Poster - 76
Epidemiological characteristics and outcome of cases with gastrointestinal atresia in a tertiary care hospital in Mogadishu, Somalia: A 5-year retrospective study
SS Mohamed*, A Küçük**, A Saraç***, MK Adam*
*Mogadishu Somalia-Turkey, Recep Tayyip Erdoğan Training and Research Hospital,Department of Paediatric Surgery, Mogadishu, Somalia
** Duzce Ataturk State Hospital, Department of Pediatric Surgery
***Samsun Education and Research Hospital, Department of Pediatric Surgery
Introductıon/ Aim: Birth defects of the digestive system are a phenotypically and etiologically different category of common birth defects caused by various causes during fetal development. The aim of this study is to evaluate the results of follow-up and treatment of gastrointestinal atresia and to compare them with the results of the literature.
Material/Method: It was performed retrospectively in neonates with gastrointestinal atresia in a tertiary hospital between January 2017-2022. The demographic characteristics of the patients, associated anomalies, atresia location, operation management, postoperative care, final results, and outcomes were evaluated.
Results: 165 cases were operated on due to gastrointestinal atresia in a five-year period. 105 were male (63.6%) and 60 were female (36.4%), the male to female ratio of 1.75:1. The majority of cases (48.5%) were aged less than 1 month. The esophageal atresia, duodenal atresia, high jejunal atresia, jejunoileal atresia, and colon atresia, anorectal malformations were 9.7%, 9.1%, 0.6%, 7.3%, and 73.3%, respectively.
20% of cases had no follow-up, while 80% arrived as planned. 52.1% got well and had no complications and some developed different complications like peristomal skin irritation (14%), rectal and urethral fistula (4.8%), rectal prolapse (1.8%), rectal stenosis (2.4%), rectal adhesions (1.2%), esophageal stricture (1.2%), wound infection (3.6%), anastomosis dehiscence (0.6%), abdominal distension (0.6%), rectoperineal fistula (1.2%), urethral damage and urinary retention (0.6%). Mortality was 24.8% (41 patients).
Conclusions: Children with gastrointestinal atresia present late in the course of their illness, with substantial morbidity and death due to poor economic conditions, poor nutrition, surgical problems, and likely related anomalies, rather than surgical morbidity alone. The ultimate purpose of this research is to provide clinical guidance and research goals in Somalia.
Somali, Mogadişu'daki bir üçüncü basamak hastanede gastrointestinal atrezili olguların epidemiyolojik özellikleri ve sonuçları: 5 yıllık geriye dönük bir çalışma
SS Mohamed*, A Küçük**, A Saraç***, MK Adam*
*Mogadişu Somali Türkiye Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahi Kliniği, Mogadişu, Somali.
**Düzce Atatürk Devlet Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
***Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
Giriş/Amaç: Sindirim sisteminin konjenital anomalileri, fetal gelişim sırasında çeşitli nedenlerden kaynaklanan, fenotipik ve etiyolojik olarak farklı bir kategori olan yaygın kusurlarıdır. Bu çalışmanın amacı, gastrointestinal atrezili takip ve tedavi sonuçlarını değerlendirmek ve literatür sonuçları ile karşılaştırmaktır.
Material/metod: Ocak 2017-2022 tarihlerinde üçüncü basamak bir hastanede gastrointestinal atrezili yenidoğanlarda retrospektif olarak yapıldı. Hastaların demografik özellikleri, ilgili anomalileri, atrezi lokasyonu, operasyon yönetimi, postoperatif bakımı ve nihai sonuçları değerlendirildi.
Bulgular: Beş yıllık süreçte 165 olgu gastrointestinal atrezi nedeniyle opere edildi. 105'i erkek (%63.6) ve 60'ı kız (%36.4) olup, erkek/kız oranı 1.75:1'di. Vakaların çoğunluğu (%48,5) 1 aydan küçüktü. Özofagus atrezisi, duodenal atrezi, yüksek jejunal atrezi, jejunoileal atrezi ve kolonik atrezi, anorektal malformasyonlar sırasıyla %9.7, %9.1, %0.6, %7.3, %73.3 oranında görüldü.
Vakaların %20'sinin takibi yoktu, %80'i planlandığı gibi kontrollara geldi. %52,1'i iyileşti ve herhangi bir komplikasyon yaşamadı ve bazılarında peristomal cilt tahrişi (%14), rektal ve üretral fistül (%4,8), rektal prolapsus (%1,8), rektal stenoz (%2,4), rektal yapışıklıklar (%1,2) gibi farklı komplikasyonlar gelişti. Özofagus darlığı (%1.2), yara enfeksiyonu (%3.6), anastomoz kaçağı (%0.6), abdominal distansiyon (%0.6), rekto-perineal fistül (%1.2), üretral hasar ve idrar retansiyonu (%0.6) gibi komplikasyonlar gelişti; 41 hasta (%24.8) kaybedildi.
Sonuç: Gastrointestinal atrezili çocuklar hastalıklarının geç dönemlerinde başvururlar ve tek başına cerrahi morbiditeden ziyade, kötü ekonomik koşullar, kötü beslenme, cerrahi sorunlar ve olası ilişkili anomaliler nedeniyle önemli morbidite ve mortalite gerçekleşir. Bu araştırmanın nihai amacı, Somali'de klinik rehberlik ve araştırma hedefleri sağlamaktır.