Oral Presentation - 74
Choledochal Cyst Disease: Our 10 Years of Clinical Experience
A Bıyıklı, C Boneval, G Karagüzel, M Melikoğlu
Akdeniz University School of Medicine Department of Pediatric Surgery, Antalya
Background/Objective: Choledochal cyst disease is a rare congenital anomaly characterized by extra and / or intrahepatic bile duct dilatation. In this study, we aimed to present our experience with choledochal cyst cases operated in our clinic during the last decade.
Material and Method: We retrospectively evaluated 12 choledocal cyst disease cases who underwent operation in our department in 2008-2018. Of patients; age, gender, complaint, type of choledocal cyst, operation technique, duration of drain, hospitalization time and postoperative follow-up were investigated.
Results: The mean age of cases at the time of operation was 50 ± 59 (1 - 203) months. Eight of the cases (66.6%) were female and 4 (33.3%) were male. During the application, 7 (58.3%) of the cases had abdominal pain and 6 (50%) had jaundice. In one case, intraabdominal cystic mass was detected intrauterine. In one case, cyst was detected incidentally. According to the Todani classification, type 1 choledochal cysts were present in 11 cases (91.6%) and type 4 choledochal cysts in 1 (8.4%). In addition, in one patient, choledochal cyst was accompanied by phyrigian cap deformity of the gall bladder. In cases with type 1 choledochal cysts, cholecystectomy, cystectomy and Roux-en-Y hepaticojejunostomy were performed. Liver biopsy was taken from one patient. In one patient with type 4 choledochal cyst, cholecystectomy, cystectomy, left hepatectomy and Roux-en-Y hepaticojejunostomy were performed. The drain, placed in the surgical field was removed 8.6 ± 7.8 (4-32) days. The cases were discharged at 10,6 ± 8,8 (5-37) days. In one case (%8,3), intraductal papillary neoplasm of bile duct (pancreaticobiliary type), in 2 cases (%16,6) biliary intraepithelial neoplasm were detected. The mean follow-up of cases was 7.5 ± 8.5 (1-24) months.
Discussion: Choledocal cyst disease is rare but have a malignancy potential. For this reason, surgical treatment should be the first choice if choledochal cyst is detected. In patients with complaints of abdominal pain and jaundice, the choledochal cyst disease should be remembered in the differential diagnosis.
Koledokun Kistik Hastalığı: 10 Yıllık Klinik Deneyimimiz
A Bıyıklı, C Boneval, G Karagüzel, M Melikoğlu
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Antalya
Önbilgi/Amaç: Koledok’un kistik hastalığı, ekstra ve/veya intrahepatik safra yolları dilatasyonu ile karakterize nadir bir konjenital anomalidir. Bu çalışmada, son on yılda kliniğimizde ameliyat edilen koledok kisti olgularıyla ilgili deneyimimizi sunmayı amaçladık.
Gereç/Yöntem: Anabilim dalımızda 2008 – 2018 yılları arasında ameliyat edilmiş olan 12 koledok kisti olgusu retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların; yaşları, cinsiyetleri, şikayetleri, koledok kistlerinin tipi, operasyon tekniği, dren takip süreleri, hastanede yatış süreleri ve postoperatif takip süreleri değerlendirildi.
Bulgular: Olguların operasyon sırasındaki ortalama yaşı 50±59 (1 – 203) ay idi. Olguların 8’i (%66,6) kız, 4’ü (%33,3) erkekti. Başvuru sırasında, olguların 7’sinde (%58,3) karın ağrısı, 6’sında (%50) sarılık vardı. Bir olguda intrauterin dönemde intraabdominal kistik kitle saptanmıştı. Bir olguda rastlantısal olarak kist saptanmıştı. Todani sınıflamasına göre olguların 11’inde (%91,6) tip 1, 1’inde (%8,4) tip 4 koledok kisti vardı. Bununla birlikte 1 hastada koledok kistine safra kesesinin Frigya şapkası deformitesi eşlik etmekteydi. Tip 1 koledok kisti olan olgulara kolesistektomi, kistektomi ve Roux-en-Y hepatikojejunostomi yapıldı. Bir hastadan karaciğer biyopsisi alındı. Tip 4 koledok kisti olan bir olguya ise kolesistektomi, kistektomi, sol hepatektomi, Roux-en-Y hepatikojejunostomi yapıldı. Cerrahi alana yerleştirilmiş olan dren 8,6±7,8 (4-32) günde çekildi. Olgular 10,6±8,8 (5-37) günde taburcu edildi. Bir (%8,3) olguda safra kanalının intraduktal papiller neoplazisi (pankreatikobiliyer tip), 2 (%16,6) olguda biliyer intrapitelyal neoplazi saptandı. Olguların postoperatif takip süreleri ortalama 7,5±8,5 (1-24) ay idi.
Sonuç: Koledok’un kistik hastalığı, nadir ancak malignite gelişme riski olan bir hastalıktır. Bu nedenle, koledok kisti saptanması durumunda cerrahi tedavi birinci seçenek olmalıdır. Karın ağrısı ve sarılık şikayeti olan hastalarda koledok’un kistik hastalığı ayırıcı tanıda akılda bulundurulmalıdır.