Withdrawn - 91
I Thought I Saw a Retrocaval Ureter; Don’t Bite The Fish-hook Sign So Easily
B Yağız*, İ Yağmur**, S Hancıoğlu*, BD Demirel*, A Karagözlü Akgül***, S Kaynak Şahap****
*Ondokuz Mayıs University department of Pediatric Surgery
**Harran University, Faculty of Medicine, Department of Urology, Sanliurfa, Turkey
***Marmara University School of Medicine, Departmant of Pediatric Surgery,
****Ankara University School of Medicine Department of Radiology
Objective: During the management of patients with hydronephrosis, a possibility of the retrocaval ureter may emerge indicated by a fish-hook sign or its mimickers. Due to infrequent incidence, the proper way to diagnose or exclude a retrocaval ureter is challenging and has not been discussed previously (especially in children). Our aim is to retrospectively evaluate the children who were suspected to have a retrocaval ureter during management for urinary tract dilation. A retrocaval ureter may be missed or misdiagnosed due to rare incidence. The fish-hook sign is a particular radiological sign that may indicate retrocaval ureter but sensitivity and specificity have not been discussed previously.
Material and method: The children with urinary tract dilation in whom retrocaval ureter was considered in the differential diagnosis between 2016 and 2023 are enrolled in the study (n=13). The demographics of the patients, findings suggesting retrocaval ureter, evaluation process, management, and final diagnosis are retrospectively evaluated. The final diagnosis of the patients was retrocaval ureter (n=4), ureteropelvic junction obstruction (n=7), and duplicated collecting system (n=2).
Results: A retrocaval ureter was confirmed or excluded by ultrasonography while there was a stent in the ureter in 6 patients and by laparoscopic exploration in the rest 7 patients. Four underwent correction for RCU, 7 for ureteropelvic junction obstruction, 1 for reflux, and 1 for ureterocele puncture.
Conclusion: The fish-hook sign is a rare conflicting radiological finding that can be encountered in imaging studies. This uncommon finding needs confirmation or exclusion of a possible retrocaval ureter as missed cases manifested after failed pyeloplasty or ureteroneocystostomy were reported. Radiological evaluation (by ultrasonography or cross-sectional studies), while there is a stent in the ureter is the most satisfactory way to confirm or exclude a retrocaval ureter. Alternatively, being aware of a possible retrocaval ureter and performing a more extensive dissection may be necessary during surgery to confirm or exclude it. If available, laparoscopy may provide this goal in a minimally invasive manner with superior visualization.
Retrokaval bir üreter gördüm sanki; kancayı hemen yutmayın
B Yağız*, İ Yağmur**, S Hancıoğlu*, BD Demirel*, A Karagözlü Akgül***, S Kaynak Şahap****
*Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı
**Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Şanlıurfa
***Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD
****Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD.
Amaç: Bu çalışma, üriner dilatasyon yönetimi sırasında retrokaval üreter şüphesi ortaya çıkan çocukları değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Retrokaval üreter, nadir olması nedeniyle kolayca atlanabilir veya yanlış tanı alabilir. Balık kancası işareti, retrokaval üreter şüphesi uyandıran radyolojik bir işarettir, ancak duyarlılığı ve özgüllüğü daha önce tartışılmamıştır.
Materyal ve metod: Çalışmamız, 2016 ile 2023 arasında idrar yolu genişlemesi olan ve retrokaval üreterin ayırıcı tanıda düşünüldüğü çocukları içermektedir (n=13).
Hastaların demografik bilgileri, retrokaval üreter düşündüren bulgular, değerlendirme süreçleri, yönetim ve nihai tanılar geriye dönük olarak değerlendirildi. Nihai tanılar, retrokaval üreter (n=4), üreteropelvik kavşak obstrüksiyonu (n=7) ve çift toplayıcı sistem (n=2) idi.
Bulgular: Altı vakada retrokaval üreter, üreteral stent varken ultrasonografi ile kesinleştirilmiş veya dışlanmış, diğer yedi vakada ise laparaskopik olarak sonuçlandırılmış ve retrokaval üreter düzeltilmesi (n=4), üreteropelvik bileşke obstrüksiyonu (n=7), reflü (n=1) ve üreterosel ponksiyonu (n=1) için gerçekleştirilmiştir.
Sonuç: Kanca bulgusu, retrokaval üreter tanısını doğrulamak veya dışlamak için dikkatli yorumlama gerektiren nadir bir radyolojik bulgudur; özellikle başarısız cerrahiler sonrasında atlanmış vakalar konusunda raporlar bulunmaktadır. Retrokaval üreterin doğrulanması veya dışlanmasının en etkili yolu, stent bulunduğunda ultrasonografi veya kesitsel görüntüleme ile radyolojik değerlendirmedir. Olası bir retrokaval üreterin varlığı konusunda dikkatli olmalı ve cerrahi sırasında daha kapsamlı bir diseksiyon yapmaları gerekebilir; bu amaçla laparoskopi, minimal invaziv bir teknik olarak etkili bir yöntem olabilir.