Poster - 1
Determination of risk factors in cases treated for pneumothorax in neonatal intensive care unit
ÖG Varlık, O Ulusoy, O Ateş, FG Hakgüder, M Olguner, MF Akgür
Dept. of Pediatric Surgery, Dokuz Eylül University, Medical School, Izmir, Turkey
Aim: Pneumothorax is effecting mortality and morbidity in cases followed in neonatal intensive care unit (NICU). Advances in NICU made it possible that earlier gestational ages and lower birth weights to survive. While the incidence of pneumothorax in neonates is 0.05%-2%, it increase up to 9% in very preterms. This study aimed to identify the risk factors of pneumothorax in NICU.
Methods: Pneumothorax cases in NICU from January 2020 to January 2024 were retrospectively reviewed. Demographics, gestational ages (GA) , comorbidities, perinatal datas, mechanical ventilation (MV) requirements, NICU stays, and treatments were evaluated.
Results: Out of 1,755 cases monitored in the NICU, 51 (2.9%) had pneumothorax. 28 (54.9%) were male, 23 (45.1%) were female. Pneumothorax was right-sided in 30 (58.9%), left-sided in 8 (15.7%), bilateral in 13 (25.4%). The mean GA was 29.6±5.61 weeks. The most common comorbidity was respiratory distress syndrome, in 18 (35.2%). Delivery was by cesarean section in 36 (70.6%) and vaginal delivery in 15 (29.4%). Premature rupture of membranes was present in 19 (37.2%). Resuscitation was performed to 44 (86.2%) and surfactant therapy was administered to 29 (56.8%). Pneumothorax developed in 98% of the cases while monitoring with MV. Tube thoracostomy was performed in 47 (92.2%), thoracentesis in 2(3.9%), and conservative treatment in 2(3.9%). In cases where pneumothorax was treated, the stay extended by 4.57±2.95 days. The overall mortality rate was 45%, 39.2% of cases were deemed exitus while still presenting with pneumothorax. In cases where pneumothorax contributed to mortality, mean GA was 28.15 ± 5.27 weeks. Among these cases, 14 had surfactant administration, 7 had premature rupture of membranes. In three cases where pneumothorax was treated, mortality was primarily due to comorbidities.
Conclusion: Pneumothorax in cases followed in NICU is associated with high mortality rates. Our study identified resuscitation, MV, preterm birth, surfactant therapy and cesarean delivery as potential risk factors.
Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde pnömotoraks nedeniyle tedavi edilen olgularda risk faktörlerinin belirlenmesi
ÖG Varlık, O Ulusoy, O Ateş, FG Hakgüder, M Olguner, MF Akgür
Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, İzmir
Amaç: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde takip edilen olgularda mortalite ve morbidite üzerine etkili olan faktörlerden biri pnömotorakstır. Yenidoğan yoğun bakımındaki gelişmeler sayesinde daha küçük gestasyonel yaş ve doğum ağırlıkları yaşamla bağdaşır hale gelmiştir. Yenidoğanlarda pnömotoraks %0,05-2 sıklıkla görülürken, bu oran erken preterm olgularda %9a kadar yükselmektedir. Bu çalışmayla yenidoğan yoğun bakım ünitesinde pnömotoraks nedeniyle müdahale ettiğimiz olgulardaki risk faktörlerinin belirlenmesini amaçladık.
Yöntem: Pnömotoraks nedeniyle Ocak 2020-Ocak 2024 tarihleri arasında prematüre yoğun bakım ünitesinde tedavi edilen olgular retrospektif olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, gestasyonel yaşları, ek hastalıkları, perinatolojik öyküleri, mekanik ventilatör ihtiyaçları, sürfaktan uygulaması, yoğun bakım yatış süreleri, uygulanan tedaviler değerlendirildi.
Bulgular: Prematüre yoğun bakım ünitesinde takip edilen 1755 olgunun 51inde (%2,9) pnömotoraks saptandı. Olguların 28i (%54,9) erkek, 23ü (%45,1) kızdı. Olguların 30unda (%58,9) sağ, 8inde (%15,7) sol, 13ünde (%25,4) bilateral pnömotoraks saptandı. Gestasyonel yaş ortalaması 29,6±5,61 haftaydı. En sık ek hastalık 18 olguda Respiratuvar distres sendromuydu. (%35,2). Doğum şekli 36sında (%70,6) sezaryan, 15inde (%29,4) normal spontan vajinal yoldu. 19 olguda (%37,2) erken membran rüptürü öyküsü mevcuttu. 44 olguya (%86,2) resüsitasyon, 29 olguya (%56,8) sürfaktan tedavisi uygulanmıştı. Pnömotoraks gelişen olguların %98i olay anında mekanik ventilatörle izlenmekteydi. Olguların 47sine (%92,2) tüp torakostomi uygulanırken 2sine (%3,9) torasentez yapıldı, 2sine (%3,9) konservatif tedavi uygulandı. Pnömotoraks gelişen ve başarıyla tedavi edilen olgularda yatış süresinin ortalama 4,57±2,95 gün uzadığı saptandı. Mortalite oranı tüm olgularda %45 idi ve olguların %39,2si pnömotoraks kliniği devam etmekteyken exitus kabul edildi. Pnömotoraksın mortaliteye katkısı olan olgularda ortalama gestasyonel yaş 28,15±5,27 idi. Bu olguların 14ünde sürfaktan uygulaması ve 7sinde erken membran rüptürü öyküsü mevcuttu. Pnömotoraksın tedavi edildiği 3 olguda mortalite nedeni ek hastalıklardı.
Sonuç: Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde izlenen olgularda gelişen pnömotoraks yüksek mortalite oranlarına sahiptir. Çalışmamızda resüsitasyon uygulanması, mekanik ventilasyon, preterm doğum öyküsü, sürfaktan uygulaması ve sezaryan ile doğum olası risk faktörleri olarak saptanmıştır.