Case Report - 20
Intradiphragmatic extrapulmonary sequestration mimicking adrenal neuroblastoma in an infant
Z Dökümcü, G Şakul, C Özcan, A Erdener
Ege University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
Aim: Intradiaphragmatic extrapulmonary sequestrations are rare and decision-making for the type of approach in these patients may be challenging due to unclear differential diagnosis. We aimed to present a patient with intardiaphragmatic pulmonary sequestration mimicking an infantile adrenal neuroblastoma.
Case: A 4-month old boy was admitted due to prenatally diagnosed left adrenal neuroblastoma. Postnatal MRI revealed a 3 cm mass that protruded in the left thoracic cavity. Tumor markers were within normal limits. He was managed conservatively according to wait and see protocol initially. Control ultrasonographic evaluation revealed increased mass size and thus surgical exploration was warranted. Due to thoracic protrusion, thoracoscopic approach was preferred. Surgical exploration revealed an intradiaphragmatic mass that was totally excised. Postoperative period was uneventful. Histopathological evaluation confirmed the diagnosis of intradiaphragmatic pulmonary sequestration.
Conclusion: Extrapulmonary intradiaphragmatic sequestration should be kept in mind in differential diagnosis of patients with left upper quadrant masses with thoracic protrusion. Thoracoscopy provides perfect exposure of the field and ease of the surgical intervention.
Infantil nöroblastomu taklit eden intradiyafragmatik ekstrapulmoner sekestrasyon
Z Dökümcü, G Şakul, C Özcan, A Erdener
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Amaç: İntradiafragmatik pulmoner sekestrasyonlar nadir görülür ve bu hastalarda ayırıcı tanı güçlüğü nedeniyle cerrahi yaklaşıma karar vermek zorlayıcı olabilir. Bu çalışmada, adrenal nöroblastomu taklit eden bir intradiafragmatik sekestrasyonlu hastanın sunulması amaçlanmıştır.
Olgu: 4 aylık erkek, intrauterin tanılı sol adrenal nöroblastom ön tanısı ile başvurdu. Postnatal MRI da sol toraks kavitesine uzanan 3 cm'lik kitle saptandı. Tümör markerları normal sınırlardaydı. Hastanın TPOG-‘’bekle ve gör’’ protokolüne göre izlemi sırasında kontrol ultrasonografide kitle boyutlarında artış saptanması üzerine cerrahi eksplorasyon kararı verildi. Toraksa uzanım dolayısı ile torakoskopik yaklaşım tercih edildi. Eksplorasyonda saptanan intradiafragmatik kitle total olarak eksize edildi. Postoperatif komplikasyon görülmedi. Histopatolojik değerlendirme intradiafragmatik pulmoner sekestrasyonu tanısını doğruladı.
Sonuç: Toraksa uzanan sol üst kadran kitlelerinde intadiafragmatik ekstrapulmoner sekestrasyon akılda tutulmalıdır. Yaklaşım olarak torakoskopi bu hastalarda mükemmel ekspojur ve cerrahi girişim kolaylığı sağlar.