Video Presentation - 7
Organ-preserving surgery for splenic cyst
İ İnanç, S Yıldız, M Keskin Çakıcı, M İnan
Trakya University Department of Pediatric Surgery
Aim
Splenic epidermoid cysts are among the rare benign tumors and are often asymptomatic. However, complications such as abdominal pain, mass effect, and, occasionally, cyst rupture may arise depending on the size of the cyst. While the conventional treatment is total splenectomy, organ-preserving surgical methods have gained importance due to the increased risk of post-splenectomy infections. Laparoscopic partial splenectomy (LPS) offers a minimally invasive approach to mitigate these risks. This study aims to discuss the fundamental steps of the procedure through a case where LPS was performed for a splenic cyst.
Video Method and Results
A 14-year-old male presented with recurrent abdominal pain. Imaging revealed a 5x3 cm cystic lesion in the spleen, and LPS was planned with a preliminary diagnosis of lymphangioma. Pre-operatively, the patient received the necessary vaccinations. During surgery, the splenic hilum was dissected, and the vessels of the upper pole were ligated. The upper pole was resected using an ultrasonic scalpel 1 cm above the demarcation line. To achieve hemostasis, fibrin glue followed by absorbable hemostatic material was applied to the excision site. Pathological examination confirmed a diagnosis of splenic epidermoid cyst. At the six-month post-operative follow-up, the patient had no evidence of a space-occupying lesion in the spleen, and his recovery was uneventful.
Conclusion
We believe the most critical step of the surgery is the dissection of the splenic hilum, allowing the identification of the main vascular structures and the arteries and veins of both poles. This ensures the feasibility of a safe total splenectomy if complications arise. Furthermore, the ultrasonic scalpel enables resection along the demarcation line, facilitating precise excision. Hemostatic agents are useful for managing hemorrhage. Based on this limited experience, LPS is an effective and safe treatment option, offering a minimally invasive and organ-preserving approach.
Dalak kistinde organ koruyucu cerrahi
İ İnanç, S Yıldız, M Keskin Çakıcı, M İnan
Trakya Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
Amaç
Dalak epidermoid kisti, nadir görülen benign tümörler arasında yer alır ve genellikle asemptomatik seyreder. Ancak, kist büyüklüğüne bağlı olarak karın ağrısı, kitle etkisi ve bazen kistin rüptürü gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Konvansiyonel tedavi yöntemi, total splenektomi iken, splenektomi sonrası enfeksiyon riski nedeniyle organ koruyucu cerrahi yöntemler önem kazanmaktadır. Laparoskopik parsiyel splenektomi (LPS), minimal invaziv bir yaklaşım sunarak bu riskleri azaltmayı hedefler. Çalışmamızda dalak kisti nedeniyle LPS yapılan olgu bağlamında işlemin temel basamaklarını tartışmayı amaçladık.
Video Yöntem ve Bulgu
Tekrarlayan karın ağrısı nedeniyle başvuran 14 yaşında erkek hastanın yapılan görüntülemelerinde dalakta 5x3 cm kistik alan görülmesi üzerine lenfanjiom ön tanısıyla LPS planlandı. Pre-operatif dönemde uygun aşılamaları yapıldı. Ameliyat esnasında dalak hilusu diseke edilerek üst kutba ait damarlar bağlandı. Oluşan demarkasyon hattının 1 cm üzerinden ultrasonik kesici yardımıyla üst kutup çıkarıldı. Kanama kontrolü için dalakta oluşan eksizyon hattına önce fibrin yapıştırıcı, sonra da emilebilir hemostat yerleştirildi. Patolojik inceleme dalak epidermoid kisti olarak sonuçlandı. Post-operatif 6. ayında takipleri olağan seyreden hastanın kontrolünde dalakta yer kaplayıcı lezyon bulunmadığı bildirildi.
Sonuç
Ameliyatın en önemli basamağının dalak hilusunda yapılan diseksiyonla ana damarsal yapılar ile alt ve üst kutba ait arter ve venlerin ortaya konulması olduğu kanısındayız. Böylelikle gelişen bir komplikasyon durumunda total splenektomi güvenle yapılabilir. Ayrıca ultrasonik kesici sayesinde dalakta oluşan demarkasyon hattının önce yüzeyinden sonra da derinliğinden aynı düzlemde rezeksiyon yapılabilmektedir. Son olarak, kanama kontrolünde hemostatik materyallerden faydalanılabilir. Bu olgudan elde ettiğimiz sınırlı deneyimle; LPS’nin, hem minimal invaziv yaklaşım olması hem de organ koruyucu cerrahi bakış açısına uygun olması nedeniyle etkin ve güvenli bir tedavi yöntemi olduğu düşüncesindeyiz.