Oral Presentation - 63
Success rate of ultrasound guided hydrostatic reduction of intussusception by pediatric surgeon
NM Genç, M Akın, M Demir, ÇA Karadağ, Aİ Dokucu
Health Sciences University, Şişli Hamidiye Etfal SUAM, Pediatric Surgery Departmant, Istanbul
Aim: Intussusception is one of the most common cause of acute bowel obstruction in children. It can be treated with non-surgical procedures, for example ultrasonography guided hydrostatic reduction (UGHR). In our clinic UGHR is performed by radiologist and pediatric surgeon. However it is also performed by pediatric surgeon alone. The aim of this study is to determine whether a pediatric surgeon can perform UGHR successfully without radiologist.
Materials and Methods: Patients hospitalized with intussusception diagnosis and treated with UGHR as a first choice of treatment at Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital, Pediatric Surgery Clinic between 01.09.2015 and 01.09.2018 included to research.Clinical and demographic findings were evaluated retrospectively. Group 1 consists ofpatients who had UGHR treatment by pediatric surgeon and Group 2 consists of patients who had treated by pediatric surgeon and radiologist. Each group compared by age, sex, complaint time, vomiting, abdominal pain, bloody stool, air/fluid level in erect abdomen x-ray for statistical difference. Groups also compared by UGHR success and complication rates. Success and complication rates compared with literature.
Results: 166 patients were included in to study. There was no statistical difference between Group 1 and Group 2 depends on their demographic and clinical findings. In Group 1 from 36 patients 35 of them successfully treated with UGHR (%97,2). In Group 2, 132 patients admitted 138 times, in this group113 UGHR treatment was successful (%81,2). There was no major complication in each group.
Conclusion: Success and complication rates in each group are similar to literature. We demonstrated that UGHR treatment can beperformed successfully with low complication rates by pediatric surgeon. However prospective research in future is needed. Additionally many intussusception patients may have more effective treatment by pediatric surgeons if ultrasonography will be added to the pediatric surgery specialty training program.
ÇOCUK CERRAHİSİ DOKTORU TARAFINDAN UYGULANAN İNVAJİNASYONDA ULTRASON EŞLİĞİNDE HİDROSTATİK REDÜKSİYON TEDAVİSİNİN BAŞARISI
NM Genç, M Akın, M Demir, ÇA Karadağ, Aİ Dokucu
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Şişli Hamidiye Etfal SUAM, Çocuk cerrahisi Kliniği, İstanbul
Amaç: İnvajinasyon çocuk hasta grubunda görülen en sık bağırsak tıkanıklığı sebeplerindendir. Cerrahi dışı yöntemlerden ultrasonografi eşliğinde hidrostatik redüksiyon (UEHR) ile tedavi edilebilir. Bu yöntem kliniğimizde çocuk cerrahisi hekimi ve radyoloji hekimi tarafından uygulanmaktadır. Çocuk cerrahisi hekimi tarafından da UEHR tedavisi uygulanabilir. Araştırmada çocuk cerrahisi hekiminin ultrasonografi eşliğinde hidrostatik redüksiyonu radyoloji hekimi olmadan başarılı bir şekilde uygulayıp uygulayamayacağı değerlendirildi.
Gereç ve yöntem: Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahi Kliniği’ne 01.09.2015-01.09.2018 tarihleri arasında invajinasyon öntanısı ile yatırılan ve ilk tedavi olarak UEHR uygulanan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların klinik ve demografik bulguları değerlendirildi. Çocuk cerrahisi hekimi tarafından UEHR tedavisi uygulananlar Grup 1’e, çocuk cerrahisi ve radyoloji hekimi ile beraber UEHR tedavisi uygulananlar Grup 2’ye dahil edildi. Gruplar başvuru esnasındaki yaş, cinsiyet, şikayet süresi, kusma, karın ağrısı, kanlı gaita ve ayakta direk batın grafisinde (ADBG) hava sıvı seviyesi özellikleri açısından kıyaslanarak aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığı araştırıldı. Gruplar arasında başarı ve komplikasyon oranları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığı değerlendirildi. Sonuçlar literatürdeki başarı ve komplikasyon oranları ile karşılaştırıldı.
Bulgular: Toplamda 166 hasta çalışmaya dahil edildi. Grup 1 ve Grup 2’deki hastalar karşılaştırıldıklarında aralarında demografik ve klinik bulgular açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Grup 1’de 36 hastanın 35’inde UEHR tedavisinin başarılı olduğu görüldü (%97,2). Grup 2’de 132 hastanın toplamda 138 defa başvurduğu, bu grupta 113 UEHR tedavisinin başarılı olduğugörüldü (%81,2). Her iki grupta da majör bir komplikasyon ile karşılaşılmadı.
Sonuç: Her iki gruptaki başarı ve komplikasyon oranları literatür ile benzerdir. Çalışmamızda çocuk cerrahisi hekimi tarafından UEHR tedavisinin başarılı bir şekilde uygulanabildiği görülmüştür. Bu konuda ileride prospektif çalışmaların yapılması yararlı olacaktır. Ultrasonografi ile görüntülemenin çocuk cerrahisi uzmanlık eğitim müfredatında yer alması uzun dönemde pek çok invajinasyon hastasının tedavisinin daha hızlı ve etkin bir şekilde yapılmasını sağlayacaktır.