Poster - 101
PULMONARY GRANULAR CELL TUMOUR: BRONCHOSCOPIC DIAGNOSIS AND TREATMENT APPROACH
KF Dündar*, G Özdemir Kenar*, K Bahadır*, AE Başaran**, G Özbilim***, G Karagüzel*
*Akdeniz University School of Medicine Department of Pediatric Surgery, Antalya
**Akdeniz University School of Medicine, Department of Pediatrics, Antalya
***Akdeniz University School of Medicine Department of Pathology, Antalya
Introduction
Granular cell tumour (GCT) is a rare, often benign, mesenchymal neoplasm originating from Schwann cells. It is rarely localised in the tracheobronchial region and different methods are used in its treatment (bronchoscopic excision, sleeve resection, lobectomy, etc.). In this study, we aimed to discuss the diagnosis and early treatment of a case of pulmonary GCT localised in the left main bronchus.
Case Report
A 16-year-old girl had recurrent respiratory distress attacks 2-3 times a year for about 6 years. She was referred to our hospital after a 15x10x5 mm polypoid mass was found in the left main bronchus on thoracic CT scan during follow-up. Flexible bronchoscopy revealed a vegetating mass originating from the lateral wall of the left main bronchus and almost completely obstructing the left main bronchus and biopsy was performed. Patient whose biopsy result was diagnosed as pulmonary GCT was evaluated in a multidisciplinary meeting and it was decided to perform bronchoscopic excision primarily because the lesion was limited to the mucosa (endobronchial) on CT. On rigid bronchoscopy, the mass causing severe stenosis in the lumen in the middle part of the left main bronchus was excised using optical forceps without any macroscopic residue. The patient had no complaints in the postoperative period. In the control bronchoscopy performed at the 1st postoperative month, a millimetric, granular lesion that did not cause stenosis was observed at the mass localisation. This lesion was excised with optic forceps and histopathological examination revealed no mitosis and necrosis in the tissue under the epithelium. The patient continues to be followed up as asymptomatic at the 3rd postoperative month.
Conclusion
Pulmonary GCT cases may clinically mimic small airway diseases and may cause a delay in diagnosis. Although repeated applications are required, rigid bronchoscopy can be used as a minimally invasive method in the diagnosis and treatment of selected cases of pulmonary GCT. In this context, the fact that the lesion originates from the proximal airways accessible by rigid bronchoscopy, is confined to the mucosa and is small in size may be considered as a parenchyma-sparing option that allows bronchoscopic excision.
PULMONER GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR: BRONKOSKOPİK TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI
KF Dündar*, G Özdemir Kenar*, K Bahadır*, AE Başaran**, G Özbilim***, G Karagüzel*
*Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Antalya
**Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Antalya
***Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Antalya
Giriş
Granüler hücreli tümör (GHT) nadir görülen, sıklıkla benign karakterde, Schwann hücrelerinden köken alan mezenkimal bir neoplazmdır. Nadiren trakeobronşiyal yerleşimlidir ve tedavisinde farklı yöntemler uygulanmaktadır (bronkoskopik eksizyon, "sleeve" rezeksiyon, lobektomi, vb). Bu çalışmada sol ana bronş yerleşimli bir pulmoner GHT olgusunun tanı ve erken dönem tedavi sürecinin tartışılması amaçlanmıştır.
Olgu Sunumu
16 yaşında kız hastada, yaklaşık 6 yıldır, yılda 2-3 kez tekrarlayan solunum distresi atakları vardı. İzlem sırasında çekilen toraks BT’de sol ana bronşta 15x10x5 mm boyutlarında polipoid kitle saptanması üzerine hastanemize sevk edildi. Fleksible bronkoskopide sol ana bronş lateral duvarından köken alan ve sol ana bronşu tama yakın tıkayan vejetan bir kitle görüldü ve biyopsi alındı. Biyopsi sonucu pulmoner GHT olarak saptanan hasta multidisipliner toplantıda değerlendirildi ve BT’de lezyonun mukozada sınırlı (endobronşial) olması üzerine öncelikle bronkoskopik eksizyon yapılmasına karar verildi. Rijit bronkoskopide sol ana bronş orta kesiminde lümende ciddi darlığa neden olan kitle optik forseps kullanılarak makroskobik rezidü kalmaksızın eksize edildi. Postoperatif dönemde yakınması olmayan hastanın postoperatif 1. Ayda yapılan kontrol bronkoskopisinde kitle lokalizasyonunda darlığa yol açmayan milimetrik, granüler bir lezyon izlendi. Optik forceps ile bu lezyon eksize edildi ve histopatolojik incelemede epitel altında izlenen dokuda mitoz ve nekroz saptanmadı. Hasta postoperatif 3.ayda asemptomatik olarak izlenmeye devam etmektedir.
Sonuç
Pulmoner GHT olguları, klinik olarak küçük havayolu hastalıklarını taklit ederek tanıda gecikmeye neden olabilirler. Tekrarlayan uygulamalar gerekmekle birlikte, seçilmiş pulmoner GHT olgularının tanı ve tedavisinde rijit bronkoskopi minimal invazif bir yöntem olarak kullanılabilir. Bu bağlamda, lezyonun rijit bronkoskopi ile ulaşılabilen proksimal hava yollarından köken alması, mukozada sınırlı kalması ve küçük boyutlu olması bronkoskopik eksizyona olanak sağlayan parankim koruyucu bir seçenek olarak göz önünde bulundurulabilir.