Therefore, it should be considered as an
effective treatment method when it is applied as initial treatment in limited
cases with limited disease.
|
|||||
|
Minimum |
Maximum |
Mean |
Std. Deviation |
|
The depth of the intergluteal sulcus (mm) |
17,00 |
39,00 |
30,2 |
7,2 |
|
Bmı |
20,00 |
34,00 |
24,3 |
3,5 |
|
Recovery time (days) |
10,00 |
68,00 |
25,6 |
18,9 |
|
Return to work (days) |
1,00 |
15,00 |
6,3 |
4,4 |
|
Satisfaction |
4,00 |
8,00 |
7,0 |
1,4 |
|
Follow up (months) |
11,00 |
36,00 |
22,9 |
7,2 |
|
Pilonidal sinüslü adelosanların tedavisinde sinüsektominin yeri
C Karaali*, A Sayan**, M Emiroğlu*, G Köylüoğlu***, C Aydın*
*Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi
**SBU, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İzmir
***İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
AMAÇ: Pilonidal sinüs hastalığı genellikle adölesan ve genç erişkin erkeklerde
görülür. Asemptomatik olabildiği gibi çeşitli belirtiler ile de
karşımıza çıkabilir. Tedavisinde hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen
radikal eksizyonlardan, daha az invaziv olan fenol uygulamalarına kadar değişen
çeşitli yöntemler vardır. Bu nedenle adelosanlarda hem hayat kalitesini
bozmayan hem de nüks oranı düşük yöntemlerin uygulanması gereklidir. Literatürde
sinüsün etrafındaki sağlam dokulardan almadan sadece kavitenin alındığı
yayınlar ile ilgili yayınlar kısıtlıdır. Adölesanlarda ise bu minimal invaziv
yöntemde yaranın kapatılması ile ilgili yayınlara rastlanmamıştır. Bu nedenle
kendi serimizi sunmayı amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamızda Temmuz 2014 ile Aralık 2016 arasında kısıtlı sinüs eksizyonu
ve fasyaya gevşetici insizyon uygulanarak kapatılan 13 adölesan hasta bulunmaktadır.
Hastaların bilgileri ve izlemleri prospektif olarak doldurulmuş; daha sonra
poliklinikte nüks ve diğer parametreler açısından incelenmiştir.
BULGULAR: Hastalarımızın yaşı 14 ile 18 arasında olup; 9’u (69%) erkek ve 4’ü (31%) kız
hastadır. Hastaların özellikleri tablo 1’de özetlenmiştir. Tüm hastalar primer
hasta olup kompleks ya da nüks vakalar çalışmaya alınmamıştır. İzlemde 2 (15%)
hastada nüks saptanmıştır.
SONUÇ: Yaygın pitleri olmayan primer pilonidal sinüslü adelosanlarda kısıtlı
cerrahi hastaların hızlıca gündelik faaliyetlerine dönmelerini sağlar. Ayrıca nüks
ve komplikasyon oranları düşük, memnuniyet oranları yüksektir. Günübirlik
olarak yapılabilir. Kısıtlı hastalığa sahip primer hastalarda başlangıç
tedavisi olarak uygulanması etkin bir tedavi yöntemi olarak göz önünde
bulundurulmalıdır.
|
|||||
|
Minimum |
Maximum |
Mean |
Std. Deviation |
|
İntergluteal sulkusun derinliği (mm) |
17,00 |
39,00 |
30,2 |
7,2 |
|
Bmı |
20,00 |
34,00 |
24,3 |
3,5 |
|
İyleşme süresi (gün) |
10,00 |
68,00 |
25,6 |
18,9 |
|
İşe dönüş(gün) |
1,00 |
15,00 |
6,3 |
4,4 |
|
Memnuniyet |
4,00 |
8,00 |
7,0 |
1,4 |
|
Takip süresi (ay) |
11,00 |
36,00 |
22,9 |
7,2 |
|