EN
TÜRKÇE
Oral Presentation - 21
THE RELATIONSHIP BETWEEN URETEROPELVIC JUNCTION OBSTRUCTION AND SEX HORMONE RECEPTOR DISTRIBUTION
B Arı*, A Celayir*, S Moralıoğlu*, H Çetiner**, S Celayir***
*University of Health Sciences, Istanbul Zeynep Kamil Maternity and Children Diseases Health Training and Research Center, Department of Pediatric Surgery, Istanbul
**University of Health Sciences, Istanbul Zeynep Kamil Maternity and Children Diseases Health Training and Research Center, Pathology, İstanbul
*** Istanbul University Cerrahpasa Medical Faculty Department of Pediatric Surgery
Background/Aim: The presence of sex hormone receptors in extragonadal tissues has been demonstrated in previos studies. In this study; we aimed to investigate the existence and if present the distribution of sex hormone receptors in patients with ureteropelvic junction obstruction (UPJO).
Material/Methods: Biopsy samples were prepared prospectively from the excised stenotic region of children who were operated for UPJO over a one-year period. The presence of the Estrogen (ER), Progesterone (PR) and Androgen (AR) receptors with Avidin-Biotin Horseradish Peroxidase Technique, and the degree of fibrosis with the Hematoxylin-Eosin staining were investigated by a light microscope. Reactions were interpreted as positive based on nuclear staining for each receptor.
Results: The mean age was 9,5-month (8 days-5,5 years) in 20 children (8-female, 12-male) operated for UPJO. Total 60-specimen was taken a 3 mm2’s tissue (from the renal pelvis, ureteropelvic junction and ureter upper tip) in extracted of each materials from patients during the pyeloplasty.
In regard to receptor expression the ER, PR and AR receptors were found positive in 22-specimen (36%), 33-specimen (55%) and 11-specimen (18%) respectively. The ER receptor stained in 7-renal pelvis, 7-UPJ and 8-ureter; the PR receptors stained in 14-renal pelvis, 11-UPJ and 8-ureter; and the AR receptors stained in 5-pelvis, 3-UPJ and 3-ureter.
In 8 girls, the ER stained in pelvis 50%, UPJ 37%, ureter 50%; the PR stained in pelvis 87%, UPJ 75%, ureter 25%; and the AR stained in pelvis 37%, UPJ 12%, ureter 12%. In 12 boys, the ER stained in pelvis 25%, UPJ 33%, ureter 33%; the PR stained in pelvis 58%, UPJ 41%, ureter 50%; and the AR stained in pelvis 16%, UPJ 16%, ureter 16%.
Conclusions: This study demonstrated the presence of all three sex hormone receptors in the pelvis, ureteropelvic junction and ureter in male and females with UPJ stenosis. But, to show whether androgen, estrogen and progesterone receptors have an effect on the etiology of ureteropelvic obstruction; large case studies are needed.
ÜRETEROPELVİK BİLEŞKE DARLIĞI İLE SEX HORMON RESEPTÖRLERİ DAĞILIMI ARASINDAKİ İLİŞKİ
B Arı*, A Celayir*, S Moralıoğlu*, H Çetiner**, S Celayir***
*Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul
**Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, Patoloji, İstanbul
***İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD
Giriş/Amaç: Ekstragonadal dokularda seks hormon reseptörlerinin varlığı önceki çalışmalarda gösterilmişti. Bu çalışmada; üreteropelvik bileşke darlığı gelişiminde, seks hormon reseptörlerinin dağılımının bir rolü olup olmadığının gösterilmesi amaçlandı.
Materyal/Method: Bir yıllık sürede UPJ Obstruksiyonu nedeniyle opere edilen çocuklarda eksize edilen darlık bölgesinden biyopsi örnekleri prospektif olarak hazırlandı. Androjen, östrojen ve progesteron hormon reseptör varlığı araştırması Avidin-Biotin Horseradish Peroxidase tekniğiyle, fibrozis derecesi ise Hematoksilen Eozin boyama ile eş zamanlı olarak yapıldı; ışık mikroskobu ile incelendi. Reaksiyonlar; her bir androjen, östrojen, progesteron reseptörleri için nükleer boyanma varlığı pozitif, nükleer boyanma yokluğu negatif olarak yorumlandı.
Bulgular: 12 erkek, 8 kız olgudan UPJ nedeniyle pyeloplasti yapılırken eksize edilen materyallerden renal pelvis, UPJ ve üreterden 3 mm2’lik toplam 60 örnek alındı. Ameliyat esnasında olguların yaş ortalaması 9,5 ay (8 gün-5,5 yaş) idi.
Reseptör ekspresyonu ile ilgili olarak ER, PR ve AR reseptörleri sırasıyla 22 (%36), 33 (%55) ve 11 örnekte (%18) pozitif bulundu. ER reseptörleri 7-renal pelvis, 7-UPJ ve 8-üreterde boyandı; PR reseptörleri 14-renal pelvis, 11-UPJ ve 8-üreterde boyandı; AR reseptörleri 5-renal pelvis, 3-UPJ ve 3-üreterde boyandı.
8 kız olguda ER pelviste %50, UPJ'de %37, üreterde %50; PR pelviste %87, UPJ'de %75, üreterde %25; AR pelviste %37, UPJ'de %12, üreterde %12 oranında boyandı. 12 erkekte ER pelviste %25, UPJ'de %33, üreterde %33; PR pelviste %58, UPJ'de %41, üreterde %50; AR pelviste %16, UPJ’de %16, üreterde %16 oranında boyandı.
Sonuç: Bu çalışma, UPJ darlıklı kız ve erkek çocuklarında pelvis, üreteropelvik bileşke ve üreterde her üç seks hormonu reseptörlerinin varlığını göstermiştir. Ancak üreteropelvik darlık etyolojisinde androjen, östrojen ve progesteron reseptörlerinin etkisi olup olmadığının gösterilmesi için geniş olgulu çalışmalara ihtiyaç vardır.