Poster - 38
A RARE ENTITIY: PEDIATRIC WANDERING SPLEEN
AE Boztaş, ZG Temir, A Şencan
Dr. Behçet Uz Child Diseases and Surgery Training and Research Hospital, Pediatric Surgery Clinic
Aim: The clinical manifestation of patients with wandering spleen (WS) can range from incidental diagnosis to acute abdomen, with 64% of patients experiencing splenic torsion. In this study, we presented three cases of WS with both acute and chronic torsion. The objective is to highlight the importance of diagnosing and understanding the complications associated with WS, based on existing literature.
Methods: Data of three patients with wandering spleen who have presented in a two-month period were collected retrospectively from the medical files. The relevant literature was reviewed.
Results: All three patients had surgical intervention for the wandering spleen; two of them were emergent, and one of them was elective. Case one presented with an acute abdomen. She had quadruple twist with a totally necrotic spleen. Case two had a chronic torsion course with a large epithelial cyst on the surface because of chronic irritation. Both of these diagnosis were made by computer tomography.Lastly, case three had epidermolysis bullosa and had acute abdomen due to gastric perforation; incidentally, WS has been found, and spleen was nonviable because of gastric debris irritation. All patients had splenectomy.
Conclusion: WS poses a diagnostic challenge due to the non-spesific presentation of patients with acute abdominal pain, unclear history description, examination restrictions, and high rates of life-threatening complications. A high level of suspicion, meticulous physical examination, detailed history collection, and objective investigation are essential for an accurate diagnosis. If the spleen is viable, splenopexy is recommended. Splenic torsion with infarction should be treated with splenectomy and with prophylactic antibiotics and a pneumococcal and meningococcal vaccine combination to prevent post-splenectomy sepsis.
ÇOCUKLARDA NADİR GÖRÜLEN BİR TANI: GEZİCİ DALAK
AE Boztaş, ZG Temir, A Şencan
Dr Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği
Amaç: Gezici dalağın tanısı (GD) insidental olabildiği gibi %64 oranında splenik torsiyoun neden olduğu akut batın ile konmaktadır. Bu çalışmada, hem akut hem de kronik torsiyon vakaları içeren üç GD olgusu sunularak mevcut literatür ışığında GD tanısının ve komplikasyonlarının önemini vurgulamak amaçlanmıştır.
Yöntem: Kliniğimizde iki aylık bir süre içinde başvuran gezici dalak tanısı konmuş üç hastanın verileri retrospektif olarak derlenerek ilgili literatür ile birlikte incelendi.
Bulgular: Üç hasta gezici dalak nedeniyle cerrahi müdahale geçirdi; bunlardan ikisi acil, biri ise elektif cerrahi idi. Birinci olgu, akut karın ile başvurdu. Eksplorasyonda dalak ve pankreas kuyruğunun 4 tam tur döndüğü ve dalağın tamamen nekrotik olduğu görüldü. İkinci olgu ise, uzun dönem aralıklı torsiyon ve yüzeyde kronik irritasyon nedeniyle büyük bir epitelyal kiste sahipti. Her iki olgunun kesin tanısı bilgisayarlı tomografi ile konuldu. Son olarak, üçüncü olgu epidermolizis bullosa tanılı idi. Hasta gastrik perforasyon nedeniyle akut karın ile başvurdu; acil laparotomide insidental olarak GD görüldü. Dalağın gastrik debris nedeniyle tamamen nekrotik hale geldiği görüldü. Tüm hastalar splenektomi uygulandı.
Sonuç: Akut veya kronik karın ağrısı ile başvuran hastaların kuşkulu öyküsü, belirsiz fizik muayene bulguları ve hayatı tehdit eden komplikasyonların yüksek olması nedeniyle GD tanısı koymak zorluk yaratmaktadır. Doğru bir tanı için yüksek derecede şüphecilik, titiz fizik muayene, detaylı anamnez ve objektif inceleme gereklidir. Eksplorasyonda dalak dolaşımı bütün veya parsiye salim ise, total veya parsiyel splenopeksi önerilmektedir. Dolaşımı salim olmayan olgular ise splenektomi ile tedavi edilmeli ve bu olgulara post-splenektomi sepsisini önlemek için profilaktik antibiyotikler, pnömokokal ve menenokokal aşı kombinasyonu yapılmalıdır.