TÇCD 2021 38th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Poster - 75

Evaluation of postop fecal continence in patients with anorectal malformation:13 Year analysis

B Fırıncı, AB Salman
Ataturk University School of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Erzurum

Background:

Anorectal malformations are a anomaly group with broad spectrum. It constitutes 25% of the most common congenital anomalies. The most important problem awaiting patients with anorectal malformation is the lack of fecal continence.

Objective:

The aim of the study was to evaluate the fecal continence of patient with anorectal malformations according to anal atresia types and compare.

Materials and Methods:

The patients with anorectal malformation who had definitive operation completed between 1996 and 2009 in Atatürk University Faculty of Medicine Research Hospital were retrospectively examined and called for re-examination. .

Findings:

Between 1996 and December 2009, 139 patients were diagnosed with ARM in our hospital.

Only 68 patients were re-evaluated in retrospective examination. 40 patients were male (58.82%) And 28 patients were female (41.18%). The male / female ratio was 1.42. Anocutaneous fistula in 20 weeks (29.4%), second most common rectovestibular fistula in 16 patients (23.5%), The third frequency was rectourethral fistula and rectoperineal fistula in 13 patients (19.1%). In men, ARM is the most common anocutaneous fistula, the second most common ARM was detected with recturethral fistula. The most common rectovestibular fistula in girls, The second most common ARM was rectoperineal fistula. It was found that 27 patients underwent colostomy and 41 patients were treated without opening colostomy. Constipation was detected in 30 (44.1) of 68 patients. Fecal incontinence was detected in 20 patients (29.4%).relationship between the type of anomaly and fecal incontinence was found to be statistically significant.( P<0.05 ). The relationship between fecal incontinence and colostomy application was found to be statistically significant. (P<0.01). When patients. The relationship between colostomy and constipation was not statistically significant. (P>0,05)

Discussion:

Only patients with high types of malformations had no complaints of constipation and soiling. It has been found that patients with low-type malformation also have such complaints. Families should be told in realistic language without disappointing the possibility that their children will not be able to control their faeces in the future. Maintaining fecal continence in ARM patients will prevent social and psychological problems

Operasyonu tamamlanmış Anorektal malformasyonlu hastaların gaita kontinansının değerlendirilmesi:13 yıllık analiz

B Fırıncı, AB Salman
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Erzurum

Giriş:

Anorektal malformasyonlar geniş spektruma sahip bir anomali grubudur. En sık görülen doğumsal anomalilerin %25 ‘ni oluşturmaktadır. Anorektal malformasyonlu hastaları bekleyen en önemli problem gaita kontinansının sağlanamamasıdır.

Amaç:

Definitif operasyonu tamamlanmış olan anorektal malformasyonlu hastaların gaita kontinansları anal atrezi tiplerine göre değerlendirilip, karşılaştırılması amaçlanmıştır.

Materyal ve metot:

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesinde 1996 - 2009 yılları arasında definitif operasyonu tamamlanmış olan anorektal malformasyonlu hastalar gaita inkontinası yönüyle geriye dönük incelenip yeniden muayeneye çağrıldı.

Bulgular:

Ocak 1996-Aralık 2009 tarihleri arasında hastanemizde 139 hastaya ARM tanısı konuldu. Retrospektif incelemede ancak 68 hasta yeniden ulaşılıp değerlendirildi. 40 hasta erkek (% 58,82) , 28 hasta ise kız (% 41,18) idi. Erkek/kız oranı 1,42 idi. 20 hastada (%29,4) Anokutenöz fistül, ikinci sıklıkta 16 hastada (%23,5) Rektovestibüler fistül, üçüncü sıklıkta ise 13’er hastada (%19,1) Rektoüretral fistül ve rektoperineal fistül tespit edildi. Erkeklerde en sık Anokutenöz fistüllü ARM, ikinci sıklıkta ise Rektoüretral fistüllü ARM tespit edildi. Kızlarda en sık Rektovestibüler fistüllü ARM, ikinci sıklıkta ise rektoperineal fistüllü ARM mevcuttu. 27 hastaya kolostomi açıldığı 41 hastaya ise kolostomi açılmadan tedavi edildiği tespit edildi.

68 hastanın 30’da (44,1) kabızlık tespit edildi. 20 hastada (%29,4) ise gaita kaçırma olduğu tespit edildi. Anomali tipi ile gaita kaçırma ilişkisi istatiksel olarak anlamlıydı.( P<0.05 ). Ayrıca Gaita kaçırma ile kolostomi ilişkisi istatiksel olarak anlamlıydı. (P<0.01) . kolostomi ile kabızlık ilişkisi istatiksel olarak anlamlı değildi. (P>0,05)

Tartışma:

Bu araştırmada Sadece yüksek tip ARM sahip hastalarda kabızlık veya kilot kirlenmesi şikâyetleri olmadığı alçak tip ARM sahip hastalarda da bu tür şikâyetlerin olduğu tespit edilmiştir. Ailelere, çocuklarının ileride dışkı kontrolünü sağlayamama olasılığı, onları hayal kırıklığına uğratmadan gerçekçi bir dille anlatılmalıdır. ARM ‘lu Hastalarda gaita kontinansının sağlanması Sosyal ve psikolojik problemlerin önüne geçecektir.

Close