Poster - 0
G Sarıkaya*, T Yalçınkaya*, G Beycan Ekitli**
*Ege University Faculty of Nursing
**Ege University Faculty of Nursing Psychiatric and Mental Health Nursing Department
ÖĞRENCİ HEMŞİRELERİN E-ÖĞRENME ORTAMLARINA YÖNELİK SOSYAL BULUNUŞLUK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ
G Sarıkaya*, T Yalçınkaya*, G Beycan Ekitli**
*Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
**Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı
Giriş-amaç: Güncel araştırmalar elektronik öğrenme yöntemlerinin öğrenciler açısından etkileşimli ve tekrarlı öğrenme ile hemşirelik becerilerinin arttırılmasında faydalı olduğu ve önümüzdeki on yılda hemşirelik müfredatında büyük bir yere sahip olacağını göstermektedir. E-öğrenme ortamında öğretimin etkisini arttırmak için sosyal bulunuşluk algısının arttırılması gerektiği düşünülmektedir. Bu bağlamda, araştırma hemşirelik öğrencilerinin e-öğrenme ortamlarına yönelik sosyal bulunuşluk düzeylerinin belirlenmesi amacıyla planlanmıştır.
Yöntem: Araştırma 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında bir hemşirelik fakültesinde öğrenimini sürdüren ve sınıflar bazında tabakalandırılmış örneklem yöntemi ile evreni temsil gücü olan 304 öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında; araştırmacılar tarafından geliştirilen, öğrencilerin e-öğrenme ortamlarına ilişkin eğilimlerini etkilemesi olası sosyodemografik özellikleri ve eğitim deneyimlerini belirlemeye yönelik 11 çoktan seçmeli soru, e-öğrenmeye yönelik görüşlerini değerlendiren 11 likert tipi soru barındıran bir anket formu ve E-öğrenme Ortamlarına Yönelik Sosyal Bulunuşluk Ölçeği(SBÖ)(min=17,maks=85) kullanılmıştır. Anket formu internet teknolojileri aracılığıyla gerçekleştirilen eğitim yöntemlerine (web tabanlı,web destekli) ilişkin tanımlayıcı bir paragraf içermektedir. Tanımlayıcı olarak planlanan araştırmanın verileri sayı,ortalama, yüzde, satır yüzdesi ve bağımsız gruplarda sınıflı veri incelemeleri için ki kare analizleriyle değerlendirilmiştir.
Bulgular: Öğrencilerin %86.6’sı kadın, %35.5’i en uzun süreli olarak kasaba ve ilçelerde yaşamakta, %86.5’i akademik başarını ortalama olarak değerlendirmektedir. Kişisel bilgisayarı olanlar %77.0, akıllı bir telefona sahip olanlar %99.3, yaşadığı yerde istediği zaman internete ulaşabilen %92.8 ve mobil olarak internet kullanabilenlerin oranı %98.7’dir. En yaygın olarak %41.1’i gün içerisinde 4-8 saat ortalama internet kullanımları olduğunu söylemiştir. Elektronik araç kullanım becerileri açısından %80.9’u kendisini gereksinimlerini karşılarken çoğu zaman başkasına ihtiyaç duymayacak kadar becerikli olarak algılamaktadır. Öğrencilerin %84.2’si daha önce e-öğrenme araçlarından herhangi birini kullanmış, en yaygın kullanılan kaynak %70.1 ile hemşireliğe özgü internet sayfaları ve %63.2’yle Youtube video paylaşım kanalı olmuştur. Öğrencilerin %74.7’si eğitimde yardımcı bir yöntem olarak e-öğrenmenin kullanılması gerektiğini, %8.9’u ise kesinlikle hemşireliğin hiçbir alanda bu yolla öğrenilemez olduğuna inanmaktadır. Öğrencilerin %31.9’u e-öğrenme ortamlarında sınıflara göre daha yakın temas şansı bulabileceğine,%47.0’si sınıfta kaygılandığı için soramayacağı soruları bu şekilde daha kolay ifade edebileceğine inanmaktadır. Öğrencilerin %36.5’i e-öğrenmeyi kendisi için uygun bir eğitim yöntemi olarak değerlendirirken, %36.8’i kurumundaki akademisyenlerin bu yöntem için uygun eğitimciler olabileceğine inanmaktadır. Eğitimin olduğu şekliyle verilmesinden memnun olanlar %14.1, eğitimin çevrim içi ya da dışı bir e-öğrenme yöntemi ile desteklenmesi gerektiğine inananlar %82.9 ve eğitimin yalnızca web tabanlı olarak yürütülmesini isteyenler %3.0’tür. Öğrencilerin SBÖ puan ortalamaları toplam ölçekte 62.86±8.68, duyuşsal boyutta 17.66±3.28, etkileşim boyutunda 25.99±4.00 ve aidiyet boyutunda 19.20±3.29 puandır. Üçüncü sınıflar ölçek toplam(KW=9.155, p=0.027) ve etkileşim alt boyut(KW=12.125, p=0.007) puanlarında anlamlı olarak daha düşük bulunurken, erkeklerin de etkileşim altboyutu dışındaki tüm alanlarda puanları anlamlı derecede daha düşüktür(p≤0.05).
Tartışma-Sonuç: Öğrenciler genel olarak gün içerisinde yoğun internet kullanımı gerçekleştirmekte ve teknolojik araçların kullanımı konusunda kendilerini becerikli bulmaktadır. Çoğu e-öğrenme yöntemlerinden en az birini denemiştir. Web destekli öğrenme öğrenciler tarafından desteklenirken, web tabanlı yöntemlerin özellikle pratik uygulamalar açısından etkisi daha düşük algılanmaktadır. Öğrencilerin önemli bir çoğunluğunun sınıfta kaygılandığı için soru sormaktan çekinmesi araştırmanın önemli bulgularındandır. E-öğrenme ortamlarında duygularını ifade edebilme, gruba ait hissedebilme ve diğer üyelerle etkileşime geçebilmeleri açısından bu yönteme uyumları ortalamanın üstünde görünmektedir. Sınıf düzeyi ve cinsiyet sosyal bulunuşluğu etkilemektedir. Program geliştirme sürecinde teknolojik araçlar ve özellikle öğrencilerin gün içinde zamanlarını en yoğun harcadıkları internet ortamı üzerinden yürütülecek eğitim programlarının geliştirilmesi önerilebilir.
Anahtar Kelimeler: Öğrenci hemşire, web tabanlı, web destekli, e-öğrenme