TÇCD 2023 40th Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Video Presentation - 4

Laparoscopic Rectopexy for Pediatric Chronic Rectal Prolapse

H Ulman, AE Boztaş Demir, G Özyüksel, C Bilir
Bakırcay University Çiğli Training and Education Hospital, Dept. of Pediatric Surgery, İzmir

Introduction: Rectal prolapse in children, particularly those under the age of 4, is often secondary to constipation or diarrhea. It usually resolves after the treatment of the underlying cause. However, in older children, chronic rectal prolapse may require intervention such as perirectal injections or surgery.

Case Presentation: A 12-year-old boy presented with chronic rectal prolapse that occurred during every bowel movement. Even in the office with the patient straining, the prolapse was seen extending up to 5 cm with ulcerations on it. The patient had been manually reducing it after defecation. Despite years of treatment for constipation, he had no improvement. He had no preexisting conditions, wasn’t on any medication and was having normal bowel movements once daily. A laparoscopic rectopexy was planned, without a synthetic mesh, which has been shown to frequently lead to complications in adults. During surgery, with three trocars in the Lloyd-Davies position, perirectal dissection was performed, following the presacral plane from the promontory to the levator-ani-complex, preserving lateral rectal ligaments. The loose peritoneum at the peritoneal reflection was incised and a limited dissection was performed anterolaterally. The rectum was elevated proximally with medium tension and fixed to the presacral fascia on the promontory with four 2/0 polyester sutures. After confirming with rectal exam that the tension of the rectopexy extended to the anus, the incised peritoneum was closed with continuous sutures. The patient was fed on post-operative day one, and discharged on day three. A liquid diet was recommended for the first 20 days to prevent straining. During three-month follow-up, the patient had no prolapse or additional complaints.

Conclusion: Laparoscopic rectopexy is curative in children with chronic rectal prolapse who are not responsive to conservative treatment. Repairs in children can be successfully performed using minimally invasive techniques without the need for a synthetic mesh.

Pediatrik Kronik Rektal Prolapsus Tedavisinde Laparoskopik Rektopeksi

H Ulman, AE Boztaş Demir, G Özyüksel, C Bilir
Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İzmir

Giriş: Çocukluk çağında, özellikle 4 yaşın altında görülen rektal prolapsuslar genelde kabızlık veya ishal gibi bağırsak alışkanlıklarındaki değişmelere ikincil olmakta ve sebep olan durumların tedavisiyle gerilemektedir. Ancak daha büyük çocuklarda, kronikleşmiş rektal prolapsus girişim gerektirebilir. Hafif vakalarda perirektal enjeksiyon, daha ağır vakalarda ise cerrahi yöntemler tercih edilmektedir.

Olgu Sunumu: 12 yaşında erkek hasta, yıllardır olan, her dışkılamada meydana gelen rektal prolapsus şikayetiyle başvurdu. Poliklinikte ıkınma ile bile 5 cm kadar dışarı çıkan prolapsusun üzeri yer yer ülsereydi. Dışkılama bitiminde hasta prolapsusu kendisi redükte etmekteydi. Yıllardır başvurduğu dış merkezlerde prolapsusa neden olabileceği için kabızlık tedavisi verilmiş ama fayda görmemişti. Dışkılama günlüğü ile takipte de görüldüğü üzere hastanın son aylarda her gün normal dışkılaması ve herhangi bir laksatif ihtiyacı olmamasına rağmen prolapsus devam ediyordu. Hastaya laparoskopik rektopeksi yapılmasına, ancak erişkin hastalarda komplikasyonlara sık yol açan sentetik meshin kullanılmamasına karar verildi. Pediatri pre-operatif değerlendirmesinde ek hastalık saptanmadı. Operasyonda Lloyd-Davies pozisyonunda 3 trokar ile batına girildi. Rektumun damar ve sinir yapılarını içeren lateral rektal ligamanlar ve üreterler korunarak, promontorium üzerinden presakral planı izleyerek levator ani kompleksine kadar perirektal disseksiyon yapıldı. Ayrıca peritoneal refleksiyon seviyesinden gevşek periton insize edilerek anterior ve lateralden daha sınırlı disseksiyon ile rektum serbestleştirildi. Rektum proksimale çekilerek çok gergin olmayacak şekilde promontorium üzerindeki presakral fasyaya 4 adet 2/0 polyester sütür ile asıldı. Rektal tuşeyle rektopeksinin gerginliğinin anüse kadar devam ettiği teyit edildikten sonra insize edilmiş periton devamlı sütürlerle kapatıldı. Sorunsuz geçen ameliyat sonrası hasta, post-operatif birinci gün beslenerek üçüncü gün taburcu edildi. Fibrozis tamamlanana kadar ıkınmayı önlemek için ilk 20 gün sulu, daha sonra normal diyet önerildi. Üç aylık takipte bir daha hiç prolapsusu veya ek şikayeti olmadı.

Sonuç: Kronik rektal prolapsusu olan, konservatif tedaviye yanıtsız büyük çocuklarda, laparoskopik rektopeksi tedavi edici olmaktadır. Çocuklarda yapılan onarımlar sentetik mesh gereği olmadan, minimal invaziv yöntemlerle başarıyla gerçekleştirilebilir.

Close