Case Report - 8
Effectiveness of Pelvic Floor Physiotherapy Program Including Dynamic Neuromuscular Stabilization Approach in the Management of Fecal Incontinence After Anorectal Malformation Surgery: A Case Report
AK Acar*, O Ergün**
*Institute of Health Sciences, Izmir Katip Celebi University, Izmir, Turkey,
**Department of Pediatric Surgery, Faculty of Medicine, Ege University, Izmir, Turkey
Effectiveness of Pelvic Floor Physiotherapy Program Including Dynamic Neuromuscular Stabilization Approach in the Management of Fecal Incontinence After Anorectal Malformation Surgery: A Case Report
Introduction: Dynamic Neuromuscular Stabilization (DNS) is a rehabilitation approach focused on improving function by regulating intra-abdominal pressure (IAP) and activating spinal stabilization based on neurodevelopmental kinesiology principles. This case report highlights the effectiveness of a holistic pelvic floor physiotherapy(PFP) program, including DNS training, for a child who developed fecal incontinence (FI) after anorectal malformation (ARM) surgery.
Case Presentation: A 7-year-old boy had a history of allergic asthma and chronic constipation. He was using inhaled laxatives and herbal fiber supplements. He experienced incomplete emptying sensation with FI. The Rintala Bowel Function Score (RBS) was 4. Physical assessments revealed increased tissue tension and tenderness points at the thoraco-pelvic region especially around scars. Increased thoracic kyphosis, lumbar lordosis and bilateral hip external limitation were noted. There was inadequate thoracic expansion and a paradoxical breathing pattern during respiration. External pelvic floor assessment showed abnormal resting position of the anus with minimal eccentric activity during the Valsalva maneuver. Anal reflex was bilaterally present. Pelvic floor muscle awareness was poor with inability to perform isolated contractions. Pelvic floor resting muscle activity (PFRMA) was measured at an average of 4.1 μV via surface electromyography (EMG). The patient completed 14-week one session per week with a PFP program including education, lifestyle changes, myofascial releasing, DNS, transcutaneous posterior tibial nerve stimulation, pelvic floor muscle training with EMG-Biofeedback, sensory training, and home exercises. Then followed up 3 months. After treatment through IAP regulation, complete evacuation, and bowel control was achieved. PFRMA decreased to an average of 0.6 μV, and RBS increased to 17. Patient satisfaction was marked at 10 cm on the Visual Analog Scale. The current status was maintained at the 3-month follow-up.
Conclusions: We believe that a PFP program that includes the DNS concept can effectively improve FI, constipation symptoms, and quality of life in ARM cases.
Anorektal Malformasyon Cerrahisi Sonrası Fekal İnkontinans Yönetiminde Dinamik Nöromusküler Stabilizasyon Yaklaşımını İçeren Pelvik Taban Fizyoterapi Programının Etkinliği: Olgu Sunumu
AK Acar*, O Ergün**
*İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İzmir, Türkiye
**Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye
Anorektal Malformasyon Cerrahisi Sonrası Fekal İnkontinans Yönetiminde Dinamik Nöromusküler Stabilizasyon Yaklaşımını İçeren Pelvik Taban Fizyoterapi Programının Etkinliği: Olgu Sunumu
Giriş: Dinamik Nöromusküler Stabilizasyon (DNS), nörogelişimsel kinezyoloji ilkelerine dayanan, fonksiyonu geliştirmek için intraabdominal basınç (IAP) regülasyonu ve entegre spinal stabilizasyon sisteminin aktivasyonunu hedef alan bir rehabilitasyon yaklaşımıdır. Bu olgu sunumunun amacı, anorektal malformasyon (ARM) cerrahisi sonrası fekal inkontinans (Fİ) gelişen çocukta DNS eğitimini içeren bütüncül bir pelvik taban fizyoterapi (PTF) programının etkinliğini bildirmektir.
Olgu Sunumu: 7 yaşında erkek olgunun alerjik astım ve kronik kabızlık öyküsü bulunmaktadır. İnhaler, laksatif ve bitkisel lif takviyesi kullanmaktaydı. Tam boşaltamama hissiyle birlikte Fİ mevcuttu. Rintala Bağırsak Fonksiyon Skoru (RBS) 4’tü. Torakopelvik bölgede ve özellikle skar çevresinde yoğunlaşan gergin dokular, sağ ve sol alt kadranda hassas noktalar saptandı. Artan torasik kifoz, lumbal lordoz ve bilateral kalça eksternal limitasyonu vardı. Solunum sırasında torakal ekspansiyon yetersizdi ve paradoksal solunum paterni mevcuttu. Eksternal pelvik taban değerlendirmesinde; anüsün istirahat pozisyonu anormal şekilde kasılı izlenmekteydi. Valsalva manevrası ile minimal eksantrik aktivite vardı. Anal refleks bilateral mevcuttu. Pelvik taban kas farkındalığı zayıftı ve izole kontraksiyon yapılamadı. Yüzey elektromiyografi (EMG) ile pelvik taban istirahat kas aktivitesi (PTİKA) ortalama 4,1 μV ölçüldü. Olguya, 14 hafta boyunca haftada bir seans PTF programı uygulandı. Programın içeriği; hasta-aile eğitimi, yaşam tarzı değişiklikleri, miyofasyal gevşetme teknikleri, transkutanöz posterior tibial sinir stimülasyonu, EMG-Biofeedback ile pelvik taban kas eğitimi DNS, duyu eğitimi ve ev programından oluşmaktaydı. Sonrasında 3 ay boyunca takip edildi. Tedavi sonrası, IAP regülasyonu ile tam boşaltım ve bağırsak kontrolü sağlandı. PTİKA ortalama 0,6 μV ölçüldü. RBS, 17’ye yükseldi. Hasta memnuniyeti Visüel Analog Skala’da 10 cm olarak işaretlendi. 3 ay sonra mevcut durum korunmuştu.
Sonuç:
DNS konseptini içeren PTF programının, ARM’li olgularda Fİ, kabızlık semptomları ve yaşam kalitesini iyileştirebilen, etkili bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz.