Poster - 41
RETROSPECTIVE EVALUATION OF PATIENTS WHO UNDERWENT HYPOSPADIAS REPAIR
AT Başer, M Yazıcı
Adnan Menderes Üniversity School of Medicine Department of Pediatric Surgery
Objective: Hypospadias is a congenital anomaly which is characterised by the proximal displacement of the external urethral meatus. The aim of hypospadias surgery is to obtain a functionally and cosmetically normal penis. In this study, we aimed to evaluate the hypospadias repair operations performed in our clinic.
Materials and Methods : The records of 285 patients who were followed up and treated with the diagnosis of hypospadias in our clinic between March 2013 and December 2020 were reviewed retrospectively. Demographic characteristics, urethral meatal localization, surgical method, duration of catheterization and postoperative complications were recorded. A single layer Dartos flap was applied to all patients who underwent TIPU. Of 150 patients with chordee deformity, staged repair was preferred in 19 patients and simultaneous repair with urethroplasty was preferred in 131 patients. A preputial free graft was sutured to the urethral plate incision in 15 of patients who underwent TIPU.
Results: In our study, 93 (32%) patients had glanular, 84 (29%) coronal, 44(15%) subcoronal, 34 (11%) midpenile,and 29 (10%) scrotal hypospadias. Urological anomalies were accompanied in 45 patients; 20 (7%) had undescended testis, 10 (3.5%) had inguinal hernia,14 (4.9%) had upper urinary system anomalies. Modified MAGPI method was applied to 86 (30.2%) patients and TIPU method was applied to 199 (69.8%) patients. 150 patients (52%) had hypospadias with chordee. There was no significant difference between staged and simultaneous repair in terms of recurrence of chordee. Urethrocutaneous fistula was detected in 32 patients (11%).
Discussion: MAGPI and Mathieu have been used as basic methods for many years in the treatment of distal hypospadias. TIPU is a method that is easy to apply and can be preferred regardless of the localization of the urethral meatus. A barrier layer placed between the new urethra and the skin, significantly reduces the rate of fistula.
HİPOSPADİAS CERRAHİSİ UYGULANAN HASTALARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRMESİ
AT Başer, M Yazıcı
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Aydın
Amaç: Hipospadias, eksternal üretral meanın glans penisin ucunda olması gereken yerden daha proksimale ve penisin ventral yüzüne açıldığı konjenital bir anomalidir. Hipospadias cerrahisinin amacı, fonksiyonel ve kozmetik olarak normal bir penis elde etmektir. Bu çalışmada kliniğimizde yaptığımız hipospadias onarımı operasyonlarını değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde Mart 2013 ile Aralık 2020 tarihleri arasında hipospadias tanısıyla takip ve tedavi edilen 285 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, üretral mea lokalizasyonu, tercih edilen cerrahi yöntem, kateterizasyon süresi ve postoperatif komplikasyonlar kaydedildi. Fistül oluşumunu engellemek amacıyla TIPU uygulanan hastaların tamamına tek tabaka Dartos flebi uygulandı. Kordi deformitesi olan 150 hastanın 19’unda aşamalı, 131’inde üretroplasti ile eş seanslı onarım tercih edildi. TIPU uygulanan 199 hastanın 15’inde prepusyumdan elde edilen serbest greft üretral yatak insizyonuna sütüre edildi.
Bulgular: Toplam 285 hastanın 93’ü (%32) glanüler, 84’ü(%29) koronal, 44’ü (%15) subkoronal, 34’ü(%11) midpenil ve 29’u (%10) skrotal hipospadiasa sahipti. 45 hastada ürolojik anomalilerin eşlik ettiği görüldü ve 20’sinde (%7) inmemiş testis, 10’unda (%3.5) inguinal herni, 14’ünde (%4.9) üst üriner sistem anomalisi mevcuttu. Hastaların 86’sına (%30.2) modifiye MAGPI, 199’una (%69.8) TIPU yöntemi uygulandı. Toplam 150 hastada (%52) hipospadiasa eşlik eden kordi mevcuttu. Aşamalı onarım ile eş seanslı onarım arasında kordinin nüks etmesi açısından anlamlı fark bulunmadı. 32 hastada (%11) üretrokütanöz fistül saptandı.
Tartışma: Distal hipospadias tedavisinde MAGPI ve Mathieu, temel yöntemler olarak uzun yıllar kullanılmıştır. TIPU, uygulaması kolay ve üretral meanın lokalizasyonuna bakılmaksızın tercih edilebilecek bir yöntemdir. Yeni üretra ile cilt arasına koyulan bir bariyer tabaka fistül oranını anlamlı şekilde düşürür.