Poster - 87
A rare cause of hematuria in childhood: cystitis glandularis
E Ceylan, O Ulusoy, O Ateş, G Hakgüder, M Olguner, F Akgür
Department of Pediatric Surgery, Division of Pediatric Urology, Dokuz Eylül University, Medical school, İzmir
Introduction: Cystitis glandularis is a rare benign proliferation of the bladder epithelium. It is characterized by chronic inflammation or urinary tract obstruction. It is frequently asymptomatic, but it rarely causes recurrent macroscopic hematuria or obstructive urinary symptoms. The etiology has not been clearly defined. Malignant transformation has been reported in adults. We present the diagnosis and treatment of a case who presented recurrent macroscopic hematuria and diagnosed with cystitis glandularis.
Case presentation: A 7-year-old male patient presented with the complaint of recurrent macroscopic hematuria for 2 months. The patient had a history of narrow urinary stream. There is no family history. He was circumcised in the newborn period. Physical examination showed a narrow external urethral meatus. It was observed that the 5Fr catheter did not pass through the meatus. In laboratory examinations, no pathology was found except the presence of hematuria in the complete urinalysis. No pathology was observed in the imaging studies. As macroscopic hematuria continued, diagnostic cystoscopy was planned for the case. In the physical examination performed under general anesthesia, the external urethral meatus was found meatal stenosis. Dilatation was performed with 4-6-8-10Fr urethral dilators. Diagnostic cystoscopy revealed hyperemia and bullous lesions in the posterior urethra. Punch biopsy from these lesions was reported as cystitis glandularis. The patient was discharged with peroral non-specific urethritis treatment. The complaints of narrow stream and hematuria resolved in the follow-up of the patient who received three doses of azithromycin. Control cystoscopy was not performed due to resolution of the symptoms.
Conclusion: Although cystitis glandularis is rare, its treatment has not been definitively determined. In symptomatic cases; cystoscopic, medical treatments, transurethral resection or partial cystectomy may be suggested. In our case, cystoscopy and biopsy confirmed the diagnosis. While the symptoms completely resolved with antibiotherapy and urethral dilatation, no additional treatment was required.
Çocukluk çağında nadir bir hematüri nedeni: sistitis glandularis
E Ceylan, O Ulusoy, O Ateş, G Hakgüder, M Olguner, F Akgür
Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı, İzmir
Giriş: Sistitis glandularis, nadir görülen mesane epitelinin benign proliferasyonudur. Üriner obstrüksiyon veya kronik inflamasyon ile karakterizedir. Sıklıkla asemptomatik olup, nadiren tekrarlayan makroskopik hematüri ve/veya obstrüktif üriner semptomlara neden olmaktadır. Etyolojisi net olarak açıklanamamıştır. İlerleyen yaşlarda malign transformasyona dönüşen olgular bildirilmiştir. Burada tekrarlayan makroskopik hematüri şikâyeti ile başvuran ve sistitis glandülaris tanısı alan olgunun tanı ve tedavisinin sunulması amaçlanmıştır.
Olgu Sunumu: 7 yaşında erkek olgu, yaklaşık 2 aydır olan ve tekrarlayan makroskobik hematüri yakınması ile başvurdu. Olgunun özgeçmişinde ince işeme yakınması mevcuttu. Soygeçmişinde özellik yoktu. Yenidoğan döneminde sünnet olmuş. Fizik muayenesinde eksternal üretral meatus dar görünümdeydi. Laboratuvar incelemelerinde tam idrar tetkikinde hematüri varlığı dışında patoloji saptanmadı. Hematüri etiyolojisi açısından yapılan görüntülemelerinde patoloji izlenmedi. Makroskobik hematüri yakınmalarının devam etmesi üzerine olguya tanısal sistoskopi planlandı. Genel anestezi altında yapılan muayenede eksternal üretral meatus dar görünümdeydi. Sırayla 4-6-8-10F üretra dilatatörleri ile dilatasyon uygulandı. Tanısal sistoskopide posterior üretrada hiperemi ve büllöz lezyonlar görüldü. Bu lezyonlardan alınan punch biyopsi sonucu sistitis glandülaris olarak raporlandı. Hastaya peroral non spesifik üretrit tedavisi başlanarak taburcu edildi. Üç doz azitromisin alan hastanın takibinde ince işeme ve hematüri yakınmaları tamamen geriledi. Yakınmalarının gerilemesi üzerine kontrol sistoskopi yapılmadı.
Sonuç: Sistitis glandularis nadir görülmekle birlikte tedavisi kesin olarak belirlenememiştir. Semptomatik vakalarda sistoskopik tanı-izlem, medikal tedavi, transüretral rezeksiyon ya da parsiyel sistektomi yapılabilmektedir. Bizim olgumuzda da sistoskopi ve biyopsi ile tanı konmuş, antibiyoterapi ve üretra dilatasyonu ile semptomları tamamen gerilerken ek bir tedaviye gerek kalmamıştır.