TÇCD 2021 38th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Oral Presentation - 35

Management of neonatal surrenal masses: Single center experience

OD Ayvaz, S Cansaran, C Gül, A Celayir
University of Health Sciences, Istanbul Zeynep Kamil Maternity and Children Diseases Health Training and Research Center, Department of Pediatric Surgery, Istanbul

Aim: Adrenal hemorrhage in newborns is a rare condition with a frequency of 0.2-0.55%. Various risk factors have been reported. In this study, we aimed to evaluate the final results of our neonatal cases who were followed up and treated due to adrenal hemorrhage or mass.

Methods: Patients followed up (neuroblastoma follow-up protocol) or operated due to adrenal mass between 2007-2021 were retrospectively analyzed. Gender, diagnosis age and type, laterality data and laboratory-ultrasound findings were recorded and examined.

Results: In 14 years, 42 patients were included in the study because of bilateral renal hypoplasia in two of the 44 patients who were evaluated with the preliminary diagnosis of adrenal mass. 18 of the cases were male, 24 were female and 7 were antenatally diagnosed.

23 of 42 cases had right, 13 had left, and 6 had bilateral surrenal masses. Of the 48 surrenal masses, 38 were cystic, 7 were semisolid and 3 were solid. On the first ultrasound, the mean mass size was 34x23 mm (60-6x50-6) and the mean mass volume was 12 ml (0.12-87). The mean mass size was 31x19 mm (52-8x46-5) and the mean mass volume was 8 ml (0.2-58) in the third month ultrasound of the patients whose monthly controls were performed. Urine vanilla mandelic acid levels were normal in all patients. The mean ferritin level was 425 ng/ml (4-1520) at baseline and 216 ng/ml (44-598) at the 3rd month. In follow-up, pyeloplasty was performed due to left ureteropelvic junction obstruction in one of three cases with lesion size over 16 ml, while in the other two, pathology was reported as benign cystic structures and adrenal pseudocyst.

Conclusion: Differential diagnosis between neonatal neuroblastoma and adrenal hemorrhage can be difficult. Follow-up with color doppler ultrasound and tumor markers is useful in distinguishing neuroblastoma and adrenal hemorrhage.

Neonatal sürrenal kitlelerin yönetimi: Tek merkez deneyimi

OD Ayvaz, S Cansaran, C Gül, A Celayir
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul

Amaç: Yenidoğanda adrenal kanama %0,2-0,55 sıklıkta nadir görülen bir durumdur. Sepsis, pıhtılaşma bozuklukları ve travmatik doğum nedeniyle oluşan asfiksinin yanı sıra çeşitli risk faktörleri bildirilmiştir. Bu çalışmada adrenal hemoraji veya kitle nedeniyle takip ve tedaviedilen neonatal olgularımızın nihai sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı.

Yöntem: 2007-2021 yılları arasında sürrenal kitle nedeniyle takip edilen (nöroblastom takip protokolü) veya opere olan olgular retrospektif olarak incelendi. Hastaların cinsiyet, tanı yaşı ve şekli, lezyon tarafı verileri ve laboratuar-ultrason bulguları kayıtlanarak analiz edildi.

Bulgular: 14 yılda sürrenal kitle öntanısı ile değerlendirilen 44 hastadan ikisinde bilateral renal hipoplazi tespit edilmiş olması nedeniyle 42 hasta çalışmaya dahil edildi. 18’i erkek, 24’ü kız olan olguların 7’si antenatal tanılıydı ve postnatal tanı konulanların ortalama tanı yaşı 11 gün (1-86) bulundu.

42 olgunun 23’ünde sağ, 13’ünde sol, 6’sında ise bilateral sürrenal kitle tespit edildi. Toplam 48 sürrenal kitlenin 38’i kistik, 7’si semisolid, 3’ü ise solid yapıdaydı. İlk ultrasonda ortalama kitle boyutu 34x23 mm (60-6x50-6) ve ortalama kitle hacmi 12 ml (0,12-87) hesaplandı. Aylık kontrolleri yapılan hastaların 3. ay ultrasonlarında ortalama kitle boyutu 31x19 mm (52-8x46-5) ve ortalama kitle hacmi 8 ml (0,2-58) bulundu. Tümör belirteçlerinden idrar vanil mandelik asit düzeyi tümünde normaldi. Başlangıçta ortalama ferritin düzeyi 425 ng/ml (4-1520), 3. ayda ise 216 ng/ml (44-598) bulundu. Takiplerinde lezyon boyutu 16 ml üzerinde seyreden üç olgunun birinde sol üreteropelvik bileşke obstrüksiyonu nedeniyle pyeloplasti yapılırken, diğer ikisinde patoloji benign kistik yapılar ve adrenal psödokist şeklinde raporlandı.

Sonuç: Yenidoğan nöroblastomu ile adrenal kanama arasında ayırıcı tanı yapmak zor olabilmektedir. Erken cerrahiden kaçınarak konservatif yaklaşım uygulandığında seri sonografik inceleme ve laboratuvar bulguları takibi en güvenilir yöntemdir. Tümör belirteçleri ile birlikte renkli doppler sonografi nöroblastom ve adrenal kanamayı ayırt etmede yararlıdır.

Close