TÇCD 2024 41st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

T Rahimli*, AE Hakalmaz*, A Baş**, A Kalyoncu Uçar***, L Uslu Beşli****, E Bayramoğlu*****, T Öztürk******, G Topuzlu Tekant*, R Özcan*

*Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery
**Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Department of Radiology, Division of Interventional Radiology
***İstanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpaşa Faculty of Medicine, Department of Radiology, Division of Pediatric Radiology
****Istanbul University-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Faculty of Medicine, Department of Nuclear Medicine
*****Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Department of Pediatric Endocrinology
******Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Department of Pathology

Aim:To evaluate the outcomes of pediatric cases undergoing thyroidectomy.

Methods: Cases that underwent thyroidectomy for benign/malignant thyroid diseases between 2011 and 2024 were examined. Demographic characteristics, imaging methods, laboratory values, fine needle aspiration biopsy (FNAB) results, surgical characteristics, histopathological diagnoses, and postoperative complications were analyzed.

Results: A total of 49 cases (34 females, 15 males) with a mean age of 13.41 years (range 3.5-18 years) were analyzed. The most common preoperative diagnosis was a solitary nodule (n = 34). The most frequent FNAB results were Bethesda category 3 (n = 12) and Bethesda category 6 (n = 12).

Total thyroidectomy (TT) was performed in 42 cases, and subtotal thyroidectomy (STT) was performed in 7 cases. Of these, 59.18% underwent only TT, 14.28% only STT.

Among the 34 cases diagnosed with solitary nodules (27 females, 7 males), ultrasound findings revealed solid nodules in 67.64%, microcalcifications in 41.17%, and pathological lymph nodes in 29.41%. Solid, hypoechoic, and solitary thyroid nodules on ultrasound were associated with malignancy in 73.52% of cases.

Early postoperative complications were observed in 14 cases. The most common complications were temporary hypocalcemia in 11 cases and temporary hoarseness in 3 cases (6.12%). No cases of permanent hypocalcemia, permanent hoarseness, esophageal or tracheal injury, or major vascular injury were reported.

The most common pathological diagnosis was papillary thyroid carcinoma (n = 22, 44.89%). Malignancy was present in 27 cases (55.10%). When compared with the final pathology results, FNAB sensitivity was found to be 54.2%, specificity 83.3%, positive predictive value 92.9%, and negative predictive value 31.3%.

Conclusions: In pediatric cases with solitary, solid, and hypoechoic thyroid nodules, malignancy should be considered. It should be remembered that FNAB does not always provide a definitive pathological diagnosis, and there may be discrepancies between FNAB results and the pathological examination of thyroidectomy specimens.

T Rahimli*, AE Hakalmaz*, A Baş**, A Kalyoncu Uçar***, L Uslu Beşli****, E Bayramoğlu*****, T Öztürk******, G Topuzlu Tekant*, R Özcan*

*İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı
***İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı
****İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı
*****İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı
******İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı

Amaç:

Çocuklarda tiroidektomi yapılan olguların sonuçlarının değerlendirilmesidir.

Yöntem: 2011-2024 yıllarında benign/malign tiroid hastalıkları tiroidektomi yapılan olgular incelendi. Demografik özellikleri, ameliyat öncesi görüntüleme yöntemleri, laboratuar değerleri, ince iğne aspirasyon biyopsi (İİAB) sonuçları, cerrahinin özellikleri, histopatolojik tanıları ve ameliyat sonrası komplikasyonları (hipokalsemi, vokal kord paralizisi) incelendi.

Bulgular:

Yaş ortalaması 13,41 (3,5-18 yaş) olan 49 olgu (K/E:34/15) incelendi. Preoperatif tanı en sık soliter nodül (n:34) idi. İİAB’de en sık Bethesda kategori 3 (Önemi belirlenemeyen atipi/önemi belirlenemeyen folliküler lezyon, n:12) ve Bethesda kategori 6 (malignite, n:12) olduğu izlendi.

Kırkiki olguya (%85,71) total tiroidektomi (TT), 7 (%14,28) olguya subtotal tiroidektomi (STT) uygulandı. Bunlardan % 59,18 olguda sadece TT, % 14,28’sinde STT uygulanmış olup, 13 (%26,53) olguya ise ek olarak boyun lenf nodu diseksiyonu yapılmıştır.

Soliter nodül tanılı 34 (K/E:27/7) olgunun USG bulgularında % 67,64’ünde solid nodül, % 41,17’sinde mikrokalsifikasyon ve % 29,41 oranında patolojik lenf nodu izlendi. Olguların % 75,51’i ötiroiddi ve çoğunluğunda malignite saptandı. USG’de solid ve hipoekoik, soliter görünümde olan tiroid nodüllerinin % 73,52’si malign histopatolojiye sahipti.

Postoperatif izlemde 14 (%28,57) olguda erken dönem komplikasyon saptandı. En sık geçici hipokalsemi 11 (%22,44) ve geçici ses kısıklığı 3 (%6,12) olguda izlendi. Kalıcı hipokalsemi, kalıcı ses kısıklığı, özofagus, trakea, majör damar yaralanması saptanmadı.

En sık patolojik tanı papiller tiroid karsinomu (n:22, %44,89) idi. Toplam 27(%55,10) olguda malignite mevcuttu. Nihai patoloji sonucu ile karşılaştırmada İİAB’nin sensitivitesi % 54,2 spesifitesi % 83,3 pozitif prediktif değeri % 92,9 negatif prediktif değeri % 31,3 olarak saptandı.

Sonuç: Çocuk yaş grubunda soliter, solid ve hipoekoik özelliklere sahip tiroid nodüllerinde malignite açısından dikkat edilmelidir. İİAB incelemesinin her zaman kesin patolojik tanıyı gösteremediği, İİAB sonuçları ile tiroidektomi materyallerinin patolojik incelemesi arasında fark olabileceği unutulmamalıdır.