Oral Presentation - 4
Short bowel syndrome - early results of our surgical approach in Intestinal failure
G Şakul*, Z Dökümcü**, H Ulman*, E Divarcı**, F Özgenç***, A Çelik**
*Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
**Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery and Pediatric Intestinal Failure and Rehabilitation Center
***Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics, Division of Pediatric Gastroenterology and Pediatric Intestinal Failure and Rehabilitation Center
Introduction: The aim of the study is to address the current status of the Short Bowel Syndrome (SBS) – intestinal failure patients followed by our center and the results of the surgical interventions.
Methods: A total of 26 patients, diagnosed
as SBS for various pre-existing conditions between years 2015 and 2017,
followed by our center were studied retrospectively for demographic data,
diagnoses, bowel length, past surgical procedures, postoperative clinical findings,
nutrition and the need for hospitalization.
Results: The causes for SBS in the
neonatal period were: NEC (n=11, 42%), midgut volvulus (n=4, 15%) and following
being one of each: gastroschisis, malrotation, intestinal atresia. Some
patients were diagnosed with SBS, because of Crohn disease, Hirschsprung
disease, radiotherapy associated malabsorption and brid ileus. Two patients
were diagnosed as congenital SBS. 16 (61.5%) patients had a small intestine half
the normal length, whereas 8 (30%) of them had a colon half the normal length.
Discussion: The most common surgical intervention performed to the SBS patients is for central venous access. Special care tailored for each patient can reduce TPN dependency. The most common cause of death was sepsis.
Kısa barsak sendromu – barsak yetmezliği hastalarına cerrahi yaklaşım, kısa dönem sonuçlar
G Şakul*, Z Dökümcü**, H Ulman*, E Divarcı**, F Özgenç***, A Çelik**
*Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ve Barsak Yetmezliği ve Rehabilitasyonu Merkezi
***Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Pediatrik Gastroenteroloji Bilim Dalı ve Barsak Yetmezliği ve Rehabilitasyonu Merkezi
Giriş: Merkezimize başvuran kısa barsak sendromu – barsak yetmezliği (KBS-BY) olgularının durumunu ve cerrahi yaklaşım sonuçlarımızın gözden geçirilmesi amaçlandı.
Hastalar ve Yöntem: 2015-2017 yılları arasında merkezimizde çeşitli nedenlerle kısa barsak sendromu kabul edilerek takip edilen toplam 26 olgu demografik veriler, tanılar, barsak uzunlukları, yapılan işlemler ve sonuçlar açısından retrospektif olarak incelendi. Demografik veriler, tanılar, geçirilmiş ameliyatlarlar, ameliyat sonrası klinik özellikler. beslenme durumları, hospitalizasyon ihtiyaçları değerlendirildi.
Bulgular: Olguların 11’i NEK (%42), 4’ü volvulus (%15), birer olgu gastroşizis, malrotasyon, intestinal atrezi nedenleriyle yenidoğan döneminde; bir kısmı Crohn hastalığı, Hirschsprung hastalığı, radyoterapiye bağlı emilim bozukluğu ve brid ileusa bağlı opere edilerek kısa barsak sendromu kabul edildi. 2 olgu konjenital kısa barsak sendromu tanısı aldı. Toplam barsak uzunluğu açısından sınıflandırıldığında; 16’sının (%61.5) ince barsak uzunluğu; 8’inin (%30) kalın barsak uzunluğu %50’nin altında idi. Toplam 13 (%50) olguda ileoçekal valv yoktu. Olguların 20’si (%77) dış merkezden refere edildi. Öncelikle pasaj grafileri ile barsak uzunluğunun belirlenen hastalara özel yaklaşımlar ile cerrahi prosedürler uygulandı. Geçici-kalıcı kateter yerleştirimesi, stoma açılması- kapatılması, stoma daraltılması, dar anastomoz, Bianchi barsak elongasyonu ve jejunokolik yama dahil toplam 46 cerrahi prosedür gerçekleştirildi. 22 damar yolu girişimi, toplam 11 stoma girişimi, 3 dar anastomoz, 1 jejunokolik yama ve toplam 7 Bianchi barsak elongasyonu prosedürü gerçekleştirildi. İzlem sonuçları incelendiğinde tedavi öncesi %84.6 (n:22) olan TPN bağımlılığının hastane veya evde olmak üzere toplam%25.9’a (n:7) gerilediği gözlendi. 9 olguda (%37,5) tam oral beslenmeye geçildi. 26 olgunun 10’u (%38) kaybedildi. Eksitus nedenleri sepsis (n:5), aspirasyon, solunum yetmezliği, çoklu organ yetmezliği, ani bebek ölümü idi.
Sonuç: KBS-BY olgularının tedavisinde en sık santral venöz yol için cerrahi girişim gerekmektedir. Hastaya özel yaklaşım ile TPN bağımlılığı azaltılabilir. En sık ölüm nedeni sepsistir.