TÇCD 2019 37th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association & STEPS 2019

B Beger*, M Şimşek**, B Sönmez***

*Van Yüzüncü Yıl University Medical Faculty Department of Pediatric Surgery, VAN
**Van Regional Training Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
***Van yuzuncuyı university pediatry department

Introduction: Congenital vaginal obstructions are very rare reproductive system abnormalities in children and adolescents. Labial synechia, imperforate hymen, complete vaginal transverse septum, partial vaginal agenesis, and atresia are studied in a wide range. When vaginal and uterine fluids do not discharge from the required opening due to obstruction, fluid accumulation can occur. In case of accumulation of fluid, hydrometra, hematometra or pyometra may occur depending on the character of the fluid. There is no consensus regarding the management of the diagnosis and surgery of uterovaginal canal obstructions in children and adolescents. In this study, we reviewed our experience with uterovaginal canal obstruction in the light of literature. Results: Twenty-one female patients with a mean age of 13 (3 days- 17 years) were identified during surgery with uterovaginal canal obstruction. Symptoms and signs at primary admission; Primary amenorrhea, periodic abdominalgia, abdominal pain, menstrual irregularity, pelvic mass. Labial synechia in 9 patients, imperforate hymen in 7 patients, distal vaginal atresia in 2 patients, OHVIRA in 2 patients, longitudinal vaginal septum in 1 patient. The most common complaint was abdominal pain (Table 1). The most common concomitant anomaly was pelvic mass and renal anomaly (Table 2). The most commonly used modality radiologically was abdominal ultrasonography. However, MRI was the most frequently used treatment plan, especially in complex cases.

As a result; genital examination should be performed carefully in every child and uterovaginal obstructions should be kept in mind in the differential diagnosis of pelvic masses.

B Beger*, M Şimşek**, B Sönmez***

*Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, VAN
**Van Bölgesel Eğitim Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
***van yüzüncüyıl üniversitesi çocuk sağlığı ve hastalıkları kliniği

Giriş: Konjenital vajinal obstrüksiyonları, çocuklarda ve adelosanlarda oldukça nadir saptanabilen üreme sistemi anomalileridir. Labial sineşi, imperfore hymen, complete vajinal transvers septum, parsiyel vajinal agenezi ve atreziye kadar geniş bir yelpazede incelenir. Vajinal ve uterin sıvılar obstrüksiyon nedeniyle olması gereken açıklıktan boşalamadığında sıvı birikimine neden olur.Biriken sıvı miktarının artması durumunda sıvının karakterine bağlı olarak hydrometra, hematometra ve ya enfekte olması durumunda piyometra oluşabilmektedir.

Çocuk ve adelosanlarda uterovajinal kanal obstrüksiyonlarının tanı ve cerrahisinin yönetimi konusunda tam bir konsensüs sağlanamamıştır. Bu çalışmada uterovajinal kanal obstrüksiyon deneyimlerimiz literatür eşliğinde değerlendirildi.

Bulgular: Uterovajinal kanal obstrüksiyonu olan cerrahi sırasında ortalama yaşı 13 (en küçüğü 3 günlüken büyüğü 17 yıl) olan 21 kız hasta tespit edildi. Primer başvuruda semptom ve bulgular; primer amenore, periodic abdominalgia, abdominal ağrı, menstruel düzensizlik, pelvik kitle idi. 9 hastada labial sineşi,7 hastada imperfore hymen , 2 hastada distal vajinal atrezi , 2 hastada OHVIRA , 1 hastada longitudianal vajinal septum saptandı. En sık şikayet abdominal ağrı olarak saptandı (Tablo 1). Eşlik eden en sık anomali pelvik kitle ve renal anomali olarak saptandı(Tablo 2). Radyolojik olarak en sık kullanılan modalite abdominal ultrasonografiydi. Ancak tedavi planlanmasında özellikle komleks vakalarda en sık MRI kullanıldı.

Sonuç olarak; heryaş çocukta genital muayene dikkatli şekilde yapılmalı ve pelvik kitlelerin ayırıcı tanısında uterovajinal obstrüksiyonlar akılda tutulmalıdır.