TÇCD 2024 41st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Poster - 97

A Case Report of Findings Mimicking Bladder Malignancy

A Canmemiş*, RB Erdoğan**, BÖ Aydın**, Z Habip***, SG Bozbeyoğlu****, H Şeneldir*****, Ç Ulukaya Durakbaşa**
*Istanbul Medeniyet University Faculty of Medicine Department of Pediatric Surgery Division of Pediatric Urology
**Istanbul Medeniyet University Faculty of Medicine Department of Pediatric Surgery
***Istanbul Medeniyet University, Faculty of Medicine, Department of Clinical Microbiology, Istanbul
****Istanbul Medeniyet University, Faculty of Medicine, Department of Radiology, Istanbul
*****Istanbul Medeniyet University Faculty of Medicine Department of Pathology,

Introduction

In the differential diagnosis of haematuria in children, common causes include infections, glomerulonephritis, and hypercalciuria, while malignancy is rare. This case report describes a child whose clinical findings initially suggested malignancy but ultimately led to a parasitic infection diagnosis.

Case Report

An 8-year-old male patient from Ethiopia presented with a three-month history of haematuria. Ultrasound revealed an exophytic, heterogeneous, hyperechoic lesion measuring 2.3x1 cm on the anterior bladder wall. Computed tomography (CT) showed thickening of the bladder dome with a sessile lesion measuring 3.3x1.8 cm and peripheral enhancement, raising concerns about malignancy. Due to limited surgical resources in Ethiopia, the patient was referred for further intervention. Upon arrival, multiple hyperpigmented lesions were observed on his skin.

Laboratory results indicated 1+ protein and 3+ erythrocytes in the urinalysis, with eosinophilia noted in the blood count. Follow-up ultrasound demonstrated subcentimetric lymph nodes near the bladder and an irregular, asymmetric solid lesion measuring 34x17 mm on the anterosuperior bladder wall. Considering the patient’s origin from a schistosomiasis-endemic region, urine was tested for parasitic eggs.

Cystoscopy revealed a broad-based mass extending into the bladder lumen, surrounded by white vegetative areas. Biopsies showed reactive changes in the urothelial epithelium, widespread chronic active inflammation with neutrophils, eosinophils, multinucleated giant cells, granulomas, and parasitic eggs within fibrous material. Microscopic urine analysis confirmed the presence of parasitic eggs, leading to a schistosomiasis diagnosis.

Praziquantel treatment, the standard therapy for schistosomiasis, was recommended. However, due to its unavailability in Turkey and the family’s decision to return to Ethiopia, treatment was planned to commence upon their return.

Conclusion

Schistosomiasis is associated with significant urinary tract morbidity, with a prevalence of about 30% in endemic areas. Ultrasound typically shows bladder wall thickening, irregularities, and endoluminal protrusions. This case underscores the importance of considering parasitic diseases in the differential diagnosis, even in non-endemic regions like Turkey, especially as global migration increases.

Mesane malignitesini taklit eden bulguları olan bir olgu sunumu

A Canmemiş*, RB Erdoğan**, BÖ Aydın**, Z Habip***, SG Bozbeyoğlu****, H Şeneldir*****, Ç Ulukaya Durakbaşa**
*İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı
**İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
***İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
****İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, İstanbul
*****İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Giriş
Çocuklarda hematürinin ayırıcı tanısında öncelikle enfeksiyonlar, glomerülonefrit ve hiperkalsiüri gelir. Malignite nadirdir. Maligniteyi taklit eden bulguları olan bir çocuk sunulmuştur.

Olgu Sunumu
Etiyopya’da yaşayan ve yaklaşık üç aydır hematüri yakınması olan 8 yaşındaki erkek hastaya yapılan ultrasonografide, mesanenin anterior duvarında 2.3x1 cm boyutlarında egzofitik, heterojen, hiperekoik bir lezyon tespit edilmiş. BT’de mesane kubbesinde kalınlaşma ve periferik kontrastlanan 3.3x1.8 cm sessil bir lezyon gözlenmiş. Malignite öntanısı alan hastaya gerekli ameliyatın Etiyopya’da yapılamayacağı söylenerek ileri cerrahi için yönlendirilmiş. Başvuru muayenesinde, gövdede yer yer koyu pigmentli lezyonlar vardı. TİT’de 1+ protein ve 3+ eritrosit, hemogramda eozinofili saptandı. Ultrasonografide, mesane komşuluğunda yağlı planlar içinde subsantimetrik lenf nodları ve mesanenin anterosuperior duvarında 34x17 mm boyutlarında düzensiz konturlu, asimetrik solid lezyon görüldü. Hastanın şistozomia için endemik bir bölgeden geldiği göz önünde bulundurularak, parazit yumurtası aranması amacıyla mikrobiyolojiye idrar örneği gönderildi. Sistoskopide, mesane kubbesinden lümene doğru uzanan geniş tabanlı bir kitleden ve çevresinde yer yer beyaz vejetatif alanlardan biyopsiler alındı. Patoloji sonucu, reaktif değişiklikler gösteren ürotelyal epitel, subepitelyal alanda nötrofiller ve eozinofillerin eşlik ettiği yaygın kronik aktif inflamasyon bulguları, multinükleer dev hücreler ve granülom yapıları ile fibrinoz materyal içinde parazit yumurtaları görüldü. Mikroskobik idrar incelemesinde de parazit yumurtaları tespit edilmesi üzerine, praziquantel tedavisi planlandı. Etken maddenin Türkiye’de bulunmaması ve endemik bölgede ikamet eden hasta ailesinin talebi ile, medikal tedaviye ülkesinde başlanmak üzere taburcu edildi.

Sonuç
Şiztozomiyasiz enfeksiyonu ile üriner traktus morbiditesi arasında ilişki olduğu bilinir. Prevalans %30 civarındadır. Ultrasonografide sıklıkla mesane duvarında kalınlaşma ve düzensizlik tanımlanmıştır. Ayrıca endolüminal protrüzyonlar ve trigon hipertrofisi görülebilir. Sunulan hasta, endemik bir bölgede yaşamasına karşın, ilginç bir şekilde, ülkesindeki öncelikli öntanılar arasında şiztozomiyazis yer almamıştır. Ülkemiz bu enfeksiyon açısından endemik bir bölgede olmamasına ve hatta medikal tedavide kullanılacak ajanın temin dahi edilememesine karşın, “küreselleşen dünya” kavramı ve yaygın göçler göz önüne alınarak, çocuk cerrahlarının paraziter hastalıklar konusunda farkındalığının olması gerekmektedir.

Close