Oral Presentation - 100
Efficacy Two-Dimensional Shear Wave Elastography in the Diagnosis and Follow-up of Infantile Hypertrophic Pyloric Stenosis in Infants
S Demir*, H Akmaz Ünlü**, AG Kiriş Uzun*, Cİ Öztorun***, A Ertürk*, D Güney***, A Alımlı**, MN Azılı***, E Şenel***
*Ankara City Hospital, Children Hospital, Department of Pediatric Surgery, Bilkent, Ankara
**Ankara City Hospital, Children Hospital, Department of Radiology, Bilkent, Ankara
***Ankara Yıldırım Beyazıt Unıversıty Medical Faculty Department of Pediatric Surgery
Aim: We aimed to investigate the effectiveness of Two-Dimensional Shear-Wave Sonoelastography (2D-SWE) in the diagnosis and postoperative follow-up of Infantile Hypertrophic Pyloric Stenosis (IHPS).
Methods: Twenty-three infants were included in the study. They were divided into IHPS and control groups. Thirteen were included in IHPS group and 10 in the control group. The patients' preoperative B-mode US values (longitudinal length and single-wall thickness of the pylorus) and 2D-SWE values (kPa and m/s values) were compared with the control group. Infants with IHPS underwent Ramstedt pyloromyotomy. They were invited for follow-up on the tenth day, first, third and sixth months postoperatively. The values of follow-ups were compared with each other and with preoperative values. Statistical analysis was performed with SPSS ver.21. P<0.005 was considered significant for all values.
Results: No difference was found between groups regarding age, gender, body weight, and week of birth. The pyloric lengths of IHPS group were longer than the control group (P<0.001), and single-wall thicknesses were thicker (P<0.001). Stiffness of the pylorus of IHPS group was four-times higher than that of the control group (27.4 versus 7.66 kPa), and the propagation speed of shear-wave waves in the tissue was also higher (1.34 m/s versus 2.69; P<0.001). Both kPa and m/s values of IHPS group decreased over time and returned to normal in the third postoperative month (Figure-1.A -F).
Conclusion: Since the stiffness of the pylorus increases in IHPS, 2D-SWE, which is used to evaluate the stiffness of the tissues, can be used as a reliable imaging method in the diagnosis and follow-up of IHPS, as well as B mode US, especially in diagnosing suspicious cases. Besides, it can be a more reliable imaging method than the conventional US by showing that the pyloric tissue does not soften in the follow-up of patients who underwent inadequate surgery.
İnfantlarda infantil hipertrofik pilor stenozu tanı ve takibinde Two-Dimensional Shear Wave elastografinin etkinliği
S Demir*, H Akmaz Ünlü**, AG Kiriş Uzun*, Cİ Öztorun***, A Ertürk*, D Güney***, A Alımlı**, MN Azılı***, E Şenel***
*Ankara Şehir Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, Bilkent, Ankara
**Ankara Şehir Hastanesi, Çocuk Hastanesi, Radyoloji Kliniği, Bilkent, Ankara
***Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Amaç: Amacımız İnfantil Hipertrofik Pilor Stenozunun (İHPS) tanısında ve postoperatif takibinde İki Boyutlu Shear-Wave Sonoelastografi (2D-SWE)'nin etkinliğini araştırmaktır.
Yöntem: Çalışmaya IHPS tanısı konan 23 infant dahil edildi. Sonra IHPS ve kontrol grubu olarak iki gruba ayrıldı. IHPS grubuna 13 hasta kontrol grubuna 10 sağlıklı infant dahil edildi. Hastaların ameliyat öncesi B-mod US değerleri (pilorun longitudinal uzunlukları ve tek duvar kalınlıkları) ve 2D-SWE değerleri (kPa ve m/s değerleri) kontrol grubu ile karşılaştırıldı. IHPS'u tansı konan infantlara Ramstedt piloromyotomi yapıldı. Hastalar postoperatif onuncu gün, birinci, üçüncü ve altıncı aylarda kontrole çağrıldılar. Takip değerleri birbirleriyle ve ameliyat öncesi değerlerle karşılaştırıldı. İstatistiksel analiz SPSS ver.21 ile yapıldı. P<0,005 tüm değerler için anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Gruplar arasında yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı ve doğum haftaları açısından fark bulunmadı. İHPS grubunun pilor kanalının longitudinal uzunlukları kontrol grubuna göre daha uzun (P<0,001) ve tek duvar kalınlıklarının daha kalın olduğu görüldü (P<0,001). İHPS grubundaki hastaların pilorlarının sertliği, kontrol grubundan dört kat daha yüksek (7,66 kPa'ya karşı 27,4'e karşı) ve dokudaki shear-wave dalgalarının yayılma hızı da iki kat daha yüksek bulundu (1,34 m/s'ye karşı 2,69; P<0.001). İHPS grubunun hem kPa hem de m/s değerlerinin zamanla azaldığı ve postoperatif üçüncü ayda normale döndüğü gözlendi (Şekil-1.A -F).
Sonuç: İHPS'de pilorun doku sertliği arttığından, dokuların sertliğini değerlendirmek için kullanılan 2D-SWE, B mod US'un yanı sıra, özellikle şüpheli vakalarda, İHPS'nun tanısının konmasında ve postoperatif takibinde güvenilir bir görüntüleme yöntemi olarak kullanılabilir. Ayrıca yetersiz cerrahi uygulandığı düşünülen hastaların takibinde, pilor dokusunun yumuşamadığını göstererek konvansiyonel US'dan daha güvenilir bir görüntüleme yöntemi olabilir.