Poster - 33
ASSESSMENT OF SURGICAL TREATMENT ON NECROTIZING ENTEROCOLITIS
İ İnanç*, C Erdener*, S Yıldız*, O Kızılkaya*, E Serbest Çin*, D Avlan**, ÜN Başaran*
*Trakya University Department of Pediatric Surgery
**Trakya University Medical Faculty Department of Pediatric Surgery Division of Pediatric Urology
Aim: Necrotizing enterocolitis (NEC) is one of the most important comorbidities of prematurity and may be the result with intestinal perforation. In our study, it was aimed to assess the parameters that are effective in decision of surgical intervention and mortality.
Materials and methods: The files of patients who were operated for NEC between January 2008 and July 2008 were scanned retrospectively and data of 15 patients were obtained. Gestational age, birth weight, time between NEC diagnosis and surgical decision, and nutrition and biochemical parameters of patients were compared.
Findings: The mean birth weight of the patients was 1472 gr and the gestational age was 30 weeks. 7 of 15 patients had drainage catheter placed, 3 patients had ileostomy, 1 patient had colostomy, 4 patients had resection and anastomosis, and 1 patient had second look surgery. Laparotomy was performed 3 of the patients with drainage catheters, a few days after catheter placement. 6 patients died in the early postoperative period and 4 patients died in the late period. There was no significant change in CRP, leukocyte, thrombocyte counts, and nasogastric drainage of patients from the time of diagnosis of NEC until the decision of operation. There was a significant increase in the measurements of the abdominal circumference.
Conclusion: Early postoperative period mortalities were observed more frequently in newborns with low birth weights and small gestational age. But in late morbidities, the patients has some comorbities because of prematurity such as respiratory distress syndrome, intraventricular hemorrhage and cardiac problems. In addition, although the general situation is that the drainage method applied to patients who are not eligible for laparotomy is not clearly beneficial, the number of patients is low and there is no definite conclusion. We believe that the physical examination findings are still the most important criteria for surgical decision making in patients who are followed up for NEC.
NEKROTİZAN ENTEROKOLİTTE CERRAHİ TEDAVİ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
İ İnanç*, C Erdener*, S Yıldız*, O Kızılkaya*, E Serbest Çin*, D Avlan**, ÜN Başaran*
*Trakya Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Edirne
Amaç: Nekrotizan enterokolit (NEK), prematürenin en önemli komorbiditelerinden biridir ve intestinal perforasyonla sonuçlanabileceğinden yenidoğanın kritik önem taşıyan cerrahi acilidir. Çalışmamızda cerrahi girişim kararına ve mortaliteye etkili olan parametrelerin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve yöntem: Kliniğimizde ocak 2008 - temmuz 2018 tarihleri arasında NEK nedeniyle opere edilen hastaların dosyaları retrospektif olarak taranmış ve 15 hastanın verilerine ulaşılmıştır. Doğum tartısı, gestasyonel yaş, NEK tanısı ile cerrahi kararı arasında geçen süre, hastaların beslenme ve biyokimyasal parametreleri karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Hastaların ortalama doğum tartısı 1472 gr, gestasyonel yaş 30 haftaydı. 15 hastanın 7’sine dren takılıp irrigasyon yapılmış, 3 hastaya ileostomi, 1 hastaya kolostomi açılmış, 4 hastaya rezeksiyon anostomoz uygulanırken 1 hasta second look cerrahiye bırakılmıştı. Dren konulan hastaların 3’üne sonrasında laparotomi yapılmıştı. 6 hastanın erken post operatif dönemde, 4 hastanın ise geç dönemde kaybedildiği görüldü. NEK tanısından operasyon kararına kadar geçen sürede hastaların CRP, lökosit, trombosit değerlerinde cerrahi kararına yol gösterecek anlamlı değişim saptanmadı. Karın çevresi ölçümlerinde anlamlı artış mevcuttu.
Sonuç: Erken post operatif dönem mortalitenin düşük doğum tartılı ve gestasyonel yaşı küçük olan yenidoğanlarda daha sık görüldüğü saptanmıştır. Geç dönem kaybedilen hastalarda ise respiratuar distress sendromu, kardiyak anomaliler ve intraventriküler hemoraji gibi komorbiditelerin bulunduğu görülmektedir. Ayrıca genel durumu laparotomiye uygun olmayan hastalarda uygulanan drenaj yönteminin belirgin fayda sağlamadığı gözlenmekle birlikte hasta sayısının az olması kesin bir vargıya varmamıza engel olmaktadır. NEK nedeniyle takip edilen hastalarda cerrahi kararının verilebilmesi için fizik muayene bulgularının halen en önemli kriter olduğu düşüncesindeyiz.