Poster - 15
Risk factors of cystobiliary fistula in hydatid cysts of the liver and our clinical results
K Tutuş*, S Türker Çolak*, ŞS Kılıç*, Ö Özden*, D Alabaz**, M İnal***, R Tuncer*
*Department of Pediatrc Surgery, Çukurova University Medical Faculty, Adana, Turkey
**Cukurova University Faculty of Medicine Department of Pediatric İnfectious Diseases
***Cukurova University Faculty of Medicine Department of Radiology
Aim: Hydatid cysts can be seen in any part of the body. However, the most commonly affected organ is the liver (60-70%). The most common complications of hydatid cysts of the liver (2-42%) are related to the biliary system. In this study, we aimed to investigate the risk factors for the development of biliary fistula in liver hydatid cysts and our clinical results.
Methods: The data of patients treated for hydatid cyst of the liver between June 2002 and June 2016 were evaluated retrospectively. Demographic data, presenting complaints, examination results, medical and surgical treatment information were evaluated. Patients with cystobiliary fistula were classified as Group A patients and patients without cystobiliary fistula were classified as Group B patients. In addition, cysts with cystobiliary fistula were classified as Group A cysts and cysts without cystobiliary fistula were classified as Group B cysts.
Results: There were 71 patients treated for hydatid cyst of the liver. There were 53 patients who met the study criteria. Surgical treatment was performed in 38 patients and percutaneous radiologic intervention was performed in 15 patients. Cystobiliary fistula was detected of 15 patients. The median cyst diameter was 100 (60-140) mm in Group A cysts and 80 (26-147) mm in Group B cysts. The size of cysts with biliary fistula was statistically significantly larger than those without fistula (p=0.040). There was no significant difference in age, gender, comorbidity, region of residence and cyst type in both groups. The median length of hospital stay was 32 (15-181) days in Group A patients and 7 (1-15) days in Group B patients. The duration of hospitalization was statistically higher in Group A patients (p<0.00001). The follow-up period was 25 (4-118) months in Group A and 26 (5-118) months in Group B.
Conclusions: Cystobiliary fistula is more common in hydatid liver cysts as the cyst size increases. Patients with cystobiliary fistula stay longer in the hospital. Therefore, the risk of cystobiliary fistula and related complications should be considered in patients with large cysts.
Karaciğer kist hidatiklerinde kistobiliyer fistül risk faktörleri ve klinik sonuçlarımız
K Tutuş*, S Türker Çolak*, ŞS Kılıç*, Ö Özden*, D Alabaz**, M İnal***, R Tuncer*
*Çukurova Üniversitesi Çocuk Cerrahisi A.B.D
**Çukurova Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı
***Çukurova Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı
Amaç: Kist hidatik vücudun her bölgesinde görülebilmektedir. Ancak en sık etkilenen organ karaciğerdir (%60-70). Karaciğer kist hidatiklerinin en sık komplikasyonları (%2-42) biliyer sistemle olan ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada karaciğer kist hidatiklerinde biliyer fistül gelişmesi için risk faktörlerini ve klinik sonuçlarımızı araştırmayı amaçladık.
Yöntem: Karaciğer kist hidatiği tanısıyla Haziran 2002 ile Haziran 2016 arasında tedavi edilen hastaların verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların demografik verileri, başvuru şikayetleri, tetkik sonuçları, medikal ve cerrahi tedavi bilgileri değerlendirildi. Kistobiliyer fistülü olan hastalar Grup A hastalar, olmayan hastalar Grup B hastalar olarak sınıflandırıldı. Ayrıca kistobiliyer fistül içeren kistler Grup A kistler, içermeyen kistler Grup B kistler olarak sınıflandırıldı.
Bulgular: Karaciğer kist hidatiği sebebiyle tedavi edilen 71 hasta saptandı. Çalışma kriterlerine uygun 53 hasta mevcuttu. Hastaların 38’ine cerrahi tedavi ve 15’ine perkütan radyolojik girişim uygulandı. Kistobiliyer fistül 15 hastada tespit edildi. Grup A kistlerinde kist çapı ortanca 100 (60-140) mm ve Grup B kistlerinde kist çapı ortanca 80 (26-147) mm saptandı. Safra fistülü olan kistlerin boyutları fistül olmayanlara göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha büyüktü (p=0,040). Her iki grupta yaş, cinsiyet, ek hastalık, yaşanılan bölge ve kist tipi açısından anlamlı bir fark yoktu. Grup A hastalarında hastanede kalış süresi ortanca 32 (15-181) gün, Grup B hastalarında ise ortanca 7 (1-15) gündü. Hastanede kalış süresi Grup A hastalarında istatistiksel olarak daha fazlaydı (p<0,00001). Takip süresi ortanca Grup A’da 25 (4-118), Grup B’de 26 (5-118) aydı.
Sonuç: Karaciğer kist hidatiğinde kist boyutu arttıkça kistobiliyer fistül daha sık görülmektedir. Kistobiliyer fistülü olan hastalar hastanede daha uzun süre kalmaktadır. Bu nedenle büyük boyutlu kistleri olan hastalarda kistobiliyer fistül ve buna bağlı komplikasyonların gelişim riski göz önünde bulundurulmalıdır.