Poster - 95
Childhood renal cell carcinoma: a case report
MS Kaya, AE Karakaya, FSM Kavan, AG Güler
Kahramanmaras Sutcu Imam University School of Medicine Department of Pediatric Surgery, Kahramanmaras
Introduction: In this study, we aimed to present an extremely rare case of renal cell carcinoma in children.
Case: A 16-year-old girl, who went to the pediatric outpatient clinic with abdominal pain, revealed a 31x25 mm lesion located in the right kidney parenchyma on ultrasound, and it was reported as a Bosniak category 3 cystic lesion in the same localization in the contrast-enhanced abdominal MRI. Therefore, partial nephrectomy was performed on the patient who was taken into surgery. Histopathological examination was reported as renal cell carcinoma, no tumor was detected in the surgical margins. Typing could not be performed because the tumor was completely necrotic. Postoperative surgical follow-up was completed and the patient was discharged with pediatric oncology control.
Conclusion: Renal cell carcinoma is extremely rare in children. Its clinical findings are heterogeneous and mostly asymptomatic, so the diagnosis is often delayed. In our patient, the diagnosis was made by ultrasound examination due to abdominal pain. Total nephrectomy is mostly performed in children in the treatment, but nephron-sparing surgery is now recommended for tumors less than 4 cm. Minimally invasive nephrectomy is not very common in the treatment of pediatric renal cell carcinoma. Our patient underwent open partial nephrectomy. Both partial and total nephrectomy can be performed with laparoscopic and robotic surgery.
Çocukluk çağı renal hücreli karsinom: bir olgu sunumu
MS Kaya, AE Karakaya, FSM Kavan, AG Güler
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD, Kahramanmaraş
Giriş: Bu çalışmada çocukluk çağında oldukça nadir görülen renal hücreli karsinom olgusunu sunmak amaçlanmıştır.
Olgu: 16 yaşında kız çocuğu karın ağrısı nedeniyle gittiği pediyatri polikliniğinde yapılan ultrasonda sağ böbrek parankim yerleşimli 31x25 mm lezyon görülmesi üzerine çekilen kontrastlı batın MR incelemesinde aynı lokalizasyonda, Bosniak kategori 3 kistik lezyon olarak rapor edilmiştir. Bu nedenle ameliyata alınan hastaya parsiyel nefrektomi yapıldı. Histopatolojik inceleme sonucu renal hücreli karsinom olarak rapor edildi, cerrahi sınırlarda tümör tespit edilmedi. Tümör tamamen nekroze olduğu için tiplemesi yapılamadı. Ameliyat sonrası cerrahi takibi sona eren hasta pediyatrik onkoloji kontrolü ile taburcu edildi.
Sonuç: Renal hücreli karsinom çocuklarda son derece nadirdir. Klinik bulguları heterojendir ve çoğunlukla asemptomatiktir, bu yüzden tanı genellikle gecikir. Bizim hastamızda karın ağrısı nedeniyle yapılan ultrason incelemesiyle tanı konulmuştur. Tedavide çocuklarda çoğunlukla total nefrektomi yapılır ancak şimdilerde dört cm nin altındaki tümörlerde nefron koruyucu cerrahi önerilmektedir ve tedavi başarı oranını olumsuz etkilememektedir. Pediyatrik renal hücreli karsinom tedavisinde minimal invaziv nefrektomi uygulaması çok yaygın değildir. Bizim hastamıza açık parsiyel nefrektomi yapılmıştır. Laparoskopik ve robotik cerrahi ile hem parsiyel ve hem de total nefrektomi yapılabilir.