EN
TÜRKÇE
Oral Presentation - 90
The role of diagnostic laparoscopy in penetrating/cutting abdominal trauma in children: our clinical results
U Doğan, ŞS Kılıç, K Tutuş, S Türker Çolak, Ö Özden, M Alkan, R Tuncer
Cukurova University Faculty of Medicine Department of Pediatric Surgery
Aim
Trauma is the most common cause of death in childhood. Penetrating abdominal trauma (PAT) accounts for approximately 2% of all abdominal trauma in children. Laparoscopic abdominal evaluation is increasingly used in the diagnosis and treatment of abdominal trauma because it leads to a reduction in negative abdominal exploration, morbidity and medical expenses. In our clinic, diagnostic laparoscopic evaluation is performed on haemodynamically stable pediatric patients without peritonitis signs and an injury that is uncertain to extend beyond the peritoneum after PAT. The aim of our study was to investigate clinical outcomes of diagnostic laparoscopy in pediatric patients with penetrating abdominal trauma.
Methods
We retrospectively evaluated the medical data of pediatric patients who underwent diagnostic laparoscopy between January 2016 and January 2023 after penetrating abdominal trauma and who were hemodynamically stable and had no significant peritonitis findings.
Results
There were 8 patients who met the study criteria. Seven of the patients were male, one was female gender and the median age was 16 years (IQR, 14.5-16.5). Two of the patients presented with gunshot wounds and 6 with stabbing. All patients had penetrating injuries in the abdominal region. All patients were hemodynamically stable and evaluated with abdominal computed tomography (CT) with opaque. Laparoscopic examination revealed no peritoneal injury in 3 patients and the procedure was terminated. Laparotomy was performed in 5 patients with peritoneal injury on laparoscopic evaluation. One patient had injuries to the liver, one to the spleen and diaphragm, and the other three patients had no intra-abdominal injuries. The median length of hospitalization was 3.5 days (IQR, 2-6.5). The median follow-up period was 24 months (IQR, 15-45). No problems developed during the follow-up period.
Conclusions
When it is not certain that the penetrating injury has reached beyond the periton to the intra-abdominal space, laparoscopic evaluation may prevent unnecessary laparotomy in paediatric patients with PAT who are haemodynamically stable and have no evidence of peritonitis.
Çocuklarda delici/kesici alet nedenli karın travmasında tanısal laparoskopinin yeri: klinik sonuçlarımız
U Doğan, ŞS Kılıç, K Tutuş, S Türker Çolak, Ö Özden, M Alkan, R Tuncer
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Amaç
Travma çocukluk yaş grubunda en sık ölüm sebebidir. Çocuklardaki tüm karın travmalarının yaklaşık %2’sini delici/kesici alet nedenli karın travması oluşturmaktadır. Karın içinin laparoskopik değerlendirmesi negatif karın laparotomisinin, morbiditenin ve maliyetin azalmasına neden olduğu için karın travmalarının tanı ve tedavisinde kullanılmaktadır. Kliniğimizde delici/kesici alet nedenli karın travması sonrası peritonu aşıp karın içine ulaşan bir yaralanma olduğu şüpheli, peritonit bulgusu olmayan ve hemodinamik olarak stabil çocuk hastalarda tanısal laparoskopik değerlendirme yapılmaktadır. Çalışmamızın amacı, delici/kesici alet nedenli karın travmalı çocuk hastalarda tanısal laparoskopi sonuçlarını incelemektir.
Yöntem
Ocak 2016-Ocak 2023 tarihleri arasında, delici/kesici alet nedenli karın travması sonrası hemodinamik olarak stabil, belirgin peritonit bulgusu olmayan, tanısal laparoskopi uygulanmış çocuk hastaların medikal verileri retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular
Çalışma kriterlerine uygun 8 hasta saptandı. Hastaların 7’si erkek biri kız idi ve ortanca yaşları 16 yıl (IQR, 14,5-16,5) idi. Hastaların 2’si ateşli silahla, 6’sı delici/kesici aletle yaralanma nedeniyle ile başvurmuştu. Hastaların tamamında karın bölgesinde delici/kesici alet yaralanması vardı. Hastaların tümü hemodinamik olarak stabildi ve opaklı abdominal bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmişti. Laparoskopik incelemede periton değerlendirildi ve 3 hastada peritonda yaralanma olmadığı görüldü ve işleme son verildi. Laparoskopik değerlendirmede peritonda yaralanma saptanan 5 hastaya laparotomi yapıldı. Hastaların birinde karaciğerde, diğerinde dalak ve diyaframda yaralanma saptanırken diğer üç hastada karın içi organ yaralanması saptanmadı. Hastaların ortanca yatış süresi 3,5 gün (IQR, 2-6,5) ve takip süresi 24 ay (IQR, 15-45) idi. İzlem sürecinde herhangi problem gelişmedi.
Sonuç
Delici/kesici yaralanmanın peritonu geçip karın içine ulaştığından emin olunmadığında, öncelikle laparoskopik değerlendirme yapılması, hemodinamik olarak stabil ve peritonit bulgusu olmayan çocuk hastalarda gereksiz laparotomiyi önleyebilir.