EN
TÜRKÇE
Oral Presentation - 39
Is success possible with autologous blood patch application in persistan air leak?
MN Azılı*, S Demir**, H Doruk**, Cİ Öztorun*, G Demirtaş**, A Ertoy**, A Ertürk***, D Güney**, ÇE Afşarlar**, E Şenel*
*Ankara Yıldırım Beyazıt Unıversıty Medical Faculty Department of Pediatric Surgery
**Ankara Pediatric Hematology Oncology Training and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
***Ankara Child Health and Diseases, Hematology Oncology Training and Research Hospital Department of Pediatric Surgery
Aim:
Alveolar-pleural fistulas that cause persistent air leak are the cause of prolonged hospital stay and high morbidity. Autologous Blood Patch (ABP) or Platelet Rich Plasma (PRP) pleurodesis has been used in the treatment of air leaks in recent years. In this study, we aimed to share the preliminary results of our autologous blood derivative applications in the follow-up of persistent air leak.
Material-Methods:
Patients who were treated with persistent alveolar pleural fistula between January 2016 and January 2019 were evaluated retrospectively. In patients who underwent thoracoscopic surgery or trauma prior to chest tube drainage, air leakage prolonger than seven days was evaluated as persistent alveolar-pleural fistula. Platelet Rich Plasma (PRP) pleurodesis was performed in four cases between 2016-2017. PRP obtained after centrifugation from 15 cc venous blood at 3000 rpm for 10 minutes was applied by clamping the chest tube for four hours on days 1, 2, 4, 7 as long as the fistula continued.The preferred reason for the described “Blood patch technique dı was that the amount of blood taken was less and there was no loss of blood volume in the PRP preparation phase. As of 2018, autologous blood patch was applied to five cases according to the same calendar application.
Results:
A total of nine cases underwent autologous blood derivative pleurodesis. The mean age was 15.6 years. The mean number of applications in the PRP group was 3 (1-4). The mean number of applications in five patients who underwent ABP was 2.3 (2-4). Persistent air leakage improved after autologous patch in all cases. No complication due to persistent air leakage was observed in the follow-up of the cases.
Conclusion:
Autologous Blood Patch (ABP) or Platelet Rich Plasma (PRP) pleurodesis has been used safely as a nonoperative method in a limited number of cases in the treatment of prolonged air leaks. Our preliminary results suggest that the use of autologous blood products is promising for the future.
Persistan hava kaçaklarında otolog kan derivesi yama uygulaması ile başarı mümkün müdür?
MN Azılı*, S Demir**, H Doruk**, Cİ Öztorun*, G Demirtaş**, A Ertoy**, A Ertürk***, D Güney**, ÇE Afşarlar**, E Şenel*
*Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
***Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kliniği
Amaç:
Persistan hava kaçaklarına neden olan alveoler-plevral fistüller, uzamış hastanede kalış süresi ve yüksek morbidite nedenidir. Otolog Blood Patch (OBP) ya da Platelet Rich Plazma (PRP) plörodezisi, hava kaçaklarının tedavisinde son yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışma ile persistan hava kaçağının izleminde otolog kan derivesi uygulamalarımızın ön sonuçlarını paylaşmayı amaçladık.
Materyal-metod:
Ocak 2016 - Ocak 2019 tarihleri arasında persistan alveoler- plevral fistül tanısı ile nonoperatif tedavi uygulanan olgular geriye dönük olarak incelendi. Öncesinde torakoskopik cerrahi ya da travma nedeniyle göğüs tüp drenajı yapılan olgularda yedi günden uzun süren hava kaçağı persistan alveoler-plevral fistül olarak değerlendirildi. 2016-2017 yılları arasında dört olguya “Platelet Rich Plazma (PRP) plörodezisi” yapıldı. 15 cc venöz kandan 3000 rpm’de 10 dakika santrifüj sonrası elde edilen PRP’nin fistül devam ettiği sürece 1, 2, 4, 7. günlerde göğüs tüpünün dört saat klempe edilmesi yolu ile uygulandı. 2018 yılından itibaren 10 cc venöz kanın santrifüj edilmeden uygulamasına başlandı. Tariflenen “Blood patch tekniğinin” tercih nedeni ise alınan kan miktarının daha az olması ve PRP hazırlık aşamasında olan kan hacminde kaybın olmamasıydı. 2018 yılından itibaren de beş olguya otolog blood patch aynı takvim uygulamasına göre yapıldı.
Sonuçlar:
Toplamda dokuz olguya otolog kan derivesi plöredezis yapıldı. Ortalama yaş 15,6 yıl olarak bulundu. PRP grubunda ortalama uygulama sayısı 3 (1-4) olarak bulundu. OBP yapılan beş olguda ortalama uygulama sayısı 2,3 (2-4) olarak saptandı. Tüm olgularda persistan hava kaçağı otolog yama sonrası düzeldi. Olguların izleminde persistan hava kaçağına bağlı herhangi bir komplikasyon izlenmedi.
Tartışma:
Uzamış hava kaçaklarının tedavisinde Otolog Blood Patch (OBP) ya da Platelet Rich Plazma (PRP) plörodezisi nonoperatif bir yöntem olarak kısıtlı sayıda olgumuzda güvenle kullanılmıştır. Ön sonuçlarımıza göre otolog kan ürünlerinin kullanımının gelecek için umut vadettiği düşüncesindeyiz.