Poster - 109
Closure of the Defect with Mesh and Titanium Plaque Technique After Rib Resection: Case Report
F Saraç*, NE Akcan*, MÖ Kuzdan**, B Karaaslan*
*ISTANBUL BASAKSEHİR CAM VE SAKURA CİTY HOSPİTAL PEDİATRİC SURGERY
**Department of Pediatric Surgery, Medicana Ataşehir Hospital. İstanbul, Türkiye
Introduction: Chest wall tumor surgeries often encounter complications, such as Chest Wall Instability or deformity. The surgical resection of primary and secondary tumors involving the chest wall often requires reconstruction. Prosthetic material to be used should be firm, customizable and radiolucent. We report the case of a 13-year-old boy with Ewing sarcoma from costa who underwent surgery and thoracic wall reconstruction which inspired by the thoracic expansion surgery in Jeune syndrome, performed resection of the tumor and affected rib segments followed by stabilization with a titanium plate.
Case Presentation: A 13-year-old boy presented with chest pain and stabbing back pain for three days. Further imaging revealed a 46 x 35 mm mass with bone destruction in the third and fourth ribs. Tru-cut biopsy of the mass confirmed the diagnosis of Ewing Sarcoma. The patient underwent a chemotherapy regimen of 9 cycles of chemotherapy over 5 months and excision was decided. The rib containing the mass at a distance of 10 cm from the mass was excisedç the upper and lower ribs were also removed at a distance of 5 cm from the mass, aimed to ensure clear margins. A titanium plate was fixed to the remaining rib structure to stabilize the chest wall. Dual mesh was applied to cover the surgical site. There were no postoperative complications. The patient was transferred back to the Pediatric Hematology service for ongoing treatment and continued radiotherapy regimen.
Conclusion: In this case, the combination of titanium plate and dual mesh was effective in reconstructing the lateral chest wall defect and preserving the thoracic volume. This approach provided a solution for chest wall reconstruction with structural integrity.
Kaburga Rezeksiyonu Sonrası Mesh ve Plak Tekniği İle Defektin Kapatılması: Olgu Sunumu
F Saraç*, NE Akcan*, MÖ Kuzdan**, B Karaaslan*
*İSTANBUL BAŞAKŞEHİR ÇAM VE SAKURA ŞEHİR HASTANESİ ÇOCUK CERRAHİSİ
**Medicana Ataşehir Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Bölümü. İstanbul, Türkiye
Giriş: Göğüs duvarı tümörü ameliyatlarında sıklıkla göğüs duvarı instabilitesi veya deformitesi gibi komplikasyonlarla karşılaşılmaktadır. Göğüs duvarını tutan primer ve sekonder tümörlerin cerrahi rezeksiyonu genellikle rekonstrüksiyon gerektirir. Kullanılacak protez malzemesi sert, şekillendirilebilir ve radyolusent olmalıdır. Bu yazıda, Jeune sendromundaki torasik ekspansiyon cerrahisinden esinlenerek, tümörün ve etkilenen kaburga segmentlerinin rezeksiyonu ardından titanyum plak ile stabilizasyon yapılan, kostal kaynaklı Ewing sarkomu olan 13 yaşında bir erkek çocuk olgusu sunuyoruz.
Olgu Sunumu: 13 yaşında bir erkek hasta üç gündür devam eden göğüs ağrısı ve bıçak saplanır tarzda sırt ağrısı ile başvurdu. Yapılan ileri tetkiklerde hastada 3. ve 4. kaburgalarda kemik destrüksiyonu olan 46 x 35 mm'lik bir kitle saptandı. Kitleden alınan Tru-cut biyopsi ile Ewing Sarkom tanısı konuldu. Hastaya 5 ay boyunca 9 kür kemoterapi rejimi uygulandı ve eksizyon kararı alındı. Kitleyi içeren kostadan, kitleden 10 cm işaretlenerek eksize edildi. Üst ve alt kaburgalar da kitleden 5 cm işaretlenerek çıkarıldı. Göğüs duvarını stabilize etmek için kalan kosta yapısına bir titanyum plaka sabitlendi. Cerrahi bölgeyi kapatmak için dual mesh uygulandı. Ameliyat sonrası herhangi bir komplikasyon görülmedi. Hasta devam eden tedavisi için Pediatrik Hematoloji servisine geri transfer edildi ve radyoterapi rejimine devam edildi.
Sonuç: Bu vakada, titanyum plak ve dual mesh kombinasyonu, lateral göğüs duvarı defektinin rekonstrüksiyonunda ve torasik hacmin korunmasında etkili olmuştur. Bu yaklaşım, göğüs duvarı rekonstrüksiyonu için yapısal bütünlük sağlayan bir çözüm sunmuştur.