Poster - 104
A rare case in childhood: nasoduodenal catheter-related bronchial rupture
E Kırcalı, O Ulusoy, O Ateş, G Hakgüder, M Olguner, FM Akgür
Department of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology, Dokuz Eylül University, Medical school, İzmir
Aim: Nutrition with nasoduodenal (ND) catheter is a suitable option in children who cannot be fed orally. The main complication encountered during feeding with ND catheter is malposition of the catheter. We here in present a case of nasoduodenal catheter-related bronchial rupture mimicking pneumonia.
Case: A 9-year-old girl with muscular dystrophy, is followed by tracheostomy due to recurrent respiratory distress and the need for recurrent intubation, and her feeding is provided by the enteral route with a ND catheter. The patient was hospitalized due to high fever and pneumonia, which had lasted for two weeks, and intravenous antibiotic regime was started. Thoracic ultrasonography (US) and computed tomography (CT) was performed due to recurrent fever and pleural effusion and atelectasis at the base of the right hemithorax in the chest X-ray. Thorax US showed a pleural effusion in the right pleural space. Thorax CT showed right sided pleural effusion measuring 4 x 8 cm with gas-fluid. Thorax CT showed ND catheter passing through the trachea to the right main bronchus and from the bronchus to the lung parenchyma, endeding in the right pleural space. ND catheter was removed and tube thoracostomy was performed. Tube thoracostomy drained approximately 1250 cc of fluid that is composed of enteral nutrition material and intermittent air output regressed after 72 hours. Tube thoracostomy was removed on the 7th day. In the non-operative follow-up period of the patient, regression was observed in the lung parenchymal lesions, while a significant radiological improvement was observed in the control chest X-ray at the 2nd month after the treatment.
Conclusion: Empyema due to pneumonia is one of the most common causes of respiratory distress in pediatric patients with immobile and tracheostomy. It should be considered that lung parenchymal damage, pleural effusion, pneumothorax, hemothorax and pneumomediastinum may develop due to catheter malposition in patients fed through ND catheter in case of recurrent pneumonia. In these cases, nonoperative follow-up with tube thoracostomy by removing the ND catheter is a safe treatment option.
Çocukluk çağında nadir bir olgu: nazoduodenal kateter ile ilişkili bronş rüptürü
E Kırcalı, O Ulusoy, O Ateş, G Hakgüder, M Olguner, FM Akgür
Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı, İzmir
Giriş: Çocukluk çağında peroral beslenemeyen olgularda nazoduodenal kateter (ND) ile enteral beslenme uygun bir seçenektir. ND kateter ile enteral beslenme sırasında görülebilen başlıca komplikasyon ise kateter malpozisyonudur. Burada muskuler distrofi nedeniyle ND kateter ile enteral beslenen bir olguda pnömoniyi taklit eden kateter ile ilişkili bronş rüptürü sunulmaktadır.
Olgu: Muskuler distrofi tanısı ile takip edilen 9 yaşında kız olgu tekrarlayan solunum sıkıntısı ve entübasyon gerekliliği nedeniyle trakeostomi ile izlenmekte, beslenmesi ise ND kateter ile enteral olarak sağlanmaktadır. Yaklaşık iki haftadır olan ateş yüksekliği ve pnömoni tablosu nedeniyle yatırılarak intravenöz antibiyotik tedavisi başlanmıştır. İzleminde tekrarlayan ateş yükseklikleri ve akciğer grafisinde sağda plevral efüzyon ve atelektazi görünümü nedeniyle toraks ultrasonografisi (US) yapılarak bilgisayarlı tomografi (BT) çekilmiştir. Toraks US’de sağ plevral aralıkta yaklaşık 8 cm’lik plevral efüzyon olduğu gösterilmiştir. Toraks BT’de ise sağ hemitoraks bazalinde 4 x 8 cm boyutlarında içerisinde gaz-sıvı seviyelenmeleri olan plevral efüzyon saptandı. ND kateterin trakea yoluyla sağ ana bronşa, bronş düzeyinden akciğer parankimine ilerleyerek sağ plevral aralıkta sonlanmakta olduğu raporlandı. Yapılan değerlendirme sonrası ND kateteri çıkartılarak tüp torakostomi uygulandı. Tüp torakostomi ile takipte 24 saatte yaklaşık 1250 cc enteral beslenme ürünü içeriği drene edildi ve aralıklı hava çıkışı 72. saatten sonra geriledi. Tüp torakostomi 7. gün çıkartıldı. Hastanın non-operatif izlem sürecinde akciğer parankimal lezyonlarında gerileme saptanırken, tedavi sonrası 2. ay kontrol akciğer grafisinde belirgin radyolojik düzelme olduğu görülmüştür.
Sonuç: Çocukluk çağında immobil, trakeostomili hastalarda solunum sıkıntısının sık görülen nedenlerinden biri de pnömoniye bağlı gelişen ampiyemdir. ND kateter ile beslenen hastalarda tekrarlayan pnömoni durumunda kateter malpozisyonuna bağlı akciğer parankim hasarı, plevral efüzyon, pnömotoraks, hemotoraks ve pnömomediastinum gelişebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu olgularda ND kateter çıkartılarak tüp torakostomi ile nonoperatif izlem güvenli bir tedavi seçeneğidir.