Oral Presentation - 53
THERAPEUTIC APPROACH OF BABIES WITH UPPER URINARY TRACT CALCULI
A Önen, M Siğa, MK Çiğdem
Dicle University Medical Faculty Department of Pediatric Surgery Section of Pediatric Urology, Diyarbakır
Introduction and Objective:We evaluated children younger than 1 year of age who associated with upper urinary tract calculi.
Methods:A total of 38 babies who treated for upper urinary tract calculi between January 2010 and December 2010 was evaluated.
Results:Twenty-two were boy and 16 were girl. Mean age was 6.4 years. 21 (65.6%) patients with renal calculi and 2 (22.2%) patients with ureteral calculi were younger than 6 month. Overall, urinary calculi was present in 58 renal and 10 ureteral unites. Stone presented on right side in 6 patients, left side in 9, and bilateral in 23 patients. Hydration and lemonade was given in 15 patients, hydration, lemonade and prophylactic antibiotic in 14 patients as conservative treatment while surgical intervention required in 7 patients. Overall, 56 out of 58 (96.6%) kidney with stone and 3 out 10 (30%) ureter with stone were treated conservatively. There was no difference between right and left sided calculi in terms of conservative or surgical treatment. Similarly, there was no difference between girl and boys.
Conclusions:Such invasive diagnostics as IVU, CT and renal scan are not necessary in asymptomatic babies who do not need interventional therapy; detailed urinary ultrasound is the only diagnostic test needed. Surgical intervention is the therapeutic approach in babies associated with symptomatic urinary calculi. The vast majority of renal stone in young babies are smooth, unformed, and thus asymptomatic. Therefore, the majority of these babies neither need invasive diagnostics nor surgical treatment; they can easily be treated conservatively. However, a significant number of babies who associated with ureteral stone are symptomatic and thus need surgical intervention.
BEBEKLERDEKİ ÜST ÜRİNER SİSTEM TAŞLARINA YAKLAŞIM
A Önen, M Siğa, MK Çiğdem
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerahisi AD Çocuk Ürolojisi BD, Diyarbakır
Amaç: Son bir yılda tedavi ettiğimiz 1 yaşından küçük bebeklerin üst üriner sistem taşlarını irdeledik.
Gereç ve yöntem: Ocak2010-Aralık2010 arasında üst üriner sistem taşı tanısıyla tedavi ettiğimiz 1 yaşından küçük 38 bebek değerlendirildi.
Bulgular: Bebeklerin 22’si erkek, 16’sı kız çocuğuydu. Ortalama yaşları 6.4 aydı. Böbrek taşlı 32 bebeğin 21(%65.6)’i ≤6ay’dı. Üreter taşlı 9 bebeğin sadece 2(%22.2)’si ≤6ay’dı. Toplam 38 hastanın 58 böbrek ünitesinde ve 10 üreter ünitesinde taş saptandı. Bebeklerin 23’ünde bilateral, 6’sında sağ ve 9’unda sol üriner sistemde taş vardı. Tedavi yaklaşımı olarak, bebeklerin 15’inde bol sıvı alımı ve limonata, 14’ünde bol sıvı alımı, limonata ve profilaksi ile konservatif tedavi uygulanırken 7 bebekte cerrahi tedavi gerekti. Toplam 58 taşlı böbreğin 56’sı(%96.6) konservatif tedavi ile düzelirken 2 böbreğe (tek hasta, bilateral) cerrahi tedavi gerekti. Bunun yanında, 10 taşlı üreterin 3’ü (%30) konservatif düzelirken 7 üretere cerrahi girişim gerekti. Sağ ve sol böbrek arasında iyileşme açısından anlamlı fark yoktu. Benzer şekilde, iyileşme açısından erkek ve kız bebekler açısından da anlamlı fark bulunmadı.
Yorumlar: Girişim gerektirmeyen asemptomatik üst üriner sistem taşlarında İVU, BT ve Renal Sintigrafi gibi invaziv tetkiklere gerek yoktur; bunlarda detaylı üriner USG yeterlidir. Ciddi hidronefroz (üriner obstrüksiyon) veya ÜSİ gibi semptomatik üriner taşlı bebeklerde cerrahi girişim gerekir. Bebeklerdeki böbrek taşlarının çoğu tam şekillenmemiş yumuşak taş yapıları şeklindedir ve asemptomatiktir. Bu nedenle, büyük çoğunluğu invaziv tetkiklere ve girişimsel tedavilere gerek olmadan bol hidrasyonla konservatif olarak tedavi edilebilir. Ancak, bebeklerdeki üreter taşlarının önemli bir kısmı semptoma neden olarak cerrahi girişim gerektirmektedir.