TÇCD 2024 41st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Poster - 95

Comparison of different techniques used in proximal hypospadias repairs: 10 years clinical experience

İ Çiftçi, F Özcan Sıkı, M Sarıkaya, M Gündüz, S Ünal, T Sekmenli
Selcuk University Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery

Objective: Hypospadias is one of most common genitourinary anomalies in males. If left untreated, it may cause voiding problems and infertility later in life. severity of the deformity, repair technique and surgical experience are the factors that affect the success in treatment of the disease.

Method: Data of 49 patients operated for proximal hypospadias in the last 10 years were analysed retrospectively. Demographic data of the patients, duration of hospitalisation, accompanying pathologies, techniques used for hypospadias repair, and postoperative complications were evaluated. Patients who had previously undergone surgery in another centre and didn't continue their follow-up were excluded from the study.

Results: The mean age at operation was 27.2 months. Youngest patient was 6months old and the oldest patient was 8years old. The mean hospital stay was 9±2days. 20patients had other pathologies in addition to hypospadias. 14 patients (28%) had undescended testis. The most common late postoperative complication was urethracutaneous. In 19patients (38.7%) urethracutaneous fistula was observed. The 2nd most common complication was meatal stenosis. Meatal stenosis occurred in a total of 9 (18.3%) patients. In 7 of these patients, urethracutaneous fistula and meatal stenosis were observed together. Three repair techniques were used in the patients. In 28 patients (Group1), neo urethra was created by using prepysium similar to Hinderer technique. In 14 patients (Group2), neo urethra was created by tubularising the incised urethral plate similar to Snodgrass technique. In the remaining 7 patients (Group3), 2-stage repair technique was used. Fistula rates were 46%, 21% and 42% in the 1st, 2nd and 3rd groups, respectively, according to the technique used. Meatal stenosis rates were 14% in Group1, 28% in Group2, and 21% in Group3.

Conclusion: Proximal hypospadias has higher long-term complication rates than hypospadias in which the urethral meatus is located more distally. Although many different techniques have been described for proximal hypospadias repairs to date, there is no definite consensus on treatment. The technique to be used in the treatment should be determined according to the characteristics of the patient (presence or absence of chordia, presence of urethral plate and its availability for anastomosis, presence of sufficient preputial tissue, etc.) and the experience of the surgeon.

Proksimal hipospadias onarımlarında kullanılan farklı tekniklerin karşılaştırılması: 10 yıllık klinik deneyim

İ Çiftçi, F Özcan Sıkı, M Sarıkaya, M Gündüz, S Ünal, T Sekmenli
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Amaç:Hipospadias erkeklerde görülen en sık genitoüriner anomalilerden birisidir. Tedavi edilmediği taktirde ilerleyen dönemlerde işeme problemlerine ve infertiliteye neden olabilmektedir. Tedavide başarıyı etkileyen faktörler arasında deformitenin ciddiliği, onarım tekniği, cerrahi tecrübe ön plana çıkmaktadır.

Yöntem: Kliniğimizde son 10 yılda proksimal hipospadias nedeniyle ameliyat edilen 49 hastanın verileri geriye dönük olarak incelendi. Hastaların demografik verileri, hastanede yatış süreleri, eşlik eden ek patolojiler, hipospadias onarımı için kullanılan teknikleri, ameliyat sonrası takiplerde gelişen komplikasyonlar açısından değerlendirildi. Daha önce başka bir merkezde ameliyat olmuş, takiplerine devam etmeyen hastalar çalışma dışı bırakıldı.

Bulgular:Hastanın ortalama operasyon yaşı 27.2 aydı. Hastaların en küçüğü 6 aylık, en büyüğü 8 yaşındaydı. Ortalama hastanede kalış süresi 9±2 gündü. 20 hastada hipospadiasa ek olarak başka patolojiler mevcuttu. 14 hastada (%28) inmemiş testis gözlendi. Ameliyat sonrası geç komplikasyon olarak en sık üretrakutanöz gözlendi. 19 hastada (%38.7) üretrakutanöz fistül gözlendi. 2. en sık komplikasyon meatal stenozdu. Toplam 9 (%18.3) hastada meatal stenoz meydana gözlendi. Bu hastaların 7’sinde üretrakutanöz fistül ve meatal stenoz birlikte gözlendi. Hastalarda 3 onarım tekniği kullanıldı. 28 hastada (1. Grup) Hinderer tekniğine benzer şekilde prepisyum kullanılarak neoüretra oluşturuldu. 14 hastada (2. Grup) Snodgrass tekniğine benzer şekilde insize edilmiş üretral plate tübülarize edilerek neoüretra oluşturuldu. Kalan 7 hastada (3. Grup) 2 aşamalı onarım tekniği kullanıldı. Fistül oranları sırası ile kullanılan tekniğe göre 1. Grupta %46, 2. Grupta %21, 3. Grupta %42 olarak bulundu. Meatal darlık oranları sırası ile 1. Grupta %14, 2. Grupta %28, 3. Grupta %21 olarak bulundu.Sonuç:Proksimal hipospadiasın, üretral meatusun daha distal yerleşimli olduğu hipospadias olgularına göre uzun dönem komplikasyon oranları yüksektir. Proksimal hipospadias onarımları için günümüze kadar birçok farklı teknik tanımlanmış olsa da tedavide kesin bir fikir birliği yoktur. Tedavide hangi tekniğin kullanılacağı hastanın özelliklerine göre(kordi olup olmaması, üretral plate’in varlığı ve anastomoz için kullanılabilir olması, yeterli prepisyum dokusunun olması vb.) cerrahın tecrübesine göre belirlenmelidir.

Close