TÇCD 2021 38th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Oral Presentation - 2

Comparing the Fecal Continence Scores of Patients With Anorectal Malformation With Anorectal Manometric Findings

M Mert*, A Sayan**, G Köylüoğlu***
*University of Healthy Science, Van Education and Research Hospital, Van Turkey
**Health Sciences University Izmir Tepecik Training and Research Hospital
***Department of Pediatric Surgery, İzmir Katip Çelebi University School of Medicine, İzmir, Turkey

Aim

Patients undergoing surgery for anorectal malformation (ARM) may have defecation-related problems throughout their lives, even if they are perfect treated surgically. Assessment methods are needed to standardize the clinical outcomes of patients with ARM. These methods can be a laboratory method such as anorectal manometry (AM) or clinical scoring systems. The aim of this study was to compare the scoring systems with the AM findings.

Patients and methods

The demographic data and clinical characteristics of patients who were operated for ARM in our clinic since January 2008 were examined. Holschneider’s, Rintala’s, Krickenbeck’s and Peña’s scoring systems were executed to the patients and AM was performed.

Results

Our study was completed with 23 patients. According to international (Wingspread) classification; 10 (43.4%) patients were classified as high type, 6 (26.0%) intermediate type and 7 (30.4%) low type. In 7 of 23 patients, aganglionosis / hypoganglionosis was found in the pathologies of definitive surgery. All patients had rectoanal inhibitory reflex (RAIR). There was a statistically significant relationship between the anal resting pressure (ARP) and Holschneider’s scoring system (HSS). There was a statistically significant relationship between the area under the curve in the maximum voluntary squeeze pressure-time graph (AUC and the HSS and Rintala’s scoring system (RSS). AUC was found to be significantly different between high type and low type of international classification (p:0.005). A statistically significant difference was found between HSS and RSS scores and high type and low type of ARMs.

Conclusion

In our study, based on AM data, it was found that the use of HSS and RSS from the four scoring systems we compared could be more effective in patients’ follow-up. It was concluded that PSS and KSS should be used to determine the bowel management program of the patients rather than patients’ follow-up.

Anorektal Malformasyonlu Hastaların Fekal Kontinans Skorlarının Anorektal Manometrik Bulgularla Karşılaştırılması

M Mert*, A Sayan**, G Köylüoğlu***
*SBÜ, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Van Türkiye
**Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi
***Pediatrik Cerrahi Anabilim Dalı, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İzmir, Türkiye

Amaç

Anorektal malformasyon (ARM) nedeniyle ameliyat edilen hastalar, cerrahi olarak ne kadar mükemmel tedavi edilseler bile, yaşamları boyunca defekasyonla ilgili problemler yaşayabilmektedirler. ARM’li hastaların klinik sonuçlarını standardize edebilmek amacıyla değerlendirme yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yöntemler anorektal manometri (AM) gibi bir laboratuvar yöntemi olabildiği gibi, klinik skorlama sistemleri de olabilir. Çalışmamızda AM bulguları zemininde skorlama sistemlerinin birbiri ile karşılaştırılması amaçlandı.

Gereç ve Yöntem

Kliniğimizde Ocak 2008’den itibaren ARM nedeniyle ameliyat edilen hastaların demografik verileri ve klinik özellikleri incelendi. Hastalara Holschneider, Rintala, Krickenbeck ve Peña’nın skorlama sistemleri uygulandı ve AM yapıldı.

Bulgular

Yaptığımız çalışma 23 hasta ile tamamlandı. Uluslararası (Wingspread) sınıflamaya göre ise; hastaların 10’u (%43,4) yüksek tip, 6’sı (%26,0) ara tip ve 7’si de (%30,4) alçak tip olarak sınıflandırıldı. 23 hastanın 7’sinin düzeltici ameliyatlarının patolojilerinde aganglionozis/hipoganglionozis saptandı. Yapılan AM’de tüm hastalarda rektoanal inhibitör refleks (RAİR) vardı. Dinlenim anal kanal basıncı ile Holschneider skorlama sistemi (HSS) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Maksimum istemli sıkma basıncı-zaman grafiğinde eğri altında kalan alan (EAA) ile HSS ve Rintala skorlama sistemi (RSS) arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki saptandı. EAA, uluslararası sınıflandırmada yüksek tip ile alçak tip arasında anlamlı olarak farklı olduğu bulundu (p:0,005). HSS ve RSS’den alınan puanlar ile yüksek tip ve alçak tip ARM arasında istatistiksel anlamlı fark bulundu.

Sonuç

Çalışmamızda AM verileri zemininde kıyasladığımız 4 skorlama sisteminden HSS’nin ve RSS’nin hasta takibinde kullanımlarının daha etkili olabileceği; PSS’nin ve KSS’nin ise hasta takibinden ziyade daha çok hastanın barsak yönetim programının belirlenmesinde kullanılması gerektiği kanısına varıldı.

Close