Poster - 3
Autologous blood patch pleurodesis is an effective method for the treatment of prolonged air leakage in children
A Eyvazov*, AC Bakır*, N Valiyev**, K Karadeniz Cerit*, E Erdem Eralp***, G Kıyan*
*Marmara University School of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Istanbul
**Ege Hospital, Baku, Azerbaijan
***Marmara University School of Medicine, Department of Pediatric Pulmonology
Introduction: Prolonged air leakage (PAL) is a complication that develops after thoracic surgery surgeries, spontaneous pneumothorax, mechanical ventilation or lung infection. Surgically assisted chemical pleuredesis is the most common treatment for PAL. In this study, the results of the autologous blood patch (ABP) technique were examined.
Materials and Methods: The data of patients who underwent PAL-induced blood patching in our clinic between 13.07.2014-13.07.2022 were examined. Age, gender, primary disease, developing side of PAL, duration of thoracostomy, number of ABP administrations, duration of PAL closure, follow-up period, complications and outcomes of the patients were analyzed retrospectively. Patients' own venous blood was administered at a dose of 2 ml/kg from the existing thoracic tube to the pleural cavity in a sterile environment. Without clamping the chest tube, the bottle of the tube was lifted 50 cm above the body level, held for about two hours in this way in different positions.
Results: During the study, ABP was performed in 12 patients. Interstitial lung disease, bronchogenic cyst, empyema, sarcoidosis, primary spontaneous pneumothorax, osteosarcoma, B-cell leukemia, testicular germ cell tumor were the primary diseases. 9 boys and 3 girls, mean age 12.8 were included. In 8 patient right, in 4 patient left PAL developed. The mean duration of chest tube after the first ABP administration was 9.23 (4-21) days. SABP was reapplied 3 times to two patients and 2 times to four patients with 24-hour intervals. ABP was administered at bedside in eight patients and in four patients under general anesthesia conditions in the operating room. Hemoptysis was seen in 1 patient and no additional complication was observed during followup (9-36 months).
Conclusion: ABP is an easy, painless and cost-effective technique. We recommend to perform the procedure under general anesthesia, increase the reliability of the procedure by reducing infection, facilitating airway intervention.
Otolog kan yaması ile plöredezis çocuklarda uzamış hava kaçağının tedavisinde etkili bir yöntemdir
A Eyvazov*, AC Bakır*, N Valiyev**, K Karadeniz Cerit*, E Erdem Eralp***, G Kıyan*
*Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi AD, İstanbul
**Ege Hospital, Bakü, Azerbaycan
***Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı
Giriş ve amaç: Uzamış hava kaçağı (UHK) göğüs cerrahisi ameliyatları, spontan pnömotoraks, mekanik ventilasyon veya akciğer enfeksiyonu sonrası gelişen bir komplikasyondur. Cerrahi yardımlı kimyasal plöredezis UHK için en yaygın tedavi yöntemidir. Bu çalışmada farklı hasta gruplarında gelişen UHK’a yönelik uyguladığımız otolog kan yaması (OKY) tekniğinin sonuçları irdelenmiştir.
Gereç ve Yöntem: 13.07.2014-13.07.2022 tarihleri arasında kliniğimizde UHK’a bağlı kan yaması uygulanan hastaların verileri irdelenmiştir. Hastaların yaş, cinsiyet, birincil hastalık, UHK gelişen taraf, torakostomi süresi, OKY uygulanma sayısı, UHK kapanma süresi, takip süresi, komplikasyonlar ve sonuçları geriye dönük olarak analiz edilmiştir. OKY yöntemi ile hastaların kendi venöz kanı 2 ml/kg dozunda mevcut toraks tüpünden steril ortamda plevral boşluğa verilmiştir. Göğüs tüpü klempe edilmeden tüpün şişesi vücut seviyesinden 50 cm yukarı kaldırılarak bu şekilde iki saat kadar tutulmuş ve hastaya bu arada farklı pozisyonlar verilmiştir.
Bulgular: Çalışma süresince kliniğimizde 12 hastaya OKY uygulanmıştır. UHK gelişen hastalarda interstisyel akciğer hastalığı, bronkojenik kist, ampiyem, sarkoidoz, primer spontan pnömotoraks, osteosarkom, B hücreli lösemi, testis germ hücreli tümör birincil hastalık olarak izlenmiştir. Dokuzu erkek, üçü kız olan hastaların yaş ortalaması 12,8 (6 ay-17 yaş) olarak analiz edilmiştir. UHK hastaların sekizinde sağ, dördünde ise sol tarafta gelişmiştir. İlk OKY uygulanması sonrası ortalama göğüs tüpü kalış süresi 9.23 ± 3.75 (4-21) gün olarak saptanmıştır. Hava kaçağı devam ettiği için iki hastaya 3, dört hastaya 2 kez 24 saat ara ile OKY tekrar uygulanmıştır. OKY sekiz hastada yatak başı, dört hastada ise ameliyathanede genel anestezi koşulları altında uygulanmıştır. Sadece bir hastada erken dönemde hemoptizi izlenmiştir. Hastaların takip sürelerinde (9-36 ay) ek komplikasyon gelişmemiştir.
Sonuç: OKY, UHK tedavisinde uygulanabilecek kolay, ağrısız ve maliyeti düşük bir tekniktir. İşlemin genel anestezi altında uygulanmasını ise hem enfeksiyon riskini azaltıp hem de hava yolu müdahalesinde kolaylık sağlayarak işlemin güvenilirliği arttıracak bir yaklaşım olarak önermekteyiz.