Oral Presentation - 88
Food Consumption Frequencies of Children Diagnosed with Gastroesophageal Reflux Disease (GERD)
MG Koçak, S Ulusoy Tangül
Yozgat Bozok University Application and Research Center Directorate
Summary
Aim
Gastroesophageal reflux disease(GERD) is a gastrointestinal disease that develops due to lower esophageal sphincter(LES) dysfunction,acid pocket formation,and delayed gastric emptying.This disease,which is common in infancy and childhood, may show different clinical pictures and symptoms in each age group.GERD is a disease that affects the individual's quality of life and requires regular eating habits.In the literature study,it was seen that there was limited data on the prevalence of acid and alkaline reflux in infants and children,the clinical course of the disease and nutritional therapy,and this study was planned.
Methods
Gender,height,body weight,complaints and food/beverage consumption frequencies of children who came to our institution and were diagnosed with GERD were recorded in the dietetic outpatient clinic.
Results
So far, 20children diagnosed with GERD have participated in the study. 85% of the participants were female, 15%were male, and the mean age was 13.15±4.12. The body mass index (BMI) of the participants was 19.59±4.26(normal weight). Of those diagnosed, 45%applied to our institution with complaints of abdominal pain, and 35% with complaints of stomach pain. The percentage of spicy food consumption was 75%. When food consumption frequencies were examined, 40%of the participants did not consume cheese at all.40% of the participants consumed rice/pasta/bulgur 3-4days a week, 45% consumed solid oil every day, 35%consumed fast food 1-2days a week, 45% consumed packaged products 1-2days a week, and 45%consumed pastries 1-2days a week.
Conclusions
GERD, which is common in childhood, may be caused by nutritional deficiencies. This study, planned to examine the frequency of food and beverage consumption of children diagnosed with the disease, may have insufficient statistical results since the number of participants has been low so far. As the number of participants increases, the nutritional results found may contribute to the literature.
Gastroözefageal Reflü Hastalığı (GÖRH) Tanısı Alan Çocukların Besin Tüketim Sıklıkları
MG Koçak, S Ulusoy Tangül
Yozgat Bozok Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü
Özet
Amaç
Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH), alt özofagus sfinkterin (AÖS) işlev bozukluğu, asit cebinin oluşumu, mide boşalmasının gecikmesi gibi sebeplerle gelişen gastrointestinal bir hastalıktır. Bebek ve çocukluk döneminde sık görülen bu hastalık, her yaş grubunda farklı klinik tablo ve semptomlar gösterebilir. GÖRH bireyin hayat kalitesini etkileyen ve düzenli beslenme alışkanlıkları edinilmesi gereken bir hastalıktır. Yapılan literatür çalışmasında bebek ve çocuklarda asit ve alkali reflü prevelansı, hastalığın klinik seyri ve beslenme tedavisi ile ilgili verileri kısıtlı olduğu görülmüş ve bu çalışma planlanmıştır.
Yöntem
Kurumumuza gelen ve GÖRH tanısı alan çocukların diyet polikliniğinde cinsiyet, boy, vücut ağırlığı, şikayetleri ve besin/içecek tüketim sıklıkları alındı.
Bulgular
Çalışmaya şu ana kadar 20 GÖRH tanısı alan çocuk katıldı. Katılımcıların %85’i kız, %15’i erkekti, yaş ortalaması 13,15±4,12’di. Katılımcıların beden kitle indeksi (BKİ) 19,59±4,26 (normal kilolu)’dı. Tanı alanların %45’i karın ağrısı, %35’i ise mide ağrısı şikayeti ile kurumumuza başvurdu. Besinlerin baharatlı tüketim yüzdesi ise %75’di. Besin tüketim sıklıkları incelendiğinde katılımcıların %40’ı hiç peynir tüketmemekteydi. Katılımcıların %40’ı pilav/makarna/bulgur tüketim sıklığı haftada 3-4’gün, %45’inin katı yağ tüketim sıklığı her gün, %35’inin fast food tüketim sıklığı haftada 1-2 gün, %45’inin paketli ürün tüketim sıklığı haftada 1-2 gün ve %45’inin hamur işleri tüketim sıklığı haftada 1-2 gündü.
Sonuç
Çocukluk döneminde sık görülen GÖRH’ün sebebi beslenme yanlışlıkları olabilir. Hastalık tanısı alan çocukların besin ve içecek tüketim sıklıklarının incelenmesi için planlanan bu çalışmada şu ana kadar katılımcı sayısı az olduğu için istatistiksel sonuçlar yetersiz kalabilir. Katılımcı sayısı arttıkça bulunan beslenme ile ilgili sonuçların literatüre katkısı olabilir.