TÇCD 2018 36th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association and 3rd Annual Congress of IPEG-MEC

View Abstract

Poster - 120

Experiences of Open and Laparoscopic Surgery About Splenectomy In Hematologic Diseases

Ö Çağlar*, B Fırıncı*, AK Mansıroğlu*, M Karadoğan**, M Yiğiter*, AB Salman*
*Ataturk University School of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Erzurum
**Kayseri Educational and Research Hospital, Pediatric Hematology Department , Kayseri

Introduction

In children, splenectomy is frequently performed in hematologic diseases because of splenomegaly and thrombocytopenia, except spleen injury due to trauma. While open surgical techniques have been used more previously, laparoscopic splenectomy has been preferred at the present time. In this study, it was aimed to present cases of splenectomy due to hematologic diseases.

Materials and Metods

21 of the 32 patients who underwent splenectomy were female, 11 patients were male. Their average age is 9.4 (5-15) years. Demographic data, splenectomy indications, surgical techniques and post-op follow-ups of patients with splenectomy due to hematologic diseases between 2008 and 2008 were evaluated in our clinic.

Results
All of 32 patients; 9 of ITP, 17 of hereditary spherocytosis and 6 of beta thalassemia. Open surgery was performed because laparoscopic surgery unexperiencey and the spleen length was more than 180mm and length was 120.3 mm (81-178 mm). Open surgical intervention was performed with left subcostal incision and classical methods. Four ports has been used in the laparoscopic surgeon and the port locations differed according to age and spleen size in each case. In laparoscopic surgery, splenic artery/vein were isolated and ligated with hemolock clip in 13 patients and peripheral spleen vessels were ligated cauterized without arterial and venous ligation in 2 patients. The completely separated spleen was taken up and sheded in a special sachet/bag. Transfusion frequency decreased in 5 patients with beta thalassemia in follow-up after operation. Thrombocytopenia persisted in a patient with ITP. Eleven patients with cholelithiasis underwent cholecystectomy at the same time. Four of them were laparoscobic. Mean feeding time was 3.4 days (2-6) in open surgery cases and 1.4 days (1-5) in laproscopic surgery cases. Hospitalization times; On average, 5.5 days (4-8) in open surgery cases and 2.5 (2-7) days in laproscopic surgery cases.

Conclusion

When open surgical and laparoscopic cases were compared; Advantages of laparoscopic surgery are lower levels of post-op pain, shorter hospitalization times and shorter oral feeding times, and better cosmetic results. For this reason, we think that laparoscopic surgery should be preferred in experienced centers and in appropriate patients.

Hematolojik Hastalıkları Nedeni ile Splenektomi Yapılan Olgularda Açık ve Laparoskopik Cerrahi Deneyimlerimiz

Ö Çağlar*, B Fırıncı*, AK Mansıroğlu*, M Karadoğan**, M Yiğiter*, AB Salman*
*Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Erzurum
**Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi, Çocuk Hematoloji Kliniği

Giriş:

Çocuklarda splenektomi sıklıkla travmaya bağlı dalak hasarı dışında, splenomegali ve trombositopeni nedeni ile hematolojik hastalıklarda yapılmaktadır. Önceden tercih edilen açık splenektominin yerini günümüzde laparoskopik splenektomi almaktadır. Bu çalışmada hematolojik hastalıklarda açık ve laparoskopik cerrahinin mukayesesi yapılmaktadır.

Gereç ve Yöntem:

Kliniğimizde 2008-2018 yılları arasında splenektomi yapılan, yaş ortalamaları 9,4 (5-15) yıl olan ve toplamda 15 açık 17 laproskopik girişim uygulanan 32 olgulu (21 kız, 11 erkek) serinin demografik verileri, splenektomi endikasyonları, ameliyat teknikleri ve post-op takipleri değerlendirilmiştir.

Bulgular:

Dokuz hasta ITP, 17 hasta herediter sferositoz, 6 hasta beta talasemi tanısıyla kliniğimizce konsülte edildi. Dalak boyutu 180 mm’den daha büyük olgularla laparoskopik cerrahi deneyiminin yeterli olmadığı dönemdeki olgulara açık cerrahi işlem yapıldı. Splenektomi yapılan hastalarda dalak uzun aksı ortalama 120.3 mm (81-178) boyutundaydı. Açık cerrahi işlem sol subkostal kesiyle ve klasik yöntemle yapıldı. Laparoskopik cerrahide 4 port kullanıldı, port yerleşimleri hasta yaşı ve dalak boyutuna göre farklılıklar gösterdi. Laparoskopik cerrahide 13 hastada splenik arter/ven izole edilerek hem-o-lok klips ile bağlandı, 2 hastada arter ve ven bağlanmadan periferik damarlar ligasure koter ile mühürlendi. Tamamen serbestleştirilen dalak spesimen çıkarma torbası içine alınarak parçalanıp çıkartıldı. Post–op takiplerinde Beta talasemi olan 5 hastada transfüzyon sıklığı azaldı, ITP olan bir hastada trombositopeni devam etti. Aynı seansta kolelithiazisli 11 olgudan 4’üne lapraskopik, 7’sine açık kolesistektomi yapıldı. Ortalama beslenme süreleri, açık cerrahide 3.4 gün (2-6), laproskopik cerrahide 1.4 gün (1-5’)dü. Yatış süreleri; açık cerrahi yapılan olgularda ortalama 5.5 gün (4-8), laproskopik cerrahi yapılan olgularda 2,5 (2-7) gündü.

Sonuç:

Açık ve laparoskopik yapılan olgular karşılaştırıldığında; Laproskopik splenektomi yapılan olgularda; post-op ağrı düzeyinin daha düşük, hastanede yatma sürelerinin ve oral beslenmeye geçiş sürelerinin daha kısa, kozmetik sonuçlarının daha iyi olduğu görülmüştür. Bu nedenle deneyimli merkezlerde ve uygun hastalarda öncelikli olarak laparoskopik cerrahinin tercih edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Close