TÇCD 2017 35th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association

View Abstract

Poster - 84

IS ROUTINE LABORATORY AND ULTRASONOGRAPHY REQUIRED IN POSTOPERATIVE ABDOMINAL LIQUIDS IN CHILDREN WITH COMPLICATED APPENDICITIS?

M Tokel*, A Yıldız*, Aİ Dokucu*, N Sever*, M Kaba*, E Özmen**
*Department of Pediatric Surgery, Sisli Etfal Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey
**Departmant of Radiology, Şişli Hamidiye Etfal Training and Reserch Hospital, İstanbul

AIM

The formation of abdominal fluid is one of the major complications of complicated appendicities. A protocol has been applied for the diagnosis of the abdominal fluid developing after appendectomy and postoperative fifth day blood count results and ultrasonographies were examined to the complicated appendicities patients. This study was done in order to analyse the diagnosis criterias and treatment methods of the patients with abdominal fluid, according to the protocol.

MATERYAL AND METHOD

All patients between ages 0-17, who were given a medical treatment with the diagnosis of appendicities by the pediatric surgery department at Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hospital between January 2010 - October 2016 were examined.

RESULTS

2189 operated for appendicitis in our department patients were evaluated, 705 of them were in the complicated appendicities group. Of this 705 complicated appendicities, for the 252 of them abdominal fluid was diagnosed with 5th day ultrasonography.When no fever, no vomiting and no sensitiveness during physical examinations for the postoperative 5th day evoluation of the complicated appendicities are analysed seperately, detection of liquids at ultrasonography where considerably low (p<0,001). It is discovered that the examinations to discover abdominal fluid of the complicated appendicities, increases the duration of stay at hospital considerably high. (p<0.001) %85,7 of the patients with abdominal fluid were symptomatic cases. Besides, abdominal fluid development ratio at postoperative 5th day ultrasonography for the symptomatic (%85,7) complicated appendicities patients is considerably high statistically against asymptomatic(%34,2) complicated appendicities patients. (p<0,001) A relationship was statistically meaningful observed between increasing size of the abdominal fluid discovered at postoperative 5th day ultrasonography and transformation of the cases to symptomatic clinic. (p<0,001) Leukocyte and C-reactive protein values of the patients with abdominal liquids discovered at postoperative 5th day ultrasonography is considerably high compared to patients without abdominal fluid. (p<0,001) 

CONCLUSİON

Our study as well as corncerned literature shows the ratio of postoperative complications following appendectomy is increasing recently. On the other hand radiology doctors invert more and more non surgical drainage of abdominal fluid formation. We believe, the main reason of this increase misdiagnosis of children with abdominal pain having appendicitis.Our study is clearly encouraging the importance of clinical and physical examination evaluation for complicated appendicitis cases at 5th postoperative day. If there are no clinical findings of the patients, no futher examinations should be made.
As a result, we think that routine abdominal scanning does not change the value of physical examination and clinical evaluation on forseeing postoperatif intraabdominal fluid evaluation, or should not be given prioritization.

KOMPLİKE APANDİSİT AMELİYATI GEÇİREN ÇOCUKLARDA POSTOPERATİF KARIN İÇİ SIVI SAPTANMASINDA RUTİN LABORATUVAR VE ULTRASONOGRAFİ GEREKLİ Mİ?

M Tokel*, A Yıldız*, Aİ Dokucu*, N Sever*, M Kaba*, E Özmen**
*Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul
**Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Kliniği, İstanbul

AMAÇ​
Karın içi sıvı gelişimi, komplike apandisitlerde önemli komplikasyonlardandır. Appendektomi sonrası gelişen karın içi sıvıların tanısı için kliniğimizde protokol uygulanmış ve komplike apandisit hastalarının postoperatif 5.gün kan değerleri ve ultrasonografileri yapılmıştır. Buna dayanarak karın içi sıvı gelişen hastaların tanı kriterlerini ve tedavi yöntemlerini incelemek amacı ile bu çalışma yapılmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
Ocak 2010 - Ekim 2016 tarihleri arasında Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Cerrahi kliniğince tedavi edilen 0-17 yaş aralığındaki apandisit hastaları retrospektif incelendi.
BULGULAR
2189 apandisit tanılı hasta değerlendirildiğinde; 705’i komplike apandisit grubundaydı. 705 komplike apandisit grubunda; 252 olguda postoperatif 5.gün ultrasonografide karın içi sıvı görüldü. Komplike apandisitlerin postoperatif 5.gün değerlendirilmesinde vakada ateşin, kusmanın ve fizik muayenesinde hassasiyetin olmaması ayrı ayrı incelendiğinde ultrasonografide karın içi sıvı saptanma olasılığı anlamlı derecede düşük bulundu.(p<0,001) Komplike apandisitlerde karın içi sıvıyı saptamak için yapılan tetkiklerin hastanede kalış süresini yükselttiği saptandı.(p<0.001) Karın içi sıvı gelişen hastaların %85,7’i semptomatik vakalardı. Ayrıca semptomatik olan komplike apandisitlerde postoperatif 5.gün ultrasonografide karın içi sıvı gelişme oranı %85,7 iken asemptomatiklerde bu oran %34,2 olup, aradaki fark istatistiksel anlamlı yüksek saptandı.(p<0,001) Postoperatif 5.gün yapılan ultrasonografide karın içi sıvı boyutunun artmasıyla olguların semptomatik hale gelmesi arasında istatistiksel anlamlı ilişki olduğu gözlendi.(p<0,001) Postoperatif 5.gün bakılan ultrasonografide karın içi sıvı saptanan hastaların beyaz küre ve C-reaktif protein değerleri karın içi sıvı olmayan hastalara göre anlamlı yüksek saptandı.(p<0,001)
SONUÇ
Gerek çalışmamız gerekse son yıllardaki literatür verilerinde appendektomi sonrası komplikasyonların arttığı görülmektedir. Bu artışın karın ağrısı ile gelen hastaların farklı tanılar ile zaman kaybedip geç tanı almasına, zaman kaybından dolayı apandisite bağlı komplikasyonların artmasına bağlamaktayız.
Çalışmamız komplike apandisit vakalarında postoperatif 5.gün fizik muayene ve klinik değerlendirilmesinin önemini açıkca desteklemektedir. Hastanın klinik bulguları yoksa; gereksiz tetkik yapılmamalı, maliyet arttırılmamadır.
Sonuç olarak, rutin ultrasonografinin postoperatif karın içi sıvı gelişimini öngörmede fizik muayenenin, klinik değerlendirmenin değerini değiştirmediği ya da öncelikli yer almaması gerektiğini düşünüyoruz.

Close