TÇCD 2019 37th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association & STEPS 2019

View Abstract

Case Report - 4

Primary repaired superior partial sternal cleft in a 2-month-old girl

Hİ Tanrıverdi, F Doğaneroğlu, A Genç, Ö Yılmaz
Manisa Celal Bayar University Medical School Department of Pediatric Surgery, Manisa, Turkey

Introduction:Sternal cleft is very rare, constituting less than 1% of all chest wall deformities.It's more common in girls.It can be partial or complete.In partial ones, the defect is on superior or inferior.Neonates are usually asymptomatic at birth and often accompanied by other anomalies.Associations with hemangiomas are common.In this report, we presented two-month-old girl with hemangiomas and superior partial sternal cleft which repaired primary.

Case report:A girl who was born in another center and had sternal cleft, who did not have any problems in the early period was admitted to our hospital with respiratory distress at the age of 43 days.The patient was monitored in the ICU with mechanical ventilator support and there were hemangiomas around his left ear and lips.There were paradoxical respiratory movement in front of the heart, in the upper midline of chest.During the follow-up, pneumothorax developed and tube thoracostomy was performed.Three-dimensional CT showed that the upper part of the sternum did not develop and there were hypoplasic sternal bars on both sides.It was evaluated as superior partial sternal cleft and surgery was planned.The patient who respiratory symptoms and pneumothorax expected to regress was operated at the age of 59 days.

In the operation, the sternal bars were released from the pericardium and pleura.The periosteum in the medial of both sternal bars was then released and connected in the midline, in front of the pericardium.The sternal bars were then connected to the midline with PDS sutures and the defect closed completely.The pectoral muscle flaps prepared were brought closer to the midline for support to the anterior chest wall.Hemodynamic and cardiac functions were not affected during or after the operation.She is being followed since 6 months without any problem and there is no dehiscence at the sternal bars.

Conclusion:Although neonates with sternal cleft are asymptomatic at birth, respiratory symptoms may develop in later periods.In addition, because the structures are more flexible in the neonatal period, the primary repair of the cleft is easier and the risk of cardiac compression is lower.In our case, sternal bars could be approached primary and no chondral grafts, patches or steel wires were required.

İki aylık kız olguda primer olarak onarılan superior parsiyel sternal kleft

Hİ Tanrıverdi, F Doğaneroğlu, A Genç, Ö Yılmaz
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Manisa

Giriş: Sternal kleftler oldukça nadirdir, tüm göğüs duvarı deformitelerinin %1’inden azını oluşturur. Kızlarda daha sıktır. Parsiyel ya da komplet olabililer. Parsiyel olanlarda defekt superiorda ya da inferiordadır. Bebekler doğduklarında genellikle asemptomatiktirler ve sıklıkla başka anomaliler eşlik ederler. Hemanjiomlarla birliktelikleri sıktır. Aşağıda, superior parsiyel sternal kleft saptanan, beraberinde hemanjiomları olan, klefti primer olarak onarılan iki aylık kız olgu sunulmuştur.

Olgu sunumu: Başka bir merkezde doğan ve sternal kleft saptanan, erken dönemde herhangi bir sorunu olmayan kız olgu 43 günlükken hastanemize solunum sıkıntısı nedeniyle başvurdu. Yoğun bakımda mekanik vantilatör desteğinde izleme alınan olgunun sol kulağının ve dudaklarının çevresinde hemanjiomları mevcuttu. Göğüs orta hatta üstte, kalbin önünde paradoksal sonulunum hareketleri vardı. İzleminde pnömotoraks gelişmesi üzerine tüp toraskostomi uygulandı. Üç boyutlu BT’de, sternumun üst bölümünün gelişmediği, her iki tarafta hipoplazik sternal barların olduğu görüldü. Superior parsiyel sternal kleft olarak değerlendirildi ve operasyon planlandı. Solunum bulgularının ve pnömotoraksının gerilemesi beklenen olgu 59 günlükken operasyona alındı.

Operasyonda, sternal barlar perikard ve plevradan serbestleştirildi. Ardından her iki sternal barın medialindeki periost serbestleştirilerek orta hatta, perikardın önünde birleştirildi. Sonrasında sternal barlar PDS sütürlerle ortta hatta yaklaştırılarak birleştirildiler ve defekt tamamen kapandı. Hazırlanan pektoral kas flepleri, göğüs ön duvarına destek sağlamak amacıyla orta hatta yaklaştırıldılar. Hastada, operasyon sırasında ve sonrasında hemodinamik ve kardiyak fonksiyonlarda etkilenme izlenmedi. Şu anda izleminin 6. ayında olan olgu sorunsuz olarak izlenmektedir ve sternal barlarda herhangi bir açılma yoktur.

Sonuç: Sternal kleftli bebekler doğduklarında asemptomatik olmalarına rağmen ilerleyen dönemlerde solunum bulguları gelişebilir. Ayrıca yenidoğan döneminde yapıların daha esnek olmasından dolayı kleftin primer olarak onarımı daha kolaydır ve kardiyak kompresyon riski daha azdır. Bizim olgumuzda sternal barlar primer olarak yaklaştırılabilmiş, herhangi bir kondral greft, yama ya da çelik tel gerekmemiştir.

Close