EN
TÜRKÇE
Poster - 51
Is there a relationship between the classification of anorectal malformations and sacral ratio?
G Gerçel*, ES Sarıhan*, Aİ Anadolulu*, SG Bozbeyoğlu**, Ç Ulukaya Durakbaşa*
*Istanbul Medeniyet University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, Istanbul
**Istanbul Medeniyet University, Faculty of Medicine, Department of Radiology, Istanbul
Aim: The sacral ratio (SR) is a measure used to predict functional prognosis in patients with anorectal malformations (ARM). The aim of this study was to evaluate whether the SR correlates with the anatomical classification of ARM.
Methods: The files of patients diagnosed with ARM between 2009 and 2023 were retrospectively analyzed. Krickenbeck classification system was used to classify the patients. Sacral ratio measurement was based on Pena's normal sacrum criteria (normal: anteroposterior radiograph ≥ 0.74). Data were analyzed by Kruskal-Wallis and independent two-sample t-test and p<0.05 was considered statistically significant.
Results: Of a total of 101 patients with ARM, 50 with measurable radiographs were included in the study. 33 (66%) were male and 17 (34%) were female. The SR value of 76% (n=38) of the patients was less than 0.74. The mean SR values of the patients according to ARM classification were as follows: ARM with perineal fistula (n=17, SO: 0.62±0.19), ARM with rectourethral fistula (n=15, SR: 0.56±0.19), ARM with rectovestibular fistula (n=9, SR: 0.63±0.19), ARM without fistula (n=4, SR: 0.68±0.10), rectal atresia (n=1, SR: 0.63) and cloaca (n=1, SR: 0.86). There was no statistically significant difference between the groups (p=0.476). VACTERL was associated with 18 (36%) of the patients. There was no significant difference in SR measurements between patients diagnosed with VACTERL and others (p=0.909). Spinal USG and/or MR imaging was performed in 44 patients (88%). Three (6%) patients had tethered spinal cord. The SR measurements of these patients were 0.39, 0.63 and 0.84, respectively.
Conclusion: This study revealed that SR was not significantly correlated with the anatomical classification of ARM and VACTERL association. It is noteworthy that the majority of patients had SR values below 0.74. However, there was no statistically significant difference in SR values between different ARM groups. This suggests that SR may have limited prognostic value in the clinical management of ARM.
Anorektal malformasyonların sınıflandırması ile sakral oran arasında bir ilişki var mıdır?
G Gerçel*, ES Sarıhan*, Aİ Anadolulu*, SG Bozbeyoğlu**, Ç Ulukaya Durakbaşa*
*İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul
**İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Amaç: Sakral oran (SO), anorektal malformasyonlu (ARM) hastalarda fonksiyonel prognozu öngörmek amacıyla kullanılan bir ölçüttür. Bu çalışmanın amacı, SO’nun ARM'nin anatomik sınıflandırması ile korelasyon gösterip göstermediğini değerlendirmektir.
Yöntem: 2009-2023 yılları dahil ARM tanılı hasta dosyaları geriye dönük incelendi. Hastaların sınıflandırılmasında Krickenbeck sınıflama sistemi kullanıldı. Sakral oran ölçümü, Pena'nın normal sakrum kriterleri (normal: anteroposterior grafi ≥ 0.74) esas alınarak yapıldı. Veriler, Kruskal Wallis ve bağımsız iki örnek t-testi ile değerlendirilmiş olup, p<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: ARM tanılı toplam 101 hastanın, radyografilerinde ölçüm yapılabilir 50’si çalışmaya dahil edildi. 33’ü (%66) erkek, 17’si (%34) kızdı. Hastaların %76’ sının (n=38) SO değeri 0,74’den küçüktü. ARM sınıflamasına göre hastaların SO ortalama değerleri; perineal fistüllü ARM (n=17, SO: 0,62±0,19), rektoüretral fistüllü ARM (n=15, SO: 0,56±0,19), rektovestibüler fistüllü ARM (n=9, SO: 0,63±0,19), fistülsüz ARM (n=4, SO: 0,68±0,10), rektal atrezi (n=1, SO: 0,63) ve kloaka (n=1, SO: 0,86) olarak hesaplandı. Gruplar arası karşılaştırmada istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,476). Hastaların 18’ine (%36) VAKTERL birlikteliği eşlik etmekteydi. VAKTERL tanısı alan hastalar ile diğerleri arasında SO ölçümleri karşılaştırılmasında anlamlı fark yoktu (p=0,909). Hastaların 44’üne (%88) spinal USG ve/veya MR görüntüleme tetkiki yapıldı. Üç (%6) hastada gergin omurilik saptandı. Bu hastaların SO ölçümleri sırasıyla; 0,39, 0,63 ve 0,84 olarak hesaplandı.
Sonuç: Bu çalışma, SO’ nun ARM' nin anatomik sınıflaması ve VAKTERL birlikteliği ile anlamlı bir korelasyon göstermediğini ortaya koymuştur. Hastaların çoğunluğunun SO değerinin 0.74’ün altında olması dikkat çekicidir. Fakat farklı ARM grupları arasında SO değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu durum SO'nun ARM'nin klinik yönetiminde sınırlı bir prognostik değer taşıyabileceğini düşündürmektedir.