EN
TÜRKÇE
Poster - 16
Characteristics of additional problems in asthenic morphotype adolescent patients with chest wall and spine deformities
MÖ Kuzdan, F Saraç, ZT Akbaş
Istanbul Basaksehir Cam and Sakura City Hospital, Pediatric Surgery Clinic
Aim: In this study, additional problems of pectus patients with asthenic morphotype and pectus patients with normal appearance were compared.
Methods: In October 2018-August 2021, 61 patients were analyzed prospectively in our clinic. The patients were analyzed in terms of age, gender, body mass index (BMI) and additional clinical findings (asthenic phenotype, pectus type, scoliosis type, presence of spontaneous pnomotroax, presence of gastroptosis and gastric symptoms).
The patients were divided into 3 groups. Group-1: 21 patients; group-2: 36 patients, group-3: 15 patients
Group 1: Patients with pectus with asthenic morphotype and accompanying problems (anterior chest wall deformity, scoliosis, gastroptosis, vitamin D deficiency and spontaneous pneumothorax).
Group 2: Pectus patients without asthenic morphotype (with normal appearance) and patients with accompanying problems
Group 3: Non-pectus patients with asthenic morphotype
Groups were compared statistically.
Results: Eight of the 61 patients were female (mean age 15.88-1.46) and 53 were male (mean age 15.06-1.65 years). Twenty-five of the patients were normal and 36 were asthenic morphotype (asthenic pectus 21, non-pectus asthenic 15). The BMI values of the patients with the asthenic morphotype were significantly lower than those of the normal patients (p < 0.001). Additional clinical findings (pectus, scoliosis, gastroptosis, vitamin D deficiency and spontaneous pneumothorax) of the patients with asthenic morphotype were significantly higher than the normal patients (p < 0.001). Vitamin D levels were significantly lower in the asthenic morphotype than in normal patients (p < 0.001).
Conclusions: Although the asthenic morphotype is seen as an anatomical variation, it is a physical pathology that should be investigated as a syndrome, given the intensity of the accompanying symptoms. From this point of view, it includes a large number of accompanying findings that need to be partially or completely treated.
Astenik morfotipteki adolesan göğüs duvarı ve omurga deformitesi olan hastalarının ek problemlerinin özellikleri
MÖ Kuzdan, F Saraç, ZT Akbaş
İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Çocuk Cerrahi Kliniği
Amaç: Bu çalışmada astenik morfotipe sahip pektus hastalarıyla normal görünüme sahip pektus hastalarının ek sorunları karşılaştırıldı.
Yöntem: Ekim 2018-Ağustos 2021 yılında Kliniğimizde 61 hasta prospektif olarak analiz edildi. Hastalar yaş, cinsiyet ,body mass index (BMİ) ve ek klinik bulgular (astenik fenotip, pektus tipi, skolyoz tipi, spontan pnomotroaks varlığı ,gastroptosiz varlığı ve gastrik semptomlar) açısından analiz edildi.
Hastalar 3 gruba ayrıldı. Grup-1: 21 hasta; grup-2: 36 hasta, grup 3: 15 hastaydı
Grup 1 : Astenik morfotipe sahip pektus hastaları ve eşlik eden sorunlar ( göğüs ön duvarı deformitesi, skolyoz, gastroptozis, D vitamini eksikliği ve spontan pnömotoraks) görülen hastalar.
Grup 2: Astenik morfotipte olmayan (normal görünümde) pektus hastaları ve eşlik eden sorunları olan hastalar
Grup 3: Astenik morfotipe sahip pektus olmayan hastalar
gruplar istatistiksel olarak karşılaştırıldı.
Bulgular: Toplam 61 hastanın 8 i kız (ortalama yaş 15,88- 1,46), 53’ü erkekti (ortalama yaş 15,06-1,65). Hastaların 25’i normal, 36’ sı astenik morfotipteydi (astenik pektus 21,pektus olmayan astenik 15). Astenik morfotipteki hastaların BMI değerleri ve normal hastalara göre anlamlı düzeyde daha düşüktü (p < 0,001 ) . Astenik morfotipteki hastaların ek klinik bulguları (pektus ,skolyoz, gastroptozis, D vitamini eksikliği ve spontan pnömotoraks), normal hastalara göre anlamlı derecede fazlaydı (p < 0,001). Astenik morfotipte D vitamini düzeyleri ve normal hastalara göre anlamlı düzeyde daha düşüktü (p < 0,001).
Sonuç: Astenik morfotip bir anatomik varyasyon olarak görülmesine rağmen eşlik eden semptomların yoğunluğu göz önüne alındığında bir sendrom gibi araştırılması gereken bir fiziksel patolojidir. Bu açıdan bakıldığında kısmen veya tamamen tedavi edilmesi gereken çok sayıda eşlik eden bulguyu içermektedir.