Poster - 76
Hypertrophic Pyloric Stenosis With Antenatal Diagnosis
B Beger, E Düz, M Şimşek
Van Yüzüncü Yıl University Medical Faculty Department of Pediatric Surgery, VAN
Introduction:
The debate about whether hypertrophic pyloric stenosis (HPS)’’ Is congenital or acquired?" continues in the literatüre. HPS is the most common surgical condition with vomiting in infants. Diseases that are of congenital and genetic origin and that cause signs at an advanced age are known. Male sex and positive family history are the most commonly known risk factors for genetic etiology. HPS has strong genetic predisposition and is self-evident in the postnatal period. A case reported prospectively in the literature with antenatal USG has been reported although it is rare. HPS cases have been reported with antenatal stomach dilatation and polyhydroamnios.
Case: 2600 grams a 38-week-old male patient had an enlarged fetal stomach, gas in the duodenum and polyhydramnios in the antenatal ultrasonography. Duedonal atresia / stenosis and pylorus atresia / stenosis were followed up postnatally. There was no pathology on the babygram chart. On the first post-feeding day, there was projectile vomitings. Ultrasonography revealed a long axis of pylorus 22 mm. The case was performed on day 2 of life. HPS was detected and Ramstedt pyloromyotomy was performed. Oral feeding began at the eighth hour postoperatively.
Conclusion:
Early diagnosis and surgical intervention decrease the morbidity and mortality and shorten the hospitalization period.
Antenatal Tanı Konan Hipertrofik Pilor Stenozu Olgusu
B Beger, E Düz, M Şimşek
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, VAN
Giriş:
Hipertrofik pilor stenozu (HPS)’nun konjenital veya edinsel olduğu hakkındaki tartışmalar devam etmektedir. HPS infantlarda kusma ile seyreden en sık cerrahi durumdur. Konjenital ve genetik kökenli olup ileri yaşlarda bulgu veren hastalıklar bilinmektedir. Erkek cinsiyet ve positif aile hikayesi en sık bilinen genetik etyolojiyi düşündüren risk faktörleridir. HPS güçlü genetik predispoziyona sahip olup postnatal dönemde kendini belli eder. Literatürde prospektif olarak antenatal usg ile tanı konan vaka nadir olsa da bildirilmiştir. Antenatal mide dilatasyonu ve polihidroamnios ile HPS vakaları bildirilmiştir.
Olgu:
2600 gram, 38 haftalık erkek hastanın antenatal ultrasonografisinde distandü fetal mide ,duedonumda gaz ve polihidroamnios saptandı. Duedonal atrezi/stenoz ve pilor atrezi/stenoz açısından doğum sonrası takibe alındı. Doğum sonrası babygram da özellik saptanmadı. Beslenme sonrası ilk gün projektil safrasız kusmaları oldu. USG de pilor uzun ekseni 22 m olarak ölçüldü. Olgu yaşamının 3. Gününde opere edildi. HPS saptandı ve Ramstedt pyloromyotomy yapıldı. Postoperatif 8. saatte oral beslenmeye başlandı.
Sonuç: Erken tanı ve cerrahi müdahale morbidite ve mortaliteyi azaltarak hastanede yatış süresini kısaltmaktadır.