TÇCD 2024 41st Annual Congress of Turkish Pediatric Surgical Association Congress

View Abstract

Poster - 112

Repair of subglottic tracheoesophageal fistula via transtracheal approach: a case report

H Donbaloğlu*, Ü Çeltik*, H Yüksel**, ÜZ Dökümcü*
*Ege University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Surgery, İzmir
**Celal Bayar Univercity School of Medicine Department of Pediatric Allergy

Introduction:

In the surgical treatment of H- ype tracheoesophageal fistula (TEF), depending on the level of the fistula, thoracotomy, thoracoscopy, or cervical repair is preferred. This study aims to present the surgical repair of a case diagnosed with a high-located H-type TEF using a transtracheal approach.

Case Presentation:

A 9-month-old female infant, born at 36 weeks by cesarean section with a birth weight of 1600 grams, was admitted to the neonatal intensive care unit (NICU) due to respiratory distress after birth. The patient, who experienced aspiration pneumonias following feeding, had a prolonged NICU stay. Patent ductus arteriosus (PDA) was detected and ligated in the third month. Postoperatively, the patient could not tolerate oral feeding or nasogastric tube feeding and flexible bronchoscopy revealed a fistula at the subglottic level, leading to a diagnosis of TEF. Prior to fistula repair, due to massive gastroesophageal reflux, the patient underwent laparoscopic Nissen fundoplication and gastrostomy to ensure postoperative safety. Because of the fistula was too high-located for the cervical approach. A transtracheal fistula repair was planned in collaboration with the otolaryngology team. A 2 cm Kocher incision was made to access the trachea, and a tracheotomy was performed to complete the transtracheal fistula repair without complications. The patient was extubated on the sixth postoperative day. Early postoperative bronchoscopy revealed no pathology, and follow-up esophagoscopy and bronchoscopy one month later showed a healed repair site with no recurrence of TEF.

Conclusion:

Transtracheal repair can be a safe and effective option in managing high-located TEF cases, especially with appropriate patient selection and multidisciplinary collaboration.

Transtrakeal yaklaşımla subglottik trakeaözefageal fistül onarımı:olgu sunumu

H Donbaloğlu*, Ü Çeltik*, H Yüksel**, ÜZ Dökümcü*
*Ege Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı
**Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Alerji ve Solunum BD

Giriş:
H tipi trakeoözofageal fistül (TÖF) cerrahi tedavisinde, fistülün seviyesine bağlı olarak torakotomi, torakoskopi veya servikal onarım tercih edilmektedir. Bu çalışmada, oldukça yüksek yerleşimli H tipi TÖF tanısı konulan bir olgunun transtrakeal yaklaşımla cerrahi onarımının sunulması amaçlanmıştır.

Olgu Sunumu:
Otuz altı haftalık ve 1600 gram doğum ağırlığı ile sezaryenle doğan 9 aylık kız hasta, doğum sonrası gelişen solunum sıkıntısı nedeniyle yenidoğan yoğun bakım ünitesinde (YDYBÜ) takibe alındı. Beslenme sonrası gelişen aspirasyon pnömonileri nedeniyle YDYBÜ yatışı uzayan hastada, tetkikler sonucunda Patent Ductus Arteriosus (PDA) saptandı ve üçüncü ayında ligasyon uygulandı. Postoperatif dönemde, hastanın oral veya nazogastrik sonda ile beslenmeyi tolere edememesi üzerine yapılan fleksible bronkoskopide subglottik düzeyde fistül tespit edildi ve hasta trakeoözofageal fistül ön tanısı ile tarafımıza yönlendirildi. Masif gastroözofageal reflüsü olan hastaya, fistül onarımı öncesinde post operatif güvenliği sağlamak amacıyla laparoskopik Nissen fundoplikasyonu ve gastrostomi uygulandı. Ancak fistülün yerleşimi oldukça yüksekti ve servikal yolla yaklaşım mümkün değildi. Kulak Burun Boğaz ekibi ile yapılan değerlendirme sonucunda hastaya transtrakeal fistül onarımı yapılması planlandı. 2 cm'lik Kocher insizyonu ile trakeaya ulaşıldı, trakeotomi yapılarak transtrakeal yaklaşım ile fistül onarımı komplikasyonsuz bir şekilde tamamlandı. Hasta, postoperatif altıncı günde ekstübe edildi. Postoperatif erken dönemde yapılan kontrol bronkoskopide patoloji saptanmadı. Postoperatif birinci ayda yapılan özofagoskopi ve bronkoskopi kontrollerinde, onarım hattının iyileştiği ve rekürren TÖF gelişmediği görüldü.

Sonuç:
Cerrahi yönetimi oldukça zorlu olan yüksek yerleşimli TÖF olgularında, transtrakeal onarım güvenli ve etkili bir seçenek olarak değerlendirilebilir. Bu yaklaşım, uygun hasta seçimi ve multidisipliner iş birliği ile başarılı sonuçlar verebilmektedir.

Close