Oral Presentation - 66
Which side of the tunica vaginalis flap is more suitable to be laid on the urethra in multilayer urethroplasty? an experimental study
M Şentürk*, Ş Bakır**, E Özçakır*, M Kaya*
*University of Health Sciences, Bursa Medical Faculty, Department of Pediatric Surgery, Bursa
**University of Health Sciences, Bursa Yuksek Ihtisas Training and Research Hospital, Department of Pathology
Aim: Indications for urethroplasty include hypospadias, fistula, trauma, urethral diverticula and strictures, and previous unsuccessful repairs. The multilayer urethroplasty is considered to be an important factor in reducing postoperative complications. Tunica vaginalis flap (TVF), which has a pedicle with good vascularity, is used as an intermediate layer in urethral surgery. To date, the studies on which side of the TVF should be laid on the repaired urethra are lacking. This study was aimed to determine the tissue integration and/or reactions of the both surfaces of TVFs used to cover the urethra in the experimental urethroplasty model.
Method: To simulate the urethroplasty operation, urethral defect was created in rats and the primary was repaired. A total of 24 male Wistar albino rats were randomly divided into three groups: the sham group with urethral defect repair and skin closure (n=8), and the TVF-M group in which the repaired defect was closed with the TVF mesothelial surface (n=8), and the TVF-A group with an anti-mesothelial surface of the TVF (n=8). It was sacrificed on the 21st post-operative day and penile tissue was taken, and histological, immunohistochemical and histomorphometric analysis were performed to evaluate fibrosis, inflammation and neovascularization.
Results: Two animals from the TVF-A group had signs of inflammation and one of them developed a fistula. Urethral epithelial thickness and connective tissue increase were detected in the TVF-A group. In the histopathological examination, fibrosis, inflammation and neovascularization were found to be significantly higher in the TVF-A group (2.14±0.9, 3.0:0 and 2.43±0.53 respectively) than in the control (1.13±0.83, 1.75±0.43 and 1.13±0.35 respectively) and TVF-M groups (1.0±0, 2.0±0 and 2.0±0 respectively) (p<0.05). Although inflammation and neovascularization increased in the TVF-M group compared to the control group, the difference was not significant (p>0.05). On the other hand, fibrosis was decreased in the TVF-M group compared to both the control and TVF-A groups.
Conclusion: It has been shown that laying the mesenteric side of the TVF on the urethra in urethroplasty, is more conducive to wound healing.
Çok katmanlı üretroplastide üretra üzerine serilecek tunika vaginalis flebinin hangi tarafı daha uygundur? deneysel bir çalışma
M Şentürk*, Ş Bakır**, E Özçakır*, M Kaya*
*Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bursa Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Bursa
**Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği
Amaç: Üretroplasti endikasyonları arasında hipospadias, fistül, travma, üretral divertikül, darlıklar ve başarısız önceki onarımlar vardır. Çok katmanlı üretroplastide üretra üzerine fleplerin kullanılması, ameliyat sonrası komplikasyonları azaltması açısından önemli bir faktör olduğu kabul edilmektedir. İyi damarlanmaya sahip bir pedikülü olan tunika vajinalis flebi (TVF), üretra cerrahisinde ara katman olarak kullanılmaktadır. Bugüne kadar onarılan üretranın üzerine TVF'nin hangi tarafının kapatılacağına dair çalışmalar yetersizdir. Bu çalışma, deneysel üretroplasti modelinde üretrayı örtmek için kullanılan TVF'lerin mezotelyal ve anti-mezotelyal yüzeylerinın dokuya uymunu ve/veya reaksiyonlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Üretroplasti operasyonunu simüle etmek için sıçanlarda üretral defekt oluşturdu ve primer onarıldı. Toplam 24 erkek Wistar albino sıçan rastgele üç gruba ayrıldı: üretral defekt onarımı ve cilt kapatılması yapılan sham grubu (n=8), onarılan defektin TVF mezotel yüzeyi ile kapatıldığı TVF-M grubu (n=8) ve TVF'nin anti-mezotelyal yüzeyine sahip TVF-A grubu (n=8). Sıçanlar ameliyattan sonra 21. günde sakrifiye edildi ve histopatolojik incelemeler için penis dokusu alındı. Fibrozis, inflamasyon ve neovaskülarizasyonu değerlendirmek için histolojik, immünohistokimyasal ve histomorfometrik analiz yapıldı.
Bulgular: Tüm sıçanlar ameliyattan sonra spontan idrara çıktı. TVF-A grubundan iki hayvanda inflamasyon belirtileri görüldü ve bunlardan birinde fistül gelişti. TVF-A grubunda üretral epitel kalınlığı ve bağ dokusu artışı saptandı. Histopatolojik incelemede fibrozis, inflamasyon ve neovaskülarizasyon skorlaması TVF-A grubunda (sırasıyla 2.14±0.9, 3.0±0 ve 2.43±0.53), kontrol (sırasıyla 1.13±0.83, 1.75±0.43 ve1.13±0.35) ve TVF-M (sırasıyla 1.0±0, 2.0±0 ve 2.0±0) gruplarına göre anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0.05). TVF-M grubunda, kontrol grubuna göre inflamasyon ve neovaskülarizasyon artmasına rağmen aradaki fark anlamlı değildi (p>0.05). Öte yandan hem kontrol, hem de TVF-A gruplarına göre, TVF-M grubunda fibrozis azalmıştı.
Sonuç: Üretroplastide anastomoz hattını desteklemek için ara tabaka olarak kullanılan TVF'nin mezenterik tarafının üretra üzerine gelecek şekilde döşenmesinin yara iyileşmesine daha elverişli olduğu gösterilmiştir.