Poster - 90
Combined treatment of catastrophically lost penis post-circumcision with proximal penile mobilization, tunneled composite anterior-lateral inguinal skin flap, buccal mucosal graft and hyperbaric oxygen: An alternative approach and review of literatur
S Özaydın
Kanuni Sultan Süleyman Education and Research Hospital Departments of Pediatric Surgery and Pediatric Urology
Catastrophic loss of the penis following necrosis post-circumcision is a rare and devastating complication. Treatment options are limited, and the process is highly challenging. In this study, we aim to present the successful application of our combined treatment approach for a 6-year-old patient who experienced total penile loss due to progressive necrosis one year after circumcision.
Preoperative investigations and preparations were performed for the patient, who experienced severe psychological impact. The family was informed about the procedure, and informed consent was obtained.
Following penile degloving, proximal penile mobilization, separation, and reshaping of the corpora were performed. The penile shaft was covered with a tunneled composite anterior-lateral inguinal skin flap. Subsequently, glanuloplasty was performed using a left buccal mucosal graft. This was followed by 10 sessions of hyperbaric oxygen therapy (HBOT).
At 1.5 months postoperatively, urethral dilation was performed once due to minor voiding difficulties. At 10 months postoperatively, the patient's voiding function was excellent, and there were no additional complaints. Close follow-up of the patient, who expressed high satisfaction with the outcome, is ongoing.
There is no standardized treatment method for serious complications such as necrosis and total penile loss. Although scrotal skin flap is reported to be a more straightforward technique, it was not preferred in our case due to fibrosis following scrotal necrosis and the potential risk of hair growth. We believe that the approach we applied in our case is an alternative and effective method alongside other techniques.
Sünnet sonrası katastrofik olarak kaybedilen penisin, proksimal penil mobilizasyon, tünelli kompozit anterior-lateral inguinal cilt flebi, bukkal mukozal greft ve hiperbarik oksijen ile kombine tedavisi: Alternatif bir yaklaşım ve literatürün gözden
S Özaydın
Kanuni Sultan Süleyman EAH Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Kliniği, İstanbul
Nekroz sonrası total penil kayıp sünnetin nadir ve katastrofik bir komplikasyonudur. Tedavi seçenekleri kısıtlı ve süreç oldukça zorludur. Bir yıl önce sünnet sonrası gelişen nekrozun tüm çabalara rağmen daha da ilerlemesi sonucu total penil kayıp yaşayan 6 yaşındaki hasta için başarıyla uyguladığımız kombine tedavimizi sunmayı amaçladık.
Psikolojik olarak ciddi düzeyde etkilenmiş hastanın preoperatif tüm tetkik ve hazırlıkları yapıldı. Aileye bilgi verildi ve aydınlatılmış onam formu alındı.
Penil degloving sonrası proksimal penil mobilizasyon, korpusların ayrışması ve yeniden şekillendirilmesi yapıldı. Penil şaft, tünneli kompozit antero-lateral inguinal deri flebi ile örtüldü. Daha sonra sol bukkal mukozal greft ile glanüloplasti yapıldı. Ardından 10 seans Hiper barik oksijen tedavisi (HBOT) uygulandı.
Postoperatif 1.5 ayında ince işeme nedeniyle bir kez üretral dilatasyon yapıldı. Postoperatif 10. ayında olan hastamızın işemesi gayet iyi olup ek herhangi bir şikayeti yoktur. Sonuçtan yüksek memnuniyet bildiren hastamızın yakın takipleri devam etmektedir.
Nekroz, total penil kayıp gibi ciddi komplikasyonlar için standart bir tedavi yöntemi yoktur. Kolay uygulandığı bildirilmesine karşın olgumuzun skrotumunda gelişen nekroz sonrası fibrozis ve ayrıca olası kıllanma riski nedeniyle skrotal deri flebi tercih edilmedi. Olgumuzda uyguladığımız yöntemin diğer tekniklerin yanında alternatif iyi bir yaklaşım olduğunu düşünmekteyiz.