TÇCD 2024 41st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Oral Presentation - 39

Metabolic Alkalosis in infantile hypertrophic pyloric stenosis; Is there any association between clinical parameters with laboratory and ultrasonographic findings?

G Yazgan, Ö Balcı, S Cansaran, S Moralıoğlu, A Celayir
University of Health Sciences, Turkey. Istanbul Zeynep Kamil Maternity and Children's Diseases Health Training and Research Center, Department of Pediatric Surgery, Istanbul

Introduction: Infantile hypertrophic pyloric stenosis (IHPS) is a common gastrointestinal surgical disease in infants that is characterized by progressive projectile non-bilious vomiting. Hypokalemia, hypochloremia, and metabolic alkalosis are the typical laboratory findings in affected patients. Herein we aimed to analyze the clinical characteristics of infants with IHPS and evaluate the associations of clinical parameters with laboratory and ultrasonographic findings.

Material & Method: Patients diagnosed with IHPS in our pediatric surgery department in the last 10 years were reviewed retrospectively.

Results: A total of 45 infants underwent surgery for IHPS. Their median age was 30 days (min:17, max:84) and the median duration of symptoms was 6.5 days at the admission. All of the patients were male gender and 85% of them were term babies. Metabolic alkalosis was observed in 33 (73.3%) patients, the duration of symptoms was longer in these patients but not significant. All of the preterm babies and 68.4% of the term babies had metabolic alkalosis at admission (p=0.08). The mean pyloric muscle thickness and canal length were 4.85±1.0 mm and 21.1±4.34 mm, respectively. The pyloric muscle thickness and canal length were not relevant to the metabolic alkalosis. All patients had pyloromyotomy surgery in a median of 2.4 days after their hospitalization. Perioperative mucosal perforation occurred in 2 patients and postoperative bleeding was detected in 3 patients. The median hospitalization time was 7 days. There were no recurrences and no reoperation was needed during their follow-up.

Conclusion: Metabolic alkalosis secondary to projectile vomiting was one of the major causes of morbidity in the older studies. We found metabolic alkalosis in higher incidence in preterm infants. However, no feature is found to be significantly associated with metabolic alkalosis. The duration of symptoms, pyloric wall thickness, and length were not associated with metabolic alkalosis. In this study, a lower percentage of infants was found with severe electrolyte imbalances compared with the older studies. We believe that the most important reasons for this were the easier access to a pediatric surgeon and the more frequent use of ultrasonography.

İnfantil hipertrofik pilor stenozunda metabolik alkaloz; Klinik parametrelerle laboratuvar ve ultrasonografik bulgular arasında bir ilişki var mıdır?

G Yazgan, Ö Balcı, S Cansaran, S Moralıoğlu, A Celayir
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, İstanbul

Giriş: İnfantil hipertrofik pilor stenozu (IHPS), ilerleyici safrasız kusma ile karakterize bir yaygın gastrointestinal cerrahi hastalıktır. Hipokalemi, hipokloremi ve metabolik alkaloz, etkilenen hastalarda tipik laboratuvar bulgularıdır. Burada, IHPS'li bebeklerin klinik özelliklerini analiz etmeyi ve klinik parametrelerin laboratuvar ve ultrasonografik bulgularla ilişkilerini değerlendirmeyi amaçladık.

Gereç ve Yöntem: Son 10 yılda çocuk cerrahisi bölümümüzde IHPS tanısı konulan hastalar retrospektif olarak incelendi.

Bulgular: Toplam 45 bebek IHPS nedeniyle ameliyat edildi. Ortanca başvuru yaşları 30 gündü (min:17, maks:84) ve başvuruda ortanca semptom süresi 6,5 ​​gündü. Hastaların hepsi erkek cinsiyetteydi ve %85'i term bebekti. Metabolik alkaloz 33 (%73,3) hastada gözlendi, semptomların süresi bu hastalarda daha uzundu ancak anlamlı değildi. Prematüre bebeklerin tamamında ve term bebeklerin %68,4'ünde yatışta metabolik alkaloz vardı (p=0,08). Ortalama pilor kas kalınlığı ve kanal uzunluğu sırasıyla 4,85±1,0 mm ve 21,1±4,34 mm idi. Pilor kas kalınlığı ve kanal uzunluğu metabolik alkalozla ilişkili bulunmadı. Tüm hastalar hastaneye yatışlarından ortanca 2,4 gün sonra opere edildi ve piloromiyotomi yapıldı. İki hastada perioperatif mukozal perforasyon meydana geldi ve 3 hastada postoperatif kanama tespit edildi. Ortanca hastanede kalış süresi 7 gündü. Takipleri sırasında nüks izlenmedi ve tekrar ameliyata gerek kalmadı.

Sonuç: Projektil kusmaya sekonder metabolik alkaloz, eski çalışmalarda IHPS’da morbiditenin başlıca nedenlerinden biriydi. Çalışmamızda prematüre bebeklerde metabolik alkalozun daha sık olduğu gözlendi, ancak metabolik alkalozla anlamlı şekilde ilişkili herhangi bir parametre saptanamadı. Semptomların süresi, pilor duvar kalınlığı ve uzunluğu metabolik alkalozla ilişkili bulunmadı. Ayrıca çalışmamızda, daha eski çalışmalarla karşılaştırıldığında hastalarda şiddetli elektrolit bozukluğu daha nadirdi. Tüm bunların en önemli nedeninin çocuk cerrahına erişimin kolaylaşması ve ultrasonografinin daha sık ve yaygın kullanılması olduğuna inanıyoruz.

Close