Oral Presentation - 17
When should surgical treatment be applied in patients with primary spontaneous pneumothorax?
F Beceren, İB Usta, H Çayırlı, Ö Yılmaz, Hİ Tanrıverdi
Manisa Celal Bayar University Medical School Department of Pediatric Surgery, Manisa, Turkey
Aim:There is no consensus on treatment of primary spontaneous pneumothorax (PSP) in children.Some authors recommend early surgical treatment because of the high risk of recurrence, while others apply surgery in patients where air leakage persists or relapses.In this study, it was aimed to present our treatment approach in patients followed up for PSP in our clinic.
Methods:The records of patients treated for PSP between 2016-2023 were analyzed retrospectively.While tube thoracostomy (TT) was performed in conservatively followed patients, lung apex and surrounding parietal pleura were excised with video-assisted thoracoscopic surgery (VATS) in surgically treated patients.
Results:A total of 20 patients (mean age=14.5 years) (F/M=2/18) were followed up due to PSP.Pneumothorax was found on the right in 4 patients, on the left in 13 patients, and bilaterally (simultaneously in one patient and at different times in two patients) in three patients.While TT was applied to all 20 patients at the first admission due to PSP, VATS was applied to three patients whose air leak didn’t regress at same hospitalization.All patients recovered and were discharged.While 11 patients (including three patients who underwent VATS) didn’t relapse, 9 patients presented for the second time due to relapsed PSP.While VATS was applied to 8 of these relapsed patients, one patient recovered with TT.In two of the patients who underwent VATS, pneumothorax and air leakage continued in the postoperative period spontaneously regressed.In total, 9 of 20 patients recovered with TT conservatively and 11 with VATS.In pathological examination of lung tissues of patients who underwent VATS, bullae were found in 6 patients and emphysematous changes were found in two patients, while no finding was found in three patients.
Conclusions:Most of our patients recovered conservatively at the first admission, only three patients required VATS.No recurrence occurred in about half of the patients who didn't undergo VATS at first admission.VATS wasn't required in about half of all patients.Although minimally invasive surgical methods are used in patients with PSP, since probability of recovery with conservative treatment is close to half, primary treatment should be TT in patients presenting for the first time, and surgical treatment should be applied in patients with ongoing air leaks or relapses.
Primer spontan pnömotorakslı hastalarda cerrahi tedavi ne zaman uygulanmalıdır?
F Beceren, İB Usta, H Çayırlı, Ö Yılmaz, Hİ Tanrıverdi
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Manisa
Amaç: Çocuklarda, primer spontan pnömotoraks (PSP)' ın tedavisi konusunda görüş birliği yoktur. Bazı yazarlar yüksek tekrarlama riskinden dolayı erken cerrahi tedaviyi önerirken bazıları da cerrahiyi hava kaçağı devam eden ya da nüks eden hastalarda uygulamaktadır. Bu çalışmada, kliniğimizde PSP nedeniyle izlenen hastalardaki tedavi yaklaşımımızın sunulması amaçlandı.
Yöntem: Kliniğimizde 2016-2023 yılları arasından PSP nedeniyle tedavi edilen hastaların kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Konservatif olarak izlenen hastalarda tüp torakostomi (TT) uygulanırken, cerrahi tedavi uygulanan hastalarda ise video yardımlı torakoskopik cerrahi (VATS) ile akciğer apeksi ve çevresindeki parietal plevra eksize edildi.
Bulgular: PSP nedeniyle toplam 20 hasta (ortalama yaş=14,5 yıl) (K/E=2/18) izlendi. Dört hastada sağda, 13 hastada solda ve üç hastada da iki taraflı (bir hastada eş zamanlı, iki hastada farklı zamanlarda) pnömotoraks saptandı. PSP nedeniyle ilk başvuruda 20 hastanın tamamına TT uygulanırken, hava kaçağı gerilemeyen üç hastaya aynı yatışta VATS yapıldı. Hastaların tamamı iyileşerek taburcu edildi. Onbir hastada (VATS yapılan üç hasta da dahil) nüks gelişmezken, 9 hasta nüks PSP nedeniyle ikinci kez başvurdu. Nüks gelişen bu hastalardan 8’ine VATS uygulanırken, bir hasta ise TT ile iyileşti. VATS uygulanan hastalardan ikisinde postoperatif dönemde devam eden pnömotoraks ve hava kaçağı kendiliğinden geriledi. Toplamda 20 hastanın 9’u TT ile konservatif olarak, 11’i ise VATS ile iyileşti. VATS uygulanan hastaların akciğer dokularının patolojik incelemesinde, 6 hastada bül ve iki hastada amfizematöz değişiklikler saptanırken, üçünde bulguya rastlanmadı.
Sonuç: İlk başvuru sırasında hastalarımızın büyük çoğunluğu konservatif olarak iyileşirken, sadece üç hastada VATS gerekti. İlk başvuruda VATS yapılmayan hastaların yarısına yakınında nüks gelişmedi. Tüm hastaların yaklaşık yarısında da VATS gerekmedi. PSP’li hastalarda her ne kadar minimal invaziv cerrahi yöntemler uygulanıyor olsa da, konservatif tedaviyle iyileşme ihtimali yarıya yakın olduğu için, ilk kez başvuran hastalarda öncelikli tedavi TT olmalı, cerrahi tedavi hava kaçağı devam eden ya da nüks eden hastalarda uygulanmalıdır.