Poster - 21
Do clinical and radiology findings affect the decision of surgical treatment in children diagnosed with primary spontaneous pneumothorax?
Ş Demirci*, N Sever*, Ş Yeşilkaya*, B Erginel**, M Kaba*, M Demir*, C Hamzaoğlu*, ÇA Karadağ*
*University of Health Sciences,Hamidiye Etfal City Hospital, Department of Pediatric Surgery, İstanbul
**Istanbul University Istanbul Medical Faculty Department of Pediatric Surgery
Aim
Primary spontaneous pneumothorax (PSP) is a pathology that develops as a result of air leaks that occur without a significant lung disease or any trauma. In these patients, in whom many different treatment protocols are applied, changes such as emphysema-like blebs or bullae can be seen on computed tomography (CT) images. Some studies have been published showing no association between radiological findings and pneumothorax recurrences.
In our study, we aimed to investigate the factors affecting recurrence and contralateral pneumothorax by comparing the postoperative micro and macro findings with preoperative CT images in children we operated for PSP.
Methods
VATS and apical wedge resection were applied to 37 patients out of 53 patients aged 10-18 years, who were followed up in our clinic for PSP between 2010 and 2023. The clinical and radiological findings of these patients who were followed up for PSP were compared with the postoperative findings. A multivariate logistic analysis method was used in the study.
Results
The mean age of 37 operated patients was 15; Approximately 90% of patients who underwent VATS were male patients. Patients who are scheduled for VATS are usually scheduled for the second attack on the same side. VATS was planned in the first attack in patients with prolonged air leakage despite tube thoracostomy. There are formations suggestive of bullae in the preoperative CT findings of most patients who applied/ referred to us with PSP. CT was not performed in 8 PSP patients, and bilateral bullae were detected in 18 patients and unilateral bullae in 10 patients. In perop examination, apical bullae are detected macroscopically, and pathology results of undetected cases were observed to be consistent with bullae emphysematous changes. While the pathology results of 26 of 37 operated patients were found to be compatible with bullae, emphysematous changes were detected in 11 patients.
Conclusions
In our study, it was determined that in children with symptomatic PSP who are difficult to follow up due to geographical and social reasons, if emphysema-like findings are detected by CT, surgery to be performed regardless of the number of attacks can prevent recurrences and the formation of contralateral pneumothorax.
Primer spontan pnömotoraks tanılı çocuklarda klinik ve radyoloji cerrahi tedavi kararını etkiler mi?
Ş Demirci*, N Sever*, Ş Yeşilkaya*, B Erginel**, M Kaba*, M Demir*, C Hamzaoğlu*, ÇA Karadağ*
*Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul
**İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD
Amaç
Primer spontan pnömotoraks (PSP), belirgin bir akciğer hastalığı veya herhangi bir travma olmadan meydana gelen hava kaçakları sonucunda gelişen patolojilerdir. Çok farklı tedavi protokollerinin uygulandığı bu hastalarda, bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülerinde amfizem benzeri bleb veya bül gibi değişiklikler görülebilmektedir. Rayolojik bulgular ile pnömotoraks nüksleri arasında bir ilişki bulunmadığını gösteren bazı çalışmalar yayınlanmıştır.
Çalışmamızda, PSP nedeniyle ameliyat ettiğimiz çocuklarda postoperatif tespit edilen mikro ve makro bulguların preoperatif BT görüntüleriyle karşılaştırılarak, nüks ve karşı tarafta pnömotoraks oluşumuna etki eden faktörlerin araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem
Kliniğimizde 2010- 2023 yılları arasında PSP nedeniyle takip edilen 10-18 yaş arasındaki çocukların dosyaları rertospektif olarak değerlendirildi. Travmatik pnömotoraks, malignite ve CCAM benzeri patolojiler çalışmaya dahil edilmedi. VATS ygulanan hastaların klinik ve radyolojik bulguları postoperatif bulgular ile karşılaştırıldı. Çalışmada çok değişkenli lojistik analiz yöntemi kullanıldı.
Bulgular
Bu dönemde 53 hastadan 37’sine VATS (Video Yardımlı Torakoskopi) ve apikal kama rezeksiyonu yapıldı. Ameliyat edilen 37 hastanın ortalama yaşı 15 ve 33’ü (%90) erkekti. 16 PSP tanılı hasta ise VATS yapılmadan takip edilip taburcu edildi. PSP ile tarafımıza yönlendirilen hastaların büyük bir kısmına, dış merkezlerde, BT çekilmişti. Bunlardan 18 hastada bilateral, 10 hastada unilateral bül saptandı. Semptomatik, 2 cm üzeri pnömotoraksı olan ve Tüp torakostomiye rağmen uzamış hava kaçağı olan hastalara ve aynı taraftan 2. Atak başvurusunda olanlara VATS uygulandı. Perop stapler hattından hava kaçağı gözlenen 2 hastaya fibrin glue uygulandı. Ameliyat sırasında apikal bül saptanamayan 11 olgunun tamamında apikal rezeksiyon yapıldı ve patoloji sonuçları bül- amfizematöz değişikliklerle uyumlu rapor edildi. Ameliyatta bül tesbit edilen 26 hastanın patoloji sonucu da yine bül ile uyumlu bulundu.
Hastada klinik ve radyolojik bulguları postoperatif bulgular (Preoperatif ve patolojik değerlendirmeler) ile uyumlu bulunurken, karşı taraf PSP oluşumlarının tamamında da bül ve bleb benzeri patolojiler bulundu.
Sonuç
Çalışmamızda semptomatik PSP’lı, coğrafi ve sosyal nedenlerle takibi güç olan çocuklarda, BT ile amfizem benzeri bulguların tespiti halinde, ikinci bir atak beklemeksizin yapılacak cerrahi ile nükslerin ve karşı taraf pnömotoraks oluşumunun engellenebileceği düşünüldü.