Oral Presentation - 59
Minimally invasive approach for diaphragmatic defects: Our clinical experience
ST Okay*, F Çelik**, H Özcan*, M Kaya*
*Bursa Health Sciences University, Yuksek Ihtisas Education and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery, Bursa, Turkey.
**Bursa Uludag University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
Objective: Using minimally invasive surgery is increasing for diaphragm pathologies as in many organ diseases. This study aims to evaluate the results and applicability of thoracoscopic and laparoscopic approaches in order to congenital diaphragm defects repair in our clinic.
Method: Between November 2011 and March 2020, patients with congenital diaphragm pathologies and treated with thoracoscopic or laparoscopic methods were examined in terms of demographic and clinical features, surgical methods, and results. The patients were selected according to the following, criteria, antenatal diagnosis determined after 24th week, had no minimal ventilator requirement, and additional anomaly.
Results: A total of 18 patients with congenital diaphragmatic defects were treated with the endoscopic method during this nine-year period. Nine of them had a Bochdalek hernia (Right / Left = 1/8), 9 had a Morgagni-Larrey hernia. Bochdalek hernia was repaired thoracoscopically with one camera and two working ports. One patient had a major defect and prolene mesh was used. In the case of right-sided Bochdalek hernia, liver reduction was very difficult, and it was completed with thoracotomy. Nine cases with Morgagni hernia were repaired laparoscopically. The hernia sac was not removed except for two cases. The polyester or propylene suture materials (2/0-3/0) were used to repair the defects. Intracorporeal repair was performed with intermittent U sutures in the Bochdalek hernia cases, and anterior abdominal wall was repaired with suspension sutures in the Morgagni hernia cases. There was no recurrence or complication during or after the surgery.
Conclusion: Minimally invasive surgery was safe and successful for selected patients in the treatment of diaphragmatic defects.
Diyafragma defektlerinde minimal invaziv yaklaşım: Klinik deneyimlerimiz
ST Okay*, F Çelik**, H Özcan*, M Kaya*
*Bursa Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, Bursa, Türkiye.
**Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Amaç: Birçok organ hastalıklarında olduğu gibi diyafram patolojilerinde de minimal invaziv cerrahi uygulamaları giderek artmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kliniğimizde doğumsal diyafram defektleri onarımında uygulanan torakoskopik ve laparoskopik yaklaşımların, sonuçlarını ve uygulanabilirliğini değerlendirmektir.
Yöntem: Kasım 2011-Mart 2021 arasında, doğumsal diyafram patolojileri saptanan ve torakoskopik veya laparoskopik yöntemle tedavi edilen hastalar demografik ve klinik özellikleri, ameliyat yöntemleri ve sonuçları yönünden incelendi. Hastaların seçim kriterleri; doğumsal olanlarda antenatal tanısı 24. haftadan sonra konulması, ventilatör ihtiyacının minimal olması ve ek anomali olmaması şeklinde belirlendi. Bulgular: Dokuz yıllık süreçte, toplam 18 doğumsal diyafram defekti saptanan hasta endoskopik yöntemle tedavi edildi. Olguların 9’u Bochdalek hernisi (Sağ/Sol=1/8), 9’u Morgagni - Larrey hernisiydi. Bochdalek hernileri torakoskopik olarak, bir kamera ve iki çalışma portu ile onarıldı. Bir hastada büyük defekt mevcuttu prolen mesh takviyesi yapıldı. Sağ taraf Bochdalek hernili olguda karaciğer redüksiyonu oldukça zorladı, torakotomi ile tamamlandı. Morgagni hernili 9 olgu laparoskopik olarak onarıldı. İki olgu dışında herni kesesi çıkarılmadı. Defektlerin onarımında 2/0-3/0 polyester veya propilen dikiş materyali kullanıldı. Bochdalek herniler için, aralıklı U sütürler ile intrakorporeal onarım, morgagni hernilerinde karın ön duvarına asıcı sütürler ile onarım yapıldı. Ameliyat sırasında veya sonrasında nüks veya herhangi bir komplikasyon gelişmedi.
Sonuç: Diyafram patolojilerinin tedavisinde seçilen hastalarda minimal invaziv cerrahi güvenli ve başarılı bulunmuştur.